Emin Onat’a Saygı

Doğan Hasol, Y. Müh. (Mimar), Dr.h.c.

İTÜ Mimarlık Fakültesi’nin kurucusu, ilk dekanı, Mimarlar Odası’nın 1 numaralı üyesi, Anıtkabir’in mimarı, fakültedeki adıyla “Emin Hoca”yı analım.

Emin Onat 1908’de İstanbul’da doğmuş, 1927’de Yüksek Mühendis Mektebi’ne girmiş ve mimarlık eğitimi almak üzere “İnşaat Şubesi” adıyla açılan yeni bölümün ilk beş öğrencisinden biri olmuş. Üçüncü sınıftan sonra da öğrenimini tamamlamak ve dönüşünde kendi okulunda öğretim üyesi olmak üzere seçilerek Zürih Politeknik ETH’ya burslu olarak gönderilmiş. 1934’te ETH’yi birincilikle bitirerek İstanbul’a, Yüksek Mühendis Mektebi’ne dönen Onat, 1935’te doçent, 1938’de profesör, 1943’te de ordinaryüs profesör olur. Bu arada 1942 yılında, Mimar Orhan Arda ile birlikte katıldığı Anıtkabir proje yarışmasında birincilik ödülünü kazanırlar.

Resim 1. Emin Onat, Ali İpekoğlu'nun kaleminden.

Resim 1. Emin Onat, Ali İpekoğlu’nun kaleminden.

1941 yılında Nafia Vekaleti’ne (Bayındırlık Bakanlığı’na) bağlı “Yüksek Mühendis Mektebi”, Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı’na) geçer ve adı “Yüksek Mühendis Okulu” olarak değişirken okulun “mimarlık” ile uğraşan ve hala “İnşaat Şubesi” adını taşıyan kolu, büyük direnişlere karşı Emin Onat’ın çabalarıyla “Mimarlık Şubesi”ne dönüşür.
Emin Onat mimarlığın gönüllüsüdür. 1942-1943 öğretim yılında, yine Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Yıldız Teknik Okulu’nda Mimarlık Bölümü’nün kurulmasına önayak olur ve bölümün başkanlığını üstlenir. Yüksek Mühendis Okulu’nun 1944’te İstanbul Teknik Üniversitesi’ne dönüşmesi sırasında Emin Onat’ın yine büyük katkıları görülür ve bu kez, Mimarlık Fakültesi’nin ilk dekanı olur. İki dönem sürdürdüğü dekanlığı sırasında (1944-48) yerli-yabancı seçkin öğretim üyelerini bir araya getirerek yeni bir öğretim kadrosu kurar. 1946’da Britanya Mimarları Kraliyet Enstitüsü (RIBA) kendisine onursal üyelik payesi verir. 1951’de İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü olur.
Emin Onat güçlü kişiliği ve “yönetici-hoca” niteliğiyle, dönemin önemli iki mimarlık okulunu, dekoratör-mimar (beaux-arts) geleneğine sahip Güzel Sanatlar Akademisi ile yapımcı mimar geleneğindeki İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’ni birbirlerine yakınlaştırmaya, aralarında bağlantı kurmaya çalışır. 1954’te Mimarlar Odası Genel Kurulu tarafından da Oda’nın 1 numaralı üyesi olarak seçilir. 1956 yılında, Hannover TH’sının 125. kuruluş yıldönümünde seçilen 6 yabancı bilim ve sanat adamı arasında Emin Onat’a da, mimarlık adına sunduğu üstün hizmetlerden dolayı onursal doktorluk payesi verilir. Emin Onat, hocalığın yanı sıra serbest mimarlık çalışmalarını da sürdürmüştür. Önce bireysel çalışmalar, daha sonra Anıtkabir ve Sedad H. Eldem ile ortaklaşa projeler (İstanbul Üniversitesi Fen ve Edebiyat Fakültesi, İstanbul Adliye Sarayı) ve yine bireysel çalışmalar…
1956 sonbaharında Üniversiteye öğrenci olarak girdiğimizde Emin Hoca milletvekiliydi, ama fakültede adı efsane gibi sürekli olarak anılıyordu. 1957 seçimleri, Emin Onat’ın 1954’te katılarak milletvekili seçildiği Demokrat Parti için tükenişin işaretiydi adeta… Ciddi bir ekonomik bunalımın eşiğindeydi Türkiye… 1950’den beri iktidardaki Demokrat Parti’nin “her mahallede bir milyoner yaratma” vaatleri ve Türkiye’yi bir “küçük Amerika” yapma sevdası ülkeyi ekonomik bunalıma sürüklemişti. Ayrıca, iktidar partisinin çarpık demokrasi anlayışı bir siyasal zorbalığa dönüşmek üzereydi. 1957 seçimlerinde Emin Onat, yeniden milletvekili adayı olmamış ve üniversiteye dönmüştü. Dönüşünde törenler yapılmadı ama bir heyecan dalgası yayıldı okula. Bu süreçte kendisini yakından tanıdık: Hoca, öğrencilerle ilişkilerinde çok sevecen, coşkulu ve yüreklendiriciydi.
Ülkedeki ekonomik ve siyasal bunalım o zamanki deyişle, 27 Mayıs 1960 askeri ihtilalini getirdi. Her ihtilal birilerini, çoğu kez de öncelikle kendi evlatlarını yer. 27 Mayıs’ta da öyle oldu. Devrimin temelinde iki grup vardı: Ordu ve gençlik (üniversiteliler). Devrimin sloganı bile “Ordu-gençlik elele!” idi. 27 Mayıs da bir yandan, ordudaki subay sayısını azaltmaya yönelik bir tasfiye hareketine girişirken bir yandan da üniversitelere el attı. O tarihlerde sayıları zaten çok az olan üniversitelerden 147 öğretim üyesi hiçbir gerekçe açıklanmadan ülkeyi yöneten Milli Birlik Komitesi’nce bir anda görevden uzaklaştırıldı. Uzaklaştırılan pek çok değerli öğretim üyesinin arasında ne yazık ki Ord. Prof. Emin Onat da vardı. Neyse ki bir süre sonra o haksız ve yanlış karar kaldırıldı. Emin Hoca da üniversitesine döndü. 17 Temmuz 1961’deki vefatına kadar da mimarlığa hizmetlerini sürdürdü.