Bursa Nilüfer Pancar Deposu

Mimari Tasarım
Atelye70 Planlama & Tasarım Grubu

Proje Yeri
Nilüfer, Bursa

Tasarım Ekibi
Doğu Kaptan, Marco Lombardini, Fatma Gençdoğuş, Seray Doğan, Musa Beyzade, Gizem Bakioğlu

Danışmanlar
Ali Faruk Göksu, Yonca Temizkan, Murat Er

İşveren
Nilüfer Belediyesi

Statik Proje
Salih Zeki Ün Mühendislik

Mekanik Proje
Mekanik Proje Mühendislik, Danışmanlık, Kontrollük Hizmetleri

Elektrik Projesi
Nilüfer Belediyesi Etüd Proje Bürosu

Çelik Projesi
Salih Zeki Ün Mühendislik

İç Mekan Tasarımı
Atelye70 Planlama & Tasarım Grubu

Peyzaj Tasarımı
Atelye70 Planlama & Tasarım Grubu, Ata Turak

Grafik Tasarım
Nilüfer Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü

Aydınlatma Tasarımı
TEPTA Aydınlatma

Ana Yüklenici
Evson İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
1770 m²

Fotoğraflar
Serdar Temizkan

ATELYE70 tasarımı Bursa Nilüfer Pancar Deposu, kent hafızasında yer etmiş endüstriyel yapı üzerinden çağdaş koruma yaklaşımına ve katılımcı tasarım sürecine başarılı bir örnek oluşturuyor.

Bursa bölgesinde şeker pancarı üretiminin artması sonucunda depolama ihtiyacı gereksinimiyle yapılan Nilüfer Pancar Deposu şehrin çeperinde yer alan ve şehirsel anlamda gelişmemiş Konak mevkiinde konumlanmış. 7500 m² açık alan üzerinde 720 m² kapalı alandan oluşan depo ve tartı yapısı zamanla işlevini kaybetmiş, kullanıma kapatılmış.

Yıllar içinde Bursa şehri Mudanya aksı boyunca gelişince terk edilmiş depo yapısı mahalle içinde büyük potansiyeller barındıran bir kentsel boşluğa dönüşmüş. Bu çerçevede Nilüfer İlçe Belediyesi, atıl kalmış bu endüstriyel mirasın yeniden işlevlendirilmesine karar vermiş.

Sonuçta, kentsel hafızada yer etmiş endüstriyel bir yapının korunarak modern fonksiyonlara uygun hale getirilmesi ve bu sayede geçmişin izlerini gelecek nesillere taşıyan, kültürel mirası koruyan ve toplumun katılımını ön plana çıkaran bir mekana dönüşmesi hedeflenmiş.

Pancar Deposu projesinin tasarımında önerilen mahalle parkı, Kumlu Sokak’ın yayalaştırılması ve Yıldırım Caddesi boyunca düşünülen ve eski depo binasına eklemlenen hafif çelik strüktür ön plana çıkıyor.

Mahalle parkı, çevre sakinlerinin nefes almalarını sağlayan, sadece yeşil bir park olarak değil aynı zamanda toplumun sosyal bağlarını güçlendiren, çeşitli aktivitelerle (konser, açık hava sineması, mahalle bostanı vb.) insanları bir araya getirmeyi amaçlayan bir alan. Parkın merkezinde bulunan eski tartı binasının ise yeni nesil kafeye dönüşerek gençler için bir cazibe unsuru olması bekleniyor.
Yayalaşması planlanan Kumlu Sokak ise park ile mahalleyi yaya düzleminde bütünleştirerek kentsel mekanın niteliğini artırması öngörülüyor. Böylece çevresinde bulunan binaların da yenilenmesini sağlayacak. Zemin katlarda dönüşecek yeni ticari birimler, park ile etkileşim içinde alternatif mekanlar yaratırken yayalaştırılmış bu alan bir mahalle pazarına da ev sahipliği yapabilecek. Eski depo binası yenilenerek çok amaçlı bir salona dönüştürülüyor. Bu alan toplantılar, konser, tiyatro vb. etkinliklere ev sahipliği yapabilecek. Tam kalbine konumlanan çelik strüktürün zemin katında açık bir mutfak, servis alanları üst katında ise yeme içme mekanı bulunuyor.

Yıldırım Caddesi ile park arasında bir ara kesit oluşturan, caddenin sürekliliğini tanımlarken yayalara eşlik eden kolonatlı hafif ve şeffaf çelik strüktür, eski depo binası ile bütünleşiyor. İçinde başta giriş fuayesi olmak üzere podcast stüdyosu, ortak çalışma alanları, sergi salonu, tasarım atölyesi, kodlama atölyesi vb. her yaşa yönelik etkinliklere ev sahipliği yapabilecek mekanları içeriyor. Tasarımın ana kurgusu olan hafif strüktür ve şeffaf mekanlar üretme çabası tüm iç mekanlarda gerek yapısal gerek teknik elemanların tasarımına yansıtılarak yapıda uygulanan her türlü detayın çok net okunabilmesi sağlanıyor.