CoBAC Workspace
Künye
İç Mimari Tasarım
mimaristudio
Tasarım Ekibi
Ayça Akkaya Kul, Önder Kul, Kaan Gülkıran, Enver Kuda
İşveren
CoBAC
Elektrik Projesi
Frekans Elektrik
Mekanik Proje
Aytimur Mühendislik
Saha Yönetimi ve Uygulama
Dilek Mimarlık
Proje Alanı
2800 m2
Tamamlanma Tarihi
2021
Fotoğraflar
Gürkan Akay, Emre Dörter, Cansu Ayduran
Mimaristudio tarafından tasarlanan CoBAC Workspace, Eminönü’nün tarihi dokusu içinde, “ortak iş, sanat ve kültür” mottosuyla yola çıkarak, profesyonel iş alanları ile yaşam arasındaki sınırları kaldırmayı, yaratıcılık ve üretkenlik için gerekli fiziksel ve sosyal koşulları sağlamayı hedefleyen bir ortak çalışma, gelişim ve yaşam alanı.
İstanbul Eminönü’nde tarihi doku içerisinde, ortak iş, ortak sanat ve ortak kültür mottosu ile yola çıkarak profesyonel iş alanları ile yaşam arasındaki sınırları kaldırmayı, yaratıcılık ve üretkenlik için gerekli fiziksel ve sosyal koşulları sağlamayı hedefleyen, ortak çalışma, gelişim ve yaşam alanı CoBAC Workspace, İstanbul Eminönü’nün tam kalbinde kapılarını açtı.
Haliç’in hemen kıyısında, 2.800 m2 toplam alana sahip mevcut bir iş hanının dönüştürülmesi ile hayat verilen CoBAC Workspace tasarımında Mimaristudio ekibi, markanın “insan odaklı yüzü”nü projeye yansıtarak, “paylaşımlı çalışma alanı” kavramını bir yaşam alanına dönüştürmüş ve geleneksel çalışma kültürünü değiştirecek bir yaklaşım izlemiş.
Mimaristudio, zamanının büyük bir kısmını kapalı mekanlarda ve teknolojiye bağlı geçiren mekan kullanıcılarının, sadece fiziksel değil, zihinsel ve ruhsal anlamda da sağlıklı ve mutlu olabilecekleri, verimliliği ve üretkenliği yüksek bir mekan önerisi ile esenlik (wellbeing) kavramını önceliğine alarak, interaktif bir çalışma ortamı sunuyor. Böylece mekan kullanıcılarının azami gün ışığında, sürekli temiz havada, uygun ısısal ve akustik konfor şartlarında, hareket temelli çalışma (activity based working) prensipleri çerçevesinde, nerede, ne zaman ve nasıl çalışabilecekleri özgürlüğüne sahip olacakları, temiz besin ve suya ulaşabilecekleri, zihnen rahat ve mutlu olacakları, teknolojik imkanlar ile adeta bir yaşama alanı olarak planlanmış bir çalışma ortamı sunuyor.
Tasarım ekibi, biyofilik tasarım yaklaşımı içinde yer alan, “mekan içinde doğa”, “doğal anımsatıcılar”, “mekanın doğası” kavramları altındaki 14 biyofilik tasarım yoluna da planlama aşamasından itibaren, gerek kullanılan malzemeler ve formlarda, gerekse doğanın kendisi ile çalışmalarında yer vermiş. Özellikle katlarda planlanan farklı büyüklükteki teras alanları, çalışanlara özgür bir dış mekan kullanımı imkanı vermenin yanında, tarihi yarımadayı, Haliç’i ve şehri hissetmelerini sağlıyor.
Mimaristudio, herkesin özgürce kullanabileceği sosyalleşme alanları, farklı ölçek, fonksiyon ve formda çalışma, toplantı ve görüşme mekanları ile tüm katlara esneklik katıyor. Gün içinde farklı profildeki kullanıcıların ortak çalışabilmelerine imkan veren yeni nesil bir mekan hayal ediyor ve binanın farklı bölümlerinde çalışabilme esnekliği ve “çevik” (agile) bir kullanım olanağı sunuyor.
Çalışma alanlarının en büyük sorunu olan “sessizlik” ve “sessiz çalışma ortamı” konuları, tasarım süreci ile birlikte planlanan akustik kriterler ile dikkatle ele alınmış. Sadece kapalı odalar arası ses geçişlerinin engellenmesi olarak değil, aynı zamanda açık alanda çalışan herkesin gerekli konfor şartlarında, birbirlerini rahatsız etmeden çalışabilmeleri için mekan içi hacim akustiği tedbirleri göz önüne alınarak, tasarım sürecinde uygun malzeme ve yaklaşımlar önerilmiş. Burada, Ayça Akkaya Kul tasarımı olan, Feltouch tarafından geliştirilen ve üretilen “Moon” duvar ve tavan panelleri ile, “Make-up” akustik aydınlatma ürünleri mekanda göze çarpan detaylar arasında yer alıyor.
İçinde bulunduğumuz salgın hastalık ve etkileri de ayrı bir konu olarak ele alınmış. Özellikle planlama aşamasında kişi başına düşen alan ve hacim konularının önemi ile yerleşim planları geliştirilmiş. Katlarda çalışanların azami temiz havaya ulaşmaları, uzun süreli sabit şekilde çalışma yapılan alanlarda farklı ayırıcıların kullanımı ile temasın azaltılması planlanmış. Bina kullanıcıları için planlanan yönlendirme ve temizlik protokollerinin oluşturulması, çalışma alanları kadar, yeme-içme, dinlenme ve sosyalleşme alanlarındaki planlamayı ilgilendiren kullanım kuralları, havalandırma ve doğal havalandırmanın öneminin proje sürecinin ilk gününden itibaren tüm katlarda sisteme entegre edilmesi, temizlenme ve hijyen konularında uygun yüzey malzemelerinin kullanımı gibi bir çok detayı çalışmada öncelikli konular olarak görülmüş. Tüm bunlar da bilimsel araştırma sonuçları üzerinden, Well kriterlerinin takibi ile hayata geçirilmiş.