Erkal Mimarlık’a Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü…

Erkal Mimarlık tarafından projelendirilen ve yapımı devam eden Antalya Nekropol Alanı Kültür Ve Ticaret Merkezi ile Antalya Büyükşehir Belediyesi, Tarihi Kentler Birliği tarafından düzenlenen Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması’nda 2018 Yılı Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü’ne layık görüldü.

Antalya Nekropol Alanı Kültür ve Ticaret Merkezi Projesi, 2018 yılı Metin Sözen Koruma Büyük Ödülüne değer bulundu. Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Nekropol Alanı Kültür ve Ticaret Merkezi Projesi’nin arkeolojik miras alanında yaratıcı ve çağdaş çözümlerle kent hayatı içinde etkin kıldığı tasarımları; kentin bütüncül gelişim sistematiğini tamamlayan koruma senaryoları, kültür üretimini özgün bir işlevlendirme modeli aracılığıyla sürdürdüğü programları, koruma-gelişim dengesini başarılı biçimde kurduğu, kent merkezinin ekonomik ve sosyal canlılığını destekleyen koruma anlayışı nedeniyle bu ödüle değer bulunduğu bildirildi.

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2005 yılında düzenlenen mimari ve kentsel tasarım yarışmasını kazanan proje, 2014 yılında değişen koşulları karşılamak üzere yeniden tasarlandı. Antalya Kültür ve Ticaret Merkezi şehrin en önemli kavşaklarından birinde yer alıyor. Kentsel bellekte önemli bir geçmişe sahip olan Doğu Garajı Pazarı, bu kompleks içerisinde hem mekansal hem de sosyal olarak çağdaş bir biçimde yeniden canlanıyor. Kompleks, Doğu Garajı Pazarı’nın yanı sıra tam donanımlı bir tiyatro salonuna, Antalya Şehir Konservatuvarı’na, sanat galerilerine, prova stüdyolarına ve çeşitli atölyelere de ev sahipliği yapıyor.

2005 yılında Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen Doğu Garajı ve Halk Pazarı Yarışması sonucunda yapımına 2008 yılında başlanan projenin inşaat kazıları sırasında sahada Roma Dönemi’ne ait nekropol keşfedildi. Bunun üzerine koruma ve kamu yararı prensipleriyle bir nekropol müzesi tasarlandı. Nekropol boyunca gezinmeyi sağlayan yaya yürüyüş yollarını ve galeri mekanlarını bünyesinde barındıran müze aynı zamanda arkeolojik kalıntıları doğanın güneş ve su gibi yıpratıcı güçlerinden koruyan bir örtü işlevi görüyor.