TEMP tasarımı Cloud Sanat Merkezi, galerilerin etrafını saran, birbirine bağlı avlular aracılığıyla kullanıcılarına gizemli bir deneyim sunuyor.

Pekin’de yer alan Cloud Sanat Merkezi, sergi, toplantı ve etkinliklere ev sahipliği yapan, galeri ve ofislerden oluşan tek katlı bir yapı. Birkaç yıl önce kırsal bir ortamdan yeni bir sanat ve finans merkezine dönüşen bölgeyi geliştirmek amacıyla birkaç sanatçı taşınmış ve müze açılmış. Bölge geliştikçe yeni programlara ihtiyaç duyulmuş.

Tasarımcılar arsadaki az kullanılan alanları değerlendirerek kullanıcıları derin düşüncelere iten, gizemli bir vaha yaratmış. Yeni merkezde galerilerin etrafını saran birbirine bağlı açık avlularla tüm bahçelerden galerilere erişim sağlanmış.

Galerilerde sunulan farklı sanat eserlerinin cazibesi, iç ve dış mekanı çevreleyen ve her biri aydınlık, zenginlik, sadelik, vahşilik gibi farklı felsefeleri temsil eden avlulara yansıtılarak yapının estetik idealleri çoğaltılmış. 

Yapının formundaki hacimsel gerilim cadde girişinde bir odak noktası oluştururken arka kısımdaki yüksek ahşap koridor, kullanıcılara davetkar ve törensel bir yürüyüş yolu sunuyor. Birkaç akçaağaç ve kireçtaşı, çakıllar ve basamak taşlarının üzerine yerleştirilerek avlunun etrafındaki farklı katmanlar yaratan kıvrımlı duvarla hizalanmış.

Arazinin diğer ucuna başka bir akçaağaç ve bir yansıma havuzu yerleştirilmiş. Sıcak tonlu ışıklar, su yansımaları ve göz hizasındaki açıklıklar yapının bu bölümünde derin bir harmoni yaratmış. Ağaç ve taşların minimal yapısı, ölçülü ve düzenli avluları vurgularken aynı zamanda bu avluların zenginliği ve gizemini de ön plana çıkarmış. 

Ardışık mekan deneyimi sunan Çin bahçelerinin çerçeveleriyle kasıtlı şekilde oynanarak farklı bölümlerde enteresan ve cömert kesişimler yaratmış. 

Ana galeri holünde, sıralı beyaz duvarla mahremiyet sağlanırken her alan, yatıştıran, ilham veren ve kışkırtan sanat eserleriyle donatılmış. Gün ışığı büyük pencerelerden içeri süzülürken galeri, pitoresk doğal dünyaya bir kaçış sunuyor. Tasarımda, bahçelerdeki insan dinamikleri ve yapay ışığın sıcaklığı davetkar bir mekan yaratmış.

Yapıda toplantı odaları ve avlulardaki kullanıcıların birbirlerinin görüş alanında olması sağlanarak bu seyir oyunuyla uzamsal dinamiklere katmanlar eklenmiş. Sanatı gerçekliğe doğru genişleten tasarımda belirsizliklerle kesişimlerin örtüşmesi yoğunlaştırmış.