Bugün de Yaşıyorum | Cengiz Çekil
Arter, Türkiye çağdaş sanatının öncülerinden ve önemli bir eğitimci olan Cengiz Çekil’in bugüne kadarki en kapsamlı sergisini gerçekleştiriyor. Bugün de Yaşıyorum başlıklı retrospektif sergi, sanatçının 1970’li yılların başlarından 2015 yılındaki ölümüne uzanan pratiğine derinlikli bir bakış sunuyor. Çekil’in resim, baskı ve yerleştirme gibi farklı mecralarda ürettiği eserlerini Eda Berkmen’in küratörlüğünde bir araya getiren Bugün de Yaşıyorum sergisi, 9 Şubat’tan itibaren ziyaret edilebilir.
Arter’in 2023’te izleyiciyle buluşturacağı yeni sergilerinin ilki olan Bugün de Yaşıyorum, Türkiye çağdaş sanatının öncülerinden Cengiz Çekil’in bugüne kadar gerçekleşmiş en kapsamlı sergisi olma niteliğini taşıyor. Bugün de Yaşıyorum isimli retrospektif sergi, sanatçının 1970’lerden 2015’teki vefatına kadar cesur ve deneysel bir yaklaşımla ürettiği, kimi ilk kez izleyiciyle buluşacak farklı dönemlerden eserlerini içeren geniş bir seçkiyle sanatçının pratiğine derinlikli bir bakış sunuyor.
Arter’in 4. katında başlayan ve 3. katında devam eden sergi, Cengiz Çekil’in zaman, tekrar, enerji, direniş ve ritüel gibi kavramlar etrafında ürettiği eserlerinin güncelliklerinin altını çizerken sanatçının bir eğitimci olarak gelecek kuşaklara aktardığı değerlerin önemini de vurguluyor. Bölümlemelerin en aza indirgendiği, izleyicinin eserler arasında kendi izleğini oluşturarak bağlantılar kurmasına elverişli bir yerleşim planının tercih edildiği bu kapsamlı sergi, böylece sanatçının yapıtlarındaki farklı anlam katmanlarını ve temaları görünür kılmayı, pratiğindeki evrimleri ve geçişleri izlemeye olanak vermeyi amaçlıyor.
Bugün de Yaşıyorum, ismini Cengiz Çekil’in 1976 tarihli Günce başlıklı eserinden alıyor. Çekil, 2011 yılında New York’taki The Museum of Modern Art (MoMA) koleksiyonuna dahil edilen bu işi için, bir deftere yaklaşık iki ay boyunca her gün klişe baskı yöntemiyle tarih atar ve “Bugün de yaşıyorum” cümlesini damgalar. Defterin son sayfasında ise “Askere gidiyorum” ibaresi yer alır. Çekil, Paris’ten Türkiye’ye dönüşünün hemen ardından gerçekleştirdiği ve ilk kez 2009 yılında 11. İstanbul Bienali kapsamında gösterilen yapıtını, “çok kasvetli, ölümün kutsandığı, korku ortamının olduğu bir dönemde tepki vermek istedim. Kendi öğrencilerime de sürekli onu söylüyordum. En önemli şey yaşamaktır! Hayat, çok değerlidir,” sözleriyle anlatır. Çekil’in öğrencisi ve sanatçı Vahap Avşar’ın 1995’ten başlayarak yirmi yıla yayılan uzun soluklu bir söyleşinin kayıtlarını kurgulayarak ürettiği Cengiz Çekil Okulu (2015) isimli eserine de yer veren sergi, dokuz saatlik bu video aracılığıyla Çekil’in sanatçı kimliğinin yanı sıra bir eğitimci ve katalizör olarak rolüne de dikkat çekiyor. Arter’in 4. katında gösterilen video, Cengiz Çekil’in yalnız eserlerinde değil, hayatının her alanında sanata ve toplumsal dönüşüme adanmışlığını ortaya koyuyor.
Arter’in güncel programlarına ilişkin daha detaylı bilgiye www.arter.org.tr adresinden erişilebilir. Pazartesi hariç her gün açık olan Arter, Salı-Pazar günleri 11:00-19:00, Perşembe günleri ise 11:00-20:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor. Kurumsal Sponsor Tüpraş’ın değerli desteğiyle, tüm sergilere giriş 24 yaş altı izleyiciler için her gün; Perşembe günleri ise her yaştan izleyici için ücretsiz. Arter Beraber üyeleri ise sergileri yıl boyunca ücretsiz ziyaret etmenin yanı sıra farklı ayrıcalıklardan faydalanıyor. Arter binasının Kütüphane, Kitabevi, Bistro by Divan, arka bahçe alanlarına ve Galeri 0’da yer alan sergiye giriş için bilet gerekmiyor. Ulaşım Sponsorları Ford Otosan ve Otokar’ın desteği sayesinde Taksim’den ve Tepebaşı’ndan ücretsiz servis araçlarıyla Arter’e ulaşılabiliyor.