Blue Insight Cave Space

Mimari Tasarım
3andwich Design

Proje Yeri
Fujian, Çin

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
460 m²

Fotoğraflar
DONG Image

3andwich Design tarafından tasarlanan Blue Insight Cave Space, karşısında konumlandığı geniş manzaraya maksimum bakış açısı sağlarken aynı zamanda üzerinde yer aldığı coğrafyanın devamı gibi algılanan gömülü ana kütlesi ile çevresel koşullara uyum sağlıyor.

Çin’in Fujian Eyaleti, Ningde Şehri’nde, Donghai No.1 yolu boyunca konumlanan Blue Insight Cave Space, geniş bir manzaraya sahip. Platformun tam karşısında, denizden görkemli bir şekilde yükselen Bijia Dağı Adası yer alıyor; aşağıdaki kayalıklarda çok sayıda resif ve deniz mağarası bulunuyor. Projenin, orijinal alanın deniz manzarasını koruyarak turistler için kültürel aktiviteler, toplanma ve dinlenme alanları sağlaması, aynı zamanda belirli bir yiyecek-içecek işlevini de göz önünde bulundurması gerekiyormuş.

Mimari tasarım, çevre ile olan ilişkiye önem verirken düşük karbon salınımı ve enerji tasarrufu konseptini de dikkate alıyor. Tasarım ilhamını, alanın çevresindeki resifler ve deniz mağaralarından alıyor. Bina düzensiz bir şekle sahip ve dik açılı olmayan yapısı, ziyaretçilere resifleri hatırlatıyor. Yapı, toprak örtüsü formunu benimseyerek arazi kullanımını en aza indiriyor. Binanın ana gövdesi yer altına gizlenmiş, bu da çevresel faktörlere saygı göstermenin yanı sıra, iç mekan sıcaklığının nispeten sabit kalmasını sağlayarak yaz aylarında soğutma için gereken enerji tüketimini azaltıyor.

Binanın çatısı aynı zamanda bir seyir platformu olarak işlev görüyor ve üzerine eklenen toprak örtüsü ile yeni ekilen bitki örtüsü sayesinde “sıfır arazi kullanımı” konsepti uygulanıyor. Çatıda benzersiz şekillere sahip çeşitli havalandırma ve aydınlatma açıklıkları bulunuyor. Bunlar, deniz canlılarını taklit eden düz daireler, üçgenler veya uzun tüpler şeklinde tasarlanmış, çim alanın ortasında serbestçe yerleştirilmiş. Bu yapılar, turistlerin çatıdaki çimenlik alanda oynayabileceği ve fotoğraf çekebileceği unsurlar olarak işlev görürken, aynı zamanda iç mekanın havalandırmasını ve doğal aydınlatmasını sağlıyor. Binanın dış cephesi de düzensiz bir forma sahip. Yapısal ve işlevsel açıklıklar (kapılar ve pencereler) kullanılarak duvar yüzeyinde geometrik kesme ve birleştirme ilişkisi oluşturulmuş, farklı açılardaki eğimler ile bina, ölçülü bir soyutlukta bir resif gibi görünüyor. Daha doğal bir doku yaratmak için beton yüzey pürüzlendirilmiş ve binaya kayaya benzer bir his kazandırılmış.

Binanın ana girişi, çatı kısmının batı tarafında, yer altından uzanan yarı dairesel bir şekle sahip. Buradan insanlar, alçalan bir geçit aracılığıyla binanın içine girebiliyorlar. Binanın iç mekanı, birbiriyle bağlantılı birçok “mağara” alanından oluşuyor. Mimar, çevredeki deniz aşındırmasıyla oluşan kaya yapılarından ilham alarak organik ve dramatik bir mekan yaratmış. İç mekan, üç bölüme ayrılıyor: Lobi, ana alan ve lojistik alan. Ana alan, salon ve galeriden oluşuyor; her ikisi de deniz manzarasına bakan tarafta yer alıyor ve harika bir manzara sunuyor. Bu alan, sergilere, küçük toplantılara ev sahipliği yapabiliyor ve yiyecek-içecek hizmeti sunabiliyor.

Mimari aydınlatma, çevredeki ortamı ve gece hayvanlarının aktivitelerini etkilememek için mümkün olduğunca geri planda tutulmuş. Binanın yalnızca önemli noktalarına (giriş, çatı aydınlatma tüpleri ve dış cephe köşeleri) düşük güçlü aydınlatma armatürleri yerleştirilmiş, böylece hem binanın formu vurgulanmış hem de huzurlu bir atmosfer sağlanmış.