Primary Architects tarafından Çin’in Liugang köyünde tasarlanan Driftwood Köy Merkezi, doğal manzarayla bütünleşen kavisli formu, prefabrike yapım tekniği ve ekolojik geçiş bölgeleriyle çevreye duyarlı bir mimari yaklaşım sergilerken köy yaşamını dağlar, tarlalar ve suyla yeniden buluşturuyor.

Köylüler için tarım yapmadıkları dönemlerde ortak kullanım alanı olarak tasarlanan Driftwood Köy Merkezi; çay odası, okuma salonu ve köylüler için bir toplanma alanı içeriyor. Mekansal düzenleme, tarımsal çevreye ve rezervuar su seviyelerindeki dönemsel değişimlere yanıt olarak kurgulanmış. Bina, formu aracılığıyla çevredeki dağlar ve tarım arazileriyle bir diyalog kurarak kırsal yaşam ile doğal manzara arasında bağ kuran bir aracıya dönüşmüş. Rezervuar boyunca uzanan set yolunun bir bölümü, mimari sirkülasyon için bir yönlendirici olarak seçilmiş ve böylece zemin planının her iki uçtan doğal biçimde uzanmasına olanak tanınarak yapı set yolunun organik bir devamı haline getirilmiş. Tasarım, çevreye duyarlı üretken bir mantık izliyor; yapı, orijinal set dokusuna gömülüyor. Yükseltilmiş bir platform ise su seviyelerindeki dalgalanmalara uyum sağlıyor. Yerel peyzaj, ekolojik bir tampon bölge olarak korunmuş ve yapı ile su kütlesi arasında kesintisiz bir geçiş oluşturulmuş.

Rezervuar kıyısındaki bozulmayı en aza indirmek için, yapı platformu yükseltilmiş bir strüktür olarak tasarlanmış ve altına HVAC sistemleri ile su ve elektrik hatlarını barındırmak üzere elli beş santimetrelik bir boşluk bırakılmış. Platform kotu, rezervuarın tarihsel olarak en yüksek su seviyesinin yirmi santimetre üzerine çıkarılarak taşkın güvenliği sağlanmış. Ana yapı, çatı eğimli çerçeve sistemleriyle birlikte çelik cıvata bağlantılı ahşap karkas olarak tasarlanmış. Çatının ana strüktürel elemanlarını dört hiperbolik ana kiriş oluştururken, bunları eşit aralıklarla yerleştirilen ikincil kirişler tamamlamış. Kavisli form, set yolunun kıvrımlarını takip ederek doğal araziye uyum sağlamış ve yapıya kendi kendine strüktürel stabilite kazandırmış. İç mekan, kolon kullanılmadan tasarlandığı için mekansal kesintiler en aza indirilmiş.

Tüm yapı bileşenleri, maliyet açısından verimli işleme ve nakliye için prefabrike elemanlar seçilmiş ve yerinde monte edilmiş. Bu yaklaşım, inşaatın çevresel etkisini önemli ölçüde azaltmış ve yapım süresini kısaltmış. Yapının her iki ucunda yer alan kavisli cepheler sırasıyla Fenghuang Dağı’na (Phoenix Mountain) ve rezervuara yönelmiş  böylece açık görüş hatları sayesinde dış peyzaj iç mekana taşınmış. Girişler set yolunun her iki ucuna hizalanmış içeri girmeden önce, alçaltılmış saçaklarla örtülü bir geçiş alanından geçiliyor. Ziyaretçiler içeriye adım attıkça, iki koridor kademeli olarak yükselerek birleşiyor ve kolonsuz, tam yüksekliğe sahip bir salona açılıyor.

Mekan boyunca ilerledikçe, dağlar, tarlalar ve rezervuar mimari açıklıklar aracılığıyla sürekli yeniden kadrajlanarak ziyaretçilere değişken manzaralar sunuyor. Batı cephesinde, katlanır kapılar tamamen açılarak dış terasla bütünleşiyor bu da iç ve dış arasındaki sınırın belirsizleşmesini sağlıyor ve ışık, rüzgar gibi elementlerin mekan boyunca özgürce dolaşmasına olanak tanıyor.