Brighton College Performans Sanatları Merkezi
Künye
Mimari Tasarım
krft, NHA
Proje Yeri
Brighton, Birleşik Krallık
Tamamlanma Tarihi
2024
Toplam İnşaat Alanı
3880 m²
Fotoğraflar
Stijn Bollaert
Amsterdam merkezli mimarlık stüdyosu krft tarafından tasarlanan Brighton College’deki yeni Performans Sanatları Merkezi, üniversitenin tarihi kampüsünde kompakt bir alanda çok fonksiyonlu 400 kişilik bir tiyatro, sosyal alanlar ve stüdyolar içeriyor.
Brighton College’in yeni performans sanatları binası, anıtsal neogotik kampüsünde oldukça kompakt bir alanda stüdyo alanları, sosyal alanlar, derslikler ve çok işlevli bir tiyatro salonunu barındırıyor. Tiyatro salonu, zemin katın sosyal alanlar için açılmasını sağlamak amacıyla yükseltilmiş. Bu tasarım, yerel yapı geleneklerine atıfta bulunan tuğla ve çakıl taşı karışımıyla kaplanmış heykelsi bir form oluşturuyor.
Brighton College, performans sanatları bölümleri için 3.000 metrekarelik bir bina talep etmiş. Bu yapı, sosyal alanlar, İngilizce derslikleri, bilgisayar laboratuvarları ve 400 kişilik çok amaçlı bir tiyatro salonu ile bütünleştirilmiş. Tasarım gereksinimleri, Gilbert Scott tarafından tasarlanan tarihi ana bina ile yeni inşa edilen Spor ve Bilim Okulu arasında sıkışmış olan bu kompakt alan için oldukça geniş kapsamlıymış. Binayı anıtsal yapılardan ayırarak yeni, samimi açık hava alanları oluşturulmuş; ancak bu aynı zamanda binanın uyum sağlaması için oldukça hassas bir mekânsal düzenleme gerektirmiş. Yer altı stüdyoları, yükseltilmiş tiyatro salonu ve zemin kattaki sosyal alanlar, geniş merdivenlerle birbirine bağlanan ve doğal ışık alan üç boyutlu bir kamusal iç mekan oluşturuyor. Tiyatro salonu ise kompakt, ince detaylarla işlenmiş ahşap bir sahne kutusu olarak tasarlanmış, gün ışığı alan bir oculus eklenerek günlük prova alanı olarak da kullanılabilir hale getirilmiş.
Bu karmaşık mekansal düzenleme, bazı odaların bina sınırlarının dışına taşmasını gerektirmiş. Sonuç olarak, neredeyse bir balerin gibi dinamik ve heykelsi bir form ortaya çıkmış, tüm cephe ve çatı aynı malzemeyle kaplanmış. Kavisli tuğla ve çakıl taşı kaplaması, yerel ve tarihi malzemelerin dinamik bir oyunuyla anıtsal ve çağdaş olanı birleştiriyor.
Brighton College, geleneksel olarak bir araya gelmeyen bölümleri birleştirerek eğitime yenilikçi bir bakış açısı getiriyor. Tasarımın ikinci yenilikçi unsuru, geleneksel ve çağdaş mimari arasındaki geçişin uygulanış biçimi. Yeni, heykelsi formlar geleneksel malzemelerle birleştirilmiş ve tuğlalar daha önce hiç kullanılmadıkları şekillerde kullanılmış. Kavisli form, el yapımı tuğlaların CNC ile işlenmiş kalıplarda prefabrikasyonuyla elde edilmiş; bu süreç, zanaatkarlık ile dijital üretimin birleşimini gözler önüne seriyor.
Üçüncü olarak, binanın tasarımında tipoloji açısından da yenilikçi bir tutum sergiliyor. Ne geleneksel bir tiyatro ne de klasik bir okul binası kurgulanmış. Geleneksel bir tiyatro, sahne önü ve sahne arkasını keskin bir şekilde ayırırken, bu tasarım eğitim ile performansı birleştiriyor. Gün ışığı alan tiyatro salonu, hem prova alanı olarak kullanılabilir hem de derslikler soyunma odalarına dönüşebilir. Yükseltilmiş tiyatro alanı sayesinde destek mekanları salonun altına yerleştirilmiş ve sahne arkası bir “sahne altı”na dönüştürülmüş.
Son olarak, binanın gün ışığını kullanma şekli de oldukça yenilikçi bir müdahale barındırıyor. Yer altındaki stüdyolar bile yüksek pencerelerle cadde manzaralarını yakalarken, geniş merdiven boşluğu her yönden gün ışığı alıyor ve tiyatro salonu bile bir oculus sayesinde aydınlanıyor. Bu sadece estetik bir özellik değil, aynı zamanda enerji tüketimini ve ısı kazanımını azaltan sürdürülebilir bir çözüm.
Brighton College, şehir merkezinde yer alan bir kampüs olarak Brighton topluluğu ile güçlü tarihi bağlara sahip. Yeni tiyatro, dünya standartlarında bir performans alanını şehre açma ve topluluk kullanımına sunma fırsatı yaratıyor. Bina, öğrencilerin bakış açısıyla tasarlanmış olup, tüm yaş grupları için erişilebilir hale getirilmiş. Hatta tiyatronun teknik galerileri bile eğitim alanı olarak tasarlanmış, gençlerin sahne prodüksiyonuna katılımını güvenli ve faydalı hale getirmiş.
Sürdürülebilirlik açısından, Brighton College’in karbon azaltma planı kapsamında tüm yeni binaların BREEAM “Mükemmel” standartlarını karşılaması hedefleniyor. Ancak, bu projede daha da ileri gidilerek pasif enerji yaklaşımı ön planda tutulmuş, operasyonel emisyonları azaltmak ve gömülü karbonu düşürmek için Yaşam Döngüsü Değerlendirmesi (LCA) ve Yaşam Döngüsü Maliyeti (LCC) çalışmaları yapılmış.
Bu pasif yaklaşım, güney ve batı cephelerinde neredeyse tamamen kapalı bir yapı, yer altı stüdyoları ve yukarıdan bol miktarda gün ışığı almayı içeriyor. Bina, oldukça dengeli bir iç mekan iklimine sahip ve sıradan bir günde neredeyse hiç ısıtma veya aydınlatma ihtiyacı duymaz. Tiyatronun etrafındaki ana boşluk, doğal hava akışını kullanarak teknik sistemleri tamamlamak üzere tasarlanmış. Kalan ısıtma ihtiyacı, spor sahalarının altındaki ortak ısıtma sistemi tarafından karşılanıyor ve çatıdaki güneş panelleri en üst düzeyde kullanılıyor.