Erginoğlu & Çalışlar Bir Kez Daha ICONIC Ödülü’nün Sahibi Oldu
Erginoğlu & Çalışlar, Almanya’nın en itibarlı ödül programlarından ICONIC Awards’un bir kez daha sahibi oldu. Bodrum’da bulunan Demirbükü Evleri Sosyal Kulüp projesi ile 2018 yılı kazananları arasında yer almayı başaran Erginoğlu & Çalışlar böylece uluslararası platformdaki başarılarına bir yenisini ekledi. Mesa Mesken için gerçekleştirilen ve bulunduğu doğayla güçlü ilişkiler kuran yapı, ‘Yenilikçi Mimari’ kategorisinde ödüle değer bulundu.
Dünyanın farklı ülkelerinden yüzlerce projenin yarıştığı ICONIC Awards, disiplinlerarası etkileşime odaklanan ilk mimarlık ve tasarım yarışması olarak her yıl dünyanın en iyi projelerini seçiyor. German Design Council tarafından düzenlenen ICONIC Awards; tüm dünyadan iyi mimarlık örneklerini buluşturan bir zemin oluşturmayı amaçlıyor. Yaşam kalitesini zenginleştirme anlamında örnek teşkil eden projeleri değerlendirmeye alan ödül programı, vizyoner, sürdürülebilir tasarımların önemine dikkat çekerek, bu duyarlılıkla proje üreten mimarları, tasarımcıları, inşaat sektörü ve endüstrisini ödüllendiriyor.
Daha önceki yıllarda Zaha Hadid, Von Gerkan, Nabil Gholam gibi önemli mimarların kazandığı ICONIC Awards’un ödül töreni, 8 Ekim 2018’de Münih’te gerçekleşecek.
ICONIC Awards 2018’de ödüle değer bulunan Erginoğlu & Çalışlar, Bakü New Power Station projesi ile 2015 yılında da aynı ödülün sahibi olmuştu.
Bodrum Demirbükü Evleri Sosyal Kulüp
Kuzeyde orman ve doğuda denizle çevrili olan yapı, bulunduğu yerle ve doğayla güçlü ilişkiler kurarak bu bağlamda en iyi örneklerden biri olmayı amaçlar. Bodrum yarımadasında yer alan Demirbükü Evleri’ne hizmet edecek bir sahil restoranı olarak kurgulanan yapı, öncesinde proje tanıtım ofisi olarak kullanılabilecek esneklikte tasarlanmış ve hızlı bir şekilde inşa edilirken çevreye olan etkisi minimuma indirgenecek şekilde planlanmıştır. Arazideki eğim, mevcut bitki örtüsü, ağaçların konumu ve program gereklilikleri analiz edilerek yapının en uygun noktaya konumlanması hedeflenmiştir.
Proje tanıtım ofisinin etrafındaki bölge, korunmuş bir doğal alan olarak sahil aktivitelerine ayrılmıştır. Arazide bulunan mevcut bitki örtüsü ve ağaçlar, güneşlenme terasları, çocuk oyun alanları, küçük havuzlar, soyunma ve duş kabinleri ile organize edilecek olan bölge için etkileyici doğal bir ortam oluşturmaktadır. Satış ofisinin 100 metre uzaklığında yer alan 400 metre uzunluğundaki plaj bu yeşil alan ile doğrudan bağlantılıdır.
Yapı, mevcut dere yatağının yakınında konumlandırılarak, sıcak iklimin etkilerinin azaltılması amaçlanmıştır. Ziyaretçilerin erişimi için girişte küçük bir otopark alanı organize edilmiş, denizden ulaşım içinse tekne yanaşma iskelesi tasarlanmıştır. Yaya erişimi, mevcut ağaçların arasından geçen bir patika ve su akıntısının üzerinden geçen hafif bir köprüyle sağlanmıştır. Bu ulaşım rotası ziyaretçileri doğrudan doğanın içerisine çeker.
Bina kurgusu oluşturulurken, çevreyle ilişkili kurulan büyük teraslar ve eşlenik olarak üzerine yerleşen gölgeleyici bambu platformdan yola çıkılmıştır. Programdaki kapalı alan ihtiyaçları bu iki platform arasında yerleşen, kendi çatıları ile de biçimlenen, şeffaf mekanlardan oluşur.Yerleşimdeki mevcut ağaçlar konunarak, platform onların etrafında şekillenmiştir. Restaurant ve proje tanıtım ofisi fonksiyonlarının her ikisine de hizmet edebilecek ana plan kurgusunun, ihtiyaca göre büyüyebilmesi hedeflenmiştir. Platform-çatı düzlemleri yapının pasif iklimlendirmesinde de önemli rol oynamaktadır.
Proje tanıtım ofisi olarak esnek, rahat bir mekan deneyimi sunan yapı, çevresiyle var olup, kullanıcılarına doğanın içerisinde onunla birlikte yaşama hissini yaşatmayı hedeflemiştir. Yapının kendisinde ve peyzajında yerel malzemeler kullanılarak hem bu hissiyat güçlendirilmiş hem de projenin ilerleyen aşamaları için örnek teşkil etmesi hedeflenmiştir.