Cephede Estetik Vurgu

Dr. Öğr. Üyesi Hande Tulum
Dr. Öğr. Üyesi Efsun Ekenyazıcı Güney

İstanbul’un en önemli yaya akslarından biri olan Bağdat Caddesi, adeta Türkiye apartman mimarlığı örneklerinin bir sergi alanıdır. Bu cadde ve çevresinde özellikle 1960’lar ve 1970’lere ait mimarlık ürünleri gözlenebilir, bu dönemlerin mimarlık yönelimleri okunabilir. Günümüzde hala bu yılların sivil mimarlık mirasına rastlayabiliyor olmamızı ise bu
dönemlerde ortaya çıkan yönetmelik ve planlamalara borçluyuz (özellikle 1952, 1964 ve 1965 tarihli plan ve yasalar) (Yazıcıoğlu, 2001). Dolayısıyla bu yönetmelik ve planlamaların getirdiği kurallarla birlikte 1930’lu yıllardan itibaren Bağdat Caddesi ve çevresinde oluşan mevcut konut dokusu yer yer değişir, yeni yapım teknolojileri, malzemeler ve planlama anlayışlarıyla olgunlaşan, kentsel rantın belirlediği apartmanlaşma süreci başlar. 1973 yılında Boğaziçi Köprüsü’nün açılmasıyla Kadıköy’de yaşanan nüfus baskısı ile birlikte yapılaşma yoğunlukları artar ve parsel boyutuna göre apartmanların kat sayıları artmaya başlar.

Özellikle 1960’lı yıllardan itibaren orta ve üst-orta sınıfın yerleşim alanı haline gelen Bağdat Caddesi ve çevresi nitelikli apartman örnekleriyle dikkat çeker (Arıkan&Gökmen, 2016). Bölgedeki belki de en majör değişim, 2004 yılında kentsel dönüşüm kavramının yasal bir boyut kazanmasıyla başlar. Özgül Acar Özler ve diğerlerinin de işaret ettiği gibi Kadıköy’ün büyük bir kısmı, İstanbul’un diğer alanlarına göre afetler açısından daha düşük riske sahip olsa da Bağdat Caddesi üzerinde ve çevresinde 2012 yılı itibariyle kentsel dönüşüm iyice hızlanır. Bu alanda, afet riski daha düşük olduğu halde, dönüşüm uygulamalarının daha yoğun olmasının nedeni, bu uygulamalar sonucu kazanılan ekonomik getirinin İstanbul’un birçok bölgesine göre daha yüksek olmasıdır. 2010-2014 yıllarını kapsayan inşaat ruhsatı verileri, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun’un yürürlüğe girdiği 2012 yılından sonra, Kadıköy’de, özellikle Bağdat Caddesi’ne konumlanan birçok mahallede inşaat faaliyetlerinin arttığını gösterir.

Kentsel dönüşümdeki bu hızlanma ve onunla birlikte gelen yıkım faaliyetleri, farklı dönemlere ait farklı mimarlık dillerini neredeyse takip edilemez kılar. Yıkılan bu nitelikli apartman örnekleri toplumsal ve kentsel belleği değiştirir, mevcut mimari belleği zedeler (Güney&Tulum, 2018). Bu durum bizi mevcut mimari belleğin birer parçası olan ve henüz ayaktaki yapılara ilişkin bir sorgulamaya itti. Bağdat Caddesi bölgesinde, 1960 ve 1970’li yıllardaki apartmanlaşma bağlamında özgün mimarlık dilini yaratan mimarlar kimlerdir? Kadıköy Belediyesi İmar Müdürlüğü’nde Bağdat Caddesi ve çevresinde seçilen apartman örnekleri üzerine yapılan araştırmada Kadıköy bölgesi apartman mimarlığı pratiğinin temsilcilerinden olan Ayhan Tanman, Ercüment Ünlü, Ergün Gömüç, Melih Koray gibi pek çok mimarın ismine rastlandı.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi öğretim üyelerinden Muammer Gerekli, bu araştırmada öne çıkan isimlerden birisidir. 2018 yılında vefat eden Gerekli’nin vefat ilanında, kendisi “Bağdat Caddesi’nin modern mimaride örnek temsilcilerinden” biri olarak gösterilir (Hürriyet Gazetesi, 2018). Ancak Muammer Gerekli üzerine yapılan literatür araştırması kendisinin ne yazık ki literatürde gereken ilgiyi görmediğini gösterir. Yalnızca Zeynep Yazıcıoğlu Halu’nun “1950-1970’lerde İstanbul’da Konut Mimarisi: Bağdat Caddesi Örneği”

isimli yüksek lisans tezinde, bir yapısının künye bilgilerine rastlanmaktadır (Yazıcıoğlu, 2001). Bu yapı, bu çalışmada incelenecek olan iki apartmandan biri olan Dilek Apartmanı’dır. 1960 yılında tasarlanan ve 1961 yılında inşa edilen yapı, yan cephelerindeki betonarme, geometrik gölgelik elemanları ile Bağdat Caddesi üzerindeki pek çok yapıdan farklı bir dil izlemektedir.

Çalışma kapsamında incelenecek diğer yapı da inşası 1969’a tarihlenen, mimarın soyadını taşıyan Gerekli Apartmanı’dır. Bu iki yapının, çalışma için seçilme nedeni, mimarın 1960’ların başında ve sonunda izlediği tasarım yolu ve oluşturduğu mimari dili, biri cadde üzerinde diğeri ise yeşil ile içe içe konumlanmış bir ara sokakta gözlemleyebilmektir.

Gerekli Apartmanı, 340 ada, 3 nolu parselde, Bağdat Caddesi’ni dik kesen sokaklardan biri olan Küçük Ağa Sokak’ta konumlanır. Köşe parselde yer alan apartmanın ayrıca Hamiyet Yüceses Sokak’a da cephesi bulunmaktadır. Bağdat Caddesi aksının gerisinde kaldığı için mimar, burada “cadde” dilini izlememiş, yapı için bir “sayfiye” konutu dili geliştirmiştir. Böylece bu müstakil, az katlı yapı, her katı konut olarak tasarlanan, yeşil ile iç içe geçmiş, dört
cepheden ve her kottan yeterli ışık alan bir apartman halini almıştır. 368 ada, 68 parselde, Bağdat Caddesi’nde bulunan Dilek Apartmanı için Gerekli tarafından geliştirilen dil ise hem cadde mimarlık diline uygun hem de yapının farklılaşmasını sağlayan bir dildir. Burada ise, üst katlarda konuta, zemin katta dükkana yer veren, caddede konumlanması nedeniyle, iddialı cephe kurgusuna sahip olan bir apartman görülür. Dolayısıyla seçili iki yapı da hem sayfiye hem cadde konutunun izleri sürülebilecek aynı zamanda da 1960’lı yılların başındaki ve sonundaki Muammer Gerekli’nin mimarlık dili irdelenebilecektir.

Dilek Apartmanı

Yapılan arşiv incelemesi sırasında tasarımı Muammer Gerekli’ye ait olduğu anlaşılan Dilek Apartmanı’nın plan ve cephe çizimlerine ulaşılmıştır. Ancak neredeyse elli yıldır saklanan bu belgeler ne yazık ki iyice yıpranmış ve silikleşmiştir.

Nispeten daha iyi okunabilen giriş kat planı, bize ilginç bir bilgi sunar. Giriş katta yer alan iki birimden birisi dükkan, diğeri ise konut işlevi taşımaktadır. Anlaşılan odur ki, yapının projelendirildiği zaman 1960 yılında Bağdat Caddesi’nde muhtemelen günümüzde olduğu gibi süreklilik taşıyan bir alışveriş işlevinden bahsedilmemektedir. Hatta mimar mahremiyet hissini vurgulamak için hem apartmanın giriş kapısını hem de dükkanın giriş kapısını geriye çekmiştir. Bunu vurgulayan başka bir husus ise uyuma mekanlarının arka aksta toplanması, cadde aksında ise yaşam alanlarının yer almasıdır (Resim 1). Yapıda, planın dış hatları bağlamında, simetrik bir organizasyon izlendiği girişin ferahlatılması ve öne çıkması/dikkat çekmesi için iki yanındaki duvarların pahlandığı görülür. Ancak, günümüzde Bağdat Caddesi’nin ağırlıklı olarak bir alışveriş aksına dönmüş olması nedeniyle zemin kattaki konut işlevinin ortadan kalktığı ve satış birimine dönüştüğü gözlemlenir.

Yapı, cephe bağlamında incelendiğinde ise ön cephe ile yan cephelerde başka bir kurgu izlediği anlaşılır. Ön cephede, modernist mimarlık dili, geniş cam yüzeyler ve balkonlarla desteklenirken, yan cephelerde, balkonun ve devamındaki oda neredeyse sağır bir kutu şeklinde ele alınır. Mimar, bu sağır kutunun içinde geometrik motifli bir boşluk tasarlayıp bu kısmi gölgelik elemanını kat silmeleriyle birbirinden ayrılan üç kat boyunca aynı şekilde tekrarlar (Resim 2).

Gerekli’nin tasarımında yer alan bu motifli gölgelik birimine benzer örneklere, Türkiye’de, 1960’lı ve 1970’li yıllarda rastlanır. Ancak bu örneklerde, mimarlar, bu gölgeliğe ya tüm cepheyi kaplayacak bir biçimde yer vermiş ya da merdivenin cepheden algılanmasını engelleyecek şekilde kullanmayı tercih etmişlerdir (1). Oysa Gerekli’nin cephe düzeninde, bu gölgelik balkondan sonra yer alan odanın penceresi önünde konumlanır.

Aynı zamanda, bu geometrik motifli boşluklar, 2. Dünya Savaşı sonrasında pek çok ülkede ele alınır. Aslında bu “tekstil etkili blokların” kullanılması, 1920’lerin başına tarihlenir. Frank L. Wright, tekstil ile mimarlığı ilişkilendirmeye çalışırken “beton blok”ları modern mimarlık için bir enstrüman olarak kullanmaya karar verir (Wright, 2005).

Böylece, beton bloklar yardımıyla modern mimarlıkta yeni bir aşama-dil oluşturmaya çalışan Wright, çizgisel kompozisyonlarını destekleyecek motif fikrini 1923 yılında ikonik tasarımı olan Millar Evi/La Miniatura ile ortaya çıkarır (Wright, 1997). 1940 yılında, “dantel duvarı” uygulayan bir diğer önemli mimar ise Edward Durell Stone’dur (Resim 3).

Stone’un geometrik motifi uygulamaya başlamasıyla birlikte, özellikle Amerika’da bu unsurlar, savaş sonrası mimarlık dilinin vazgeçilmezi olur, iç ve dış mekanların kurgulanmasında, kamusal yapılarda ve konutlarda kullanılır. Öte yandan bu “blok perdeler”, yaz mevsiminde hava sıcaklığını düşürmek amacıyla da tercih edilir. Bu nedenle pek çok
ülkede, iklimsel ve estetik bir önlem olarak ele alınır (Resim 3) (Rubano, 2000).

1960’ların başında, bu anlayışı Türkiye’de yansıtan isimlerden biri olan Muammer Gerekli, dönemdaşlarının aksine geometrik motifi kısmi olarak kullanmayı tercih eder. Dilek Apartmanı’nda geometrik motifler kuzeybatı ve güneydoğu cephelerinde oda pencerelerini kontrollü olarak kapatır. Anlaşıldığı üzere mimar, cepheyi estetize etme kaygısı taşıyan kısmi motif kullanımı ile iklimsel gerekçeli geometrik motif kullanımını yeniden yorumlamıştır. Gerekli’nin bu, yapıyı özgün kılma çabası, tek defaya özgü olmayacaktır. Aynı çaba Gerekli Apartmanı’nda da karşımıza çıkar.

Gerekli Apartmanı

Bir önceki yapıya kıyasla daha geç tarihli olsa da yapıya ilişkin projelere ilişkin hususlarda aynı problem vardır. Gerekli Apartmanı’na ait plan, kesit ve cephe çizimlerinde de yine silik olma ve zor okunma durumu devam etmektedir. Projede dikkat çeken başka bir nokta ise bu defa planlarda kısmi olarak da olsa tefriş ve döşeme bilgisinin yer almasıdır. Bu hususların varlığı, mimarın bu apartmanda daha özenli davrandığına ilişkin bir işaret olarak algılanabilir.

Her katta dört adet daire bulunan kompozisyon irdelendiğinde, Gerekli’nin yapıyı zemin kat ve üst katlar olmak üzere iki ayrı bölümde ele aldığı anlaşılır. Cephe düzeninde, belirgin olarak iki farklı malzeme kullanılmış, bu malzeme kombinasyonu tüm cephelerde sürdürülmüştür. Üst kat cephelerinde, simetrik ve birbirinin aynı olan bir düzen izlenir.
Yeşil/bahçe ile iç içe olan zemin katta ise simetrik organizasyon devam eder ancak giriş aksına vurgu yapılarak bu kat, üst katların genel düzeninden koparılacak şekilde geri çekilir. İki sokağa cephesi olan yapının, özelleşmiş bir girişinin olması, mimarın bu sokağı ön cephe olarak kabul ettiği ve dolayısıyla bu cepheyi özellikle farklılaştırdığı şeklinde de
yorumlanabilir. Hamiyet Yüceses Sokak üzerinde yer alan cephede giriş, hem yol kotundan yüksek bir kota taşınarak hem de genel cephe kurgusundan içeri çekilerek bir önceki örnekte olduğu gibi bir odak noktası halini alır. Ancak bu apartmanda mimar, cephe kurgusunda başka bir bölümde kullanmadığı ahşap malzeme ve giriş bölümüne verdiği açılı form ile girişi cephenin diğer kısımlarından ayrıştırarak öne çıkarır. Bu sırada cephe boyunca kullanılan parapet elemanları, giriş merdivenlerini çevreler biçimde kullanılır ve böylece malzeme devamlılığı ve uyumu sağlanır. Bu uyumu sağlarken Gerekli’nin ayrıca “renk” olgusuna da özenle yaklaştığı söylenebilir. Cephe kurgusunda yer alan malzemeleri renklerine göre de seçmiş olan mimar kendisine yapı özelinde bir renk paleti oluşturur.

Bu yapının giriş cephesi form açısından değerlendirildiğinde ise, giriş bölümünde açılı form kullanımı fikri ile kendisiyle aynı dönemde tasarlanmış ve Türkiye modern mimarlığını yansıtan örneklerden tamamen ayrılır. 1960’lı yıllarda, Türkiye’deki modernist tavrın genellikle rasyonel formun ve kutu fikrinin kullanılmasından ibaret olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu açıdan Gerekli’nin bu açısı onu dönemdaşlarından ayıracaktır.

Gerekli’nin kullandığı açı da (Resim 4), cephe kurgusunda yer verdiği malzeme kombinasyonu da 1950’li yıllarda, Avrupa’da kendisini göstermiştir. Özellikle malzeme kombinasyonu fikri Avrupa’da brütalizm akımıyla iyice perçinlenir. Bu yüzden, farklı malzeme kullanımı, Avrupa’daki örneklerde döşeme ve kolon-kiriş sisteminin dışavurumu olarak yansır. Bu dışa vurumu örneklendiren Stirling&Gowan tasarımı apartman, brütalist konut tasarımının öncülerinden kabul edilmektedir (Farr, 2013). Gerekli’nin tasarımında da malzeme değişikliği kat döşemeleri arasında yapılmıştır. Bu yönüyle proje, kısmi brütalist bir tutuma işaret eder.

Özetle, Gerekli’nin mimarlık dilinin dönemdaşlarının bir çoğundan ayrılan en temel yanının cephede kurgulamaya çalıştığı estetik vurgular olduğu izlenir. Aynı dönemde bölgedeki apartman örnekleri incelendiğinde, bu estetik vurguların farklı mimarlar tarafından cepheye eklemlenen panolar, ahşap kafes gölgelendirme elemanları ve geometrik kompozisyonlu
beton birimler biçiminde oluşturulduğu örneklere rastlanmıştır. Gerekli ise bu estetik vurguları cephedeki beton geometrik motifler ve girişteki organik biçimlenme ve farklı malzeme kullanımı ile sağlar. İncelenen örnekler özelinde mimarın estetik vurgu yaklaşımının her projede farklılaştığı görülür, her yapının kendi içinde ele alınarak özgünleştirilmeye çalışıldığı anlaşılır. Tüm bunlar ışığında, Muammer Gerekli’nin, -bugüne dek ihmal edilmiş olsa da- Türkiye modern mimarlığında iz bırakan bir mimar olduğu düşünülmektedir.

Notlar
1. Kadıköy’de bulunan Petek Apartmanı, Korur Apartmanı, Yeşilbahar Apartmanı ve Zafer
Apartmanı bunlara örnek teşkil eder.

Kaynaklar
1. Arıkan, B., ve Gökmen, G. P. (2016). Kentsel Mekânın Fiziksel Katmanları, Konut Dokusunun Oluşumu ve Feneryolu Mahallesi’nin “Risk” li Dönüşümü. İdealkent, 7(20), 966- 998.
2. Güney, E. E., ve Tulum, H. (2018) Mimari Belleğin Yıkımı/İnşası Üzerine: Bağdat Caddesi Küçükağa Sokak Örneği, Tasarım ve Bellek Temalı Ulusal Tasarım Sempozyumu Bildiriler Kitabı içinde (ss. 57-68). Trabzon.
3. Farr, M. (2013) James Stirling and Architectural Colour. Yayınlanmamış doktora tezi. Manchester Üniversitesi,Manchester.
4. Hürriyet Gazetesi, 2018. Muammer Gerekli Vefat İlanı. 8 Ekim 2018 tarihinde https://www.hurriyetvefatilani.net/muammer-gerekli-vefat-ilani-v_22431 adresinden erişildi.
5. Nute, K., 1997. Frank Lloyd Wright and Composition: The Architectural Picture, Plan, and Decorative Design as ‘Organic’ Line Ideas. Journal of architectural and planning research, 14:4 (Winter), 271-288
6. Rubano, A., 2000. The Grille Is Gone: The Rise and Fall Screen Block, D. Slaton (Ed.), Preserving the Recent Past 2 Konferansı Bildiri kitabı içinde (ss. 89-99). Philadelphia.
7. Wright, F. L., 2005. An Autobiograph. Oregon: Pomegranate Yayınları.
8. Yazıcıoğlu, Z. (2001). 1950-1970’lerde İstanbul’da Konut Mimarisi: Bağdat Caddesi Örneği. Yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul.
URL 1- http://daytoninmanhattan.blogspot.com/2017/04/the-edward-durell-stone-house- 130-east.html

URL 2- http://www.kamit.jp/01_introdctn/xcor_eng.htm
URL 3- https://www.haarkon.co.uk/explore-blog/house-tour-the-1950s-modernist-house-in- bridlington
URL 4- http://www.sosbrutalism.org/cms/15888907
URL 5- https://www.wowhaus.co.uk/2016/09/28/on-the-market-1950s-erno-goldfinger- designed-modernist-apartment-in-primrose-hill-london-nw1/