Dumlupınar Zafer Anıtı

Y. Müh. Mimar Levent Aksüt
Y. Müh. Mimar Yaşar Marulyalı

1963 yılında Milli Savunma Bakanlığı, Dumlupınar Anıtı için iki etaplı bir mimari yarışma açtı. Bu yarışma ile Kurtuluş Savaşı’mızın kesin sonucunun alındığı ve Atatürk’ün savaşı bizzat yönettiği Zafertepe’de bu büyük olayı sembolize edecek bir anıt dikilmesi gündeme geldi.

26 Ağustos 1922’de Kurtuluş Savaşı’nın sonuçlandığı bu yerde Atatürk “Hiç şüphe yok ki yeni Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada atıldı, sonsuza dek sürecek hayatına burada imkan verildi. Bundan sonra iktisat sahasında başarı gerekmektedir. Safsata ve hurafeler kafadan çıkarılmalı, gelişmeyi engellemek isteyenler bertaraf edilmelidir. Ey yükselen yeni nesil, Cumhuriyet’i biz kurduk onu siz devam ettireceksiniz” demiştir.

Y. Müh. Mimar Levent Aksüt ve Y. Müh. Mimar Yaşar Marulyalı, Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın cereyan ettiği sahada, Atatürk’ün savaşı bizzat yönettiği Dumlupınar Savaştepe’de, 57 yıl önce açılan yarışmayı kazandı. Böylece Dumlupınar Zafer Anıtı, UMO Mimarlık Mühendislik tarafından kontrollüğü yapılarak 1964 yılında inşa edildi.

Bu anıtın yarışma şartnamesinde yer alan İsmet İnönü’nün sözleri şöyleydi: “Milletimizin seçilmiş sanatkarlarından geçmiş nesillerin acısını, gelecek kuşakların azmini ve iradesini dile getirmelerini isteriz. Bu yarışmaya katılanların ruhlarının Dumlupınar öncesi ve o devrin duyguları içinde besleyip kaynatarak sanatları ile tarihimizin şanlı, verimli, gelecek günlere yol gösterici büyük bir olayını canlandırmalarını yürekten dilerim. Büyük Atatürk kendilerine ilham verecek ve çalışmalarını tebrik edecektir.”

Bu sözlerin kendisi anıttır. Biz bu sözleri mimarimiz ile görünür hale getirdik. Schopenhauer mimari için “donmuş müziktir” der. Bize göre de Dumlupınar Zafer Anıtı, rahmetli İsmet İnönü’nün anıt için yarışma öncesi söylediği sözlerin maddeleşmiş şeklidir.

Bundan 57 yıl önce Dumlupınar Zafertepe’de inşa edilen bu anıt, Kurtuluş Savaşı’mızın etaplarını sembolize eder, Atatürk’ün Samsun’a çıkışı ile başlayıp 26 Ağustos’ta nihayetlenen ve bu süre içinde içte ve dışta karşılaşılan engelleri ters üçgenler, milli irade ve beraberlik ile zaferi ise aynı yönde ve gittikçe yükselen üçgenler simgeler. Anıtın içinde gezerek bütün savaş alanlarını gözlemlemek imkanı yaratılmıştır.

Anıtın yapıldığı bölgeye her yıl 30 Ağustos’ta civar köylerden yüzlerce insan gelir, onların ihtiyaçları için arazide çeşmeler, yeraltı tuvaletleri, yapılan merasimi izleyenler için tribün, merasim dışında gelenler için misafirhane, askeri konaklama yerleri ve genel arazi tanzimi de yapıldı. Müze binası inşa edildi. Bu binada askeri eşyalar, savaştan birkaç gün önce Atatürk, İnönü ve Fevzi Çakmak Paşa’nın üzerine haritaları sererek çalıştıkları Çalköy’deki kağnı da sergileniyor.

Bu anıt milli birlik ve beraberliğimizin her zaman milletimizi zafere götüreceğinin sembolü olup, milletimizin ilerlemesine mani olmak isteyen her türlü güçlerin sonunda yenileceğinin bir ifadesi olarak yaşamaktadır ve yaşayacaktır.