Canlı Dokular ve Ham Materyaller ile Yaşayan Bir Bahar Dekorasyonu…
Gerçekleştirdiği konut projelerinde klasik stil ile modern anlayışı harmanlayan EDDA Mimarlık kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, senenin trendlerini yakalamak isteyen ev sahipleri için 2019 İlkbahar/Yaz sezonunda dekorasyonda ön plana çıkacak yenilikleri değerlendirdi. Sürdürülebilir bir dekorasyon teması doğrultusunda doğal malzemeler ile ham materyaller daha çok önem kazanırken, farklı renkleri benimseyeceğimiz ve zamansız parçalara odaklanacağımız bir bahar mevsimi bizleri bekliyor.
On yılı aşkın süredir yaratıcı ve ilham verici iç mekân tasarımlarına imza atan EDDA Mimarlık Kurucusu İç Mimar Eda Tahmaz, baharın “yeniden doğuş” teması doğrultusunda evlerini yenilemek isteyen, yaşam alanlarına yaşayan bir doku katmak isteyen ev sahipleri için mevsimin öne çıkan trendlerini, malzeme ve renklerdeki değişiklikleri, yükselişe geçen akımları analiz etti.
Sıklıkla tercih edilen İskandinav stilinde 1970’lere geri dönüşün başladığını belirten Eda Tahmaz, bu stilin aynı zamanda daha canlı, keyifli bir renk paletiyle yorumlanması gerektiği görüşünde. Senenin de rengi olan canlı mercanın yanı sıra mandalina sarısı, turkuaz, yeşil renkler, 70’lerin o kendine özgü geometrik formlarına oldukça yakışıyor. Eşsiz görüntüsü ile çok beğenilerek kullanılan hardal renginin bu mevsime de güzel bir uyum sağladığını aktaran iç mimar, bu sene hardal renginin tek bir koltukta ya da aksesuarlar gibi küçük detaylarda yer almak yerine daha büyük alanlarda kullanılacağının sinyallerini veriyor. Bu renk ile beraber kullanılabilecek en göz alıcı sonucu veren alternatif ise indigo mavisi. Tahmaz’a göre, minimalist akımın destekçilerine dekorasyonda yeni bir alan açacak olan stil, “mid-century modern”, bahar aylarında uygulamak için ideal. Daha net ve düz hatların hakim olduğu bu stilde, bir renk paleti içerisinden seçeceğiniz 3 renk ile tüm evinizi dekore edebilirsiniz, sade ve düz formların ön planda olması yeterli.
Malzemelerde ise yükselen sürdürülebilir tasarım mottosu ile beraber dönüştürülmüş materyallere yer verileceğini vurgulayan Tahmaz, kağıt, tel, plastik gibi maddelerin yeniden dönüştürülerek kullanılabileceği kanaatinde. Dönüştürülmüş pet şişelerden üretilen plastik folyo gibi malzemelerin kullanımı ile doğaya verilen değeri dekorasyona yansıtmak mümkün. Yine ahşabın da dönüştürülmüş şekilde yer verilebileceği iç mekanlara, canlı bitkiler ile de küçük dokunuşlar yapılabilir.
Bireylerin kendi sanatsal görüşlerini yansıtabildiği el emeği ürünlerin revaçta olduğu bu dönemde, ham materyallerden meydana getirilen dokuma kumaşlara da bahar dekorasyonumuzda mutlaka yer açmamız gerektiğini aktaran Tahmaz’a göre, dokuma kumaşların verdiği his, baharın verdiği canlanma etkisi ile birebir. Revaçta olan minimalist akıma bir rakip olarak doğan trend, “karıştır ve eşleştir”, desenlerde kendini göstererek farklı desenlerin kombinasyonlarına doğru bir yönelim başlatıyor. Bunu yaparken bazı püf noktalara dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren iç mimar, aynı renk paletinin farklı tonlarını kullanmak gerektiğini söylüyor. Toprak tonları ile dekore edilen bir iç mekânda, yine bu tonlara aykırı olmayan, ancak farklı birkaç desenin bir araya geldiği bir kombin tercih edilirse, içerisinde farklılıkları barındıran bir uyum yakalanabiliyor.