Bohinj Otel

Mimari Tasarım
OFIS arhitekti

Tasarım Ekibi
Rok Oman, Špela Videčnik , Borut Bernik, Rok Vrenko, Giulia Sgro

İşveren
Merlak investicije d.o.o. & Alpinia d.o.o.

Strüktür Mühendisliği
Milan Sorč, Project PA d.o.o.

Makine Mühendisliği
Matej Jelen, Bambi d.n.o.

Elektrik Mühendisliği
Bojan Kralj, Pro-elekt d.o.o.

Peyzaj Tasarımı
Radivoj Oblak s.p.

Aydınlatma Tasarımı
Arcadia d.o.o

Tamamlanma Tarihi
2021

Toplam İnşaat Alanı
5.800 m²

Fotoğraflar
Ziga Intihar, Ales Gregoric

OFIS arhitekti tarafından yenilenen Bohinj Otel, tüm unsurlarıyla yerel mimariye ve el sanatlarına referans verirken çevresindeki doğal yaşama saygı duyarak eklemleniyor.

Bohinj Gölü ve çevresindeki dağların manzarasını sunan bir plato üzerinde konumlanan Bohinj Otel, köklü bir yenileme projesinin sonucunda üretilmiş. 

Binanın ana kütlesi, ahşap bir yapı kabuğuyla çevrelenerek bölgede sık meydana gelen depremlere karşı bir yapısal koruma sağlanmış ve eklenen balkonlar ile yeni bir kütle kompozisyonu elde edilmiş.

Giriş cephesi; iki kat yüksekliğinde yeni bir lobi, giriş kanopisi ve restoranın bulunduğu bir uzantı ile tanımlanıyor. Eski yapının arka plandaki dağ zirveleri ile diyalog yaratan çatısı, üçgenlerle oluşturulan yeni bir çatı formuna ilham vermiş.

Yapının tüm unsurları, yerel mimariye ve el sanatlarına referans veriyor. Uzun koridorlar, bölgenin samanlık yapılarını temsil ediyor. Zemin, tavan ve duvar kaplamalarıyla sağlanan bu mimari deneyim, sadece bir tasarım referansı olarak kalmıyor, aynı zamanda örnekleri gün geçtikçe azalan bu yapı tipolojisi hakkında ziyaretçilerini ve yerlileri uyarıyor.

69 odalı bu tesiste; lobi, restoran ve kahvaltı salonu, pişmiş topraktan üretilmiş geleneksel sobaya sahip bir retro-bistro, küçük bir kongre salonu ve şarap dükkanı içeren kulüp yer alıyor. İç mekanda kullanılan çoğu unsur bu otel için özel olarak tasarlanmış. Sandalyeler geri dönüştürülmüş plastik şişelerden; diğer mobilyalar, duvarlar ve tavan ise karaçam ahşabından üretilmiş. Ortak alanların zeminleri, çevredeki kayaların açık gri rengine göndermede bulunuyor. Otel boyunca kullanılan kumaşlar, camlar ve duvarlarda temsil edilen grafikler yerel hikayelere referans veriyor. Girişe ve lobiye, eski otelin kaybolan kedisi Max’i anmak için siyah taşlardan izler yaratılmış. 

Otelin yenilenmesinin bir parçası da enerji rehabilitasyonu olmuş. Enerjinin verimli kullanımına ilişkin katı kurallar ve enerji sertifikaları yönetmelikleri dikkate alınmış; az enerji tüketen ekipmanlar tercih edilmiş. Otel, Triglav Ulusal Parkı’nın kalbinde yer aldığından, biyolojik çeşitliliğin korunmasına, tüm gece hayvanları ve organizmaların bir arada yaşamasına katkı sunmak hedefiyle, özellikle ışık kirliliğinin önlenmesine ilişkin modern yönergelere uyulmuş.