Bir Mimarlık ve Sanat Yapıtı: Kostaki Konağı’nın Geçmişten Günümüze Taşıdığı Mesajlar

Doç. Dr. Erkan Aydıntan
Arş. Gör. Elif Ö. Gül
Dr. Öğr. Üyesi Serap F. Büyükçam
Arş. Gör. Semiha İsmailoğlu

Tarihsel değere sahip herhangi bir mimari sanat yapıtı kullanıcıların yalnızca işlevsel gereksinmelerini karşılayan bir yapı değildir. Bu görüşü Tolstoy “Sanat, heyecan doğurma vasıtasıdır” diyerek özetlemiştir (URL 1). Bu tür yapılar var oluş nedenleri, var oluş süreci, geçmişi, fiziksel görünümü ve benzeri özellikleri ile geçmişte olduğu gibi günümüzde de kullanıcısının düşüncelerini, duygularını harekete geçirecek bir takım mesajlar vermektedir. Bu mesajlar mimari yapılar ile kullanıcılar arasındaki iletişimde ve bu iletişim sonucu kullanıcıların yapıyı algılayarak değerlendirmelerinde önemli bir etkendir.

Trabzon ili merkezinde bulunan Kostaki Konağı’nın da bir mimarlık yapıtı olarak tarihsel geçmişi ve görsel özellikleri ile verecek birçok mesajı, başka bir deyişle söyleyecek çok sözü vardır. Bir mimari kültür mirası olan yapıyı daha yakından tanımak ve tanıtmak için o yapının söylemlerine kulak vermek gerekmektedir. Yapılan inceleme temel olarak böyle bir çabanın ürünüdür. 1900’lü yılların başında (1889-1913) banker Kostaki Teophylaktos tarafından konut olarak yaptırılan konak (Resim 1, Resim 2, Resim 3, Resim 4), 1917 yılında Nemlioğlu Ailesi tarafından satın alınmıştır. 15-17 Eylül 1924 tarihinde Trabzon’u ilk ziyaretinde Atatürk, eşi Latife Hanım ile birlikte bu konakta misafir edilmişlerdir. Daha sonra kamulaştırılan yapı çeşitli işlevsel dönüşümler geçirmiş, günümüzde ise arkeolojik ve etnografik yapıtların sergilendiği Trabzon Müzesi olarak ziyarete açılmıştır (Horuluoğlu; 1983, Anonim; 2006).

Yapılan inceleme sonucu Kostaki Konağı’nın, gerek özgün yönleri ve gerekse simgelediği bir takım olgular ile kullanıcılarına anlamsal mesajlar ilettiği görülmüştür. Yapıya ait mesajlar, “özgünlük” ve “simgesellik” olarak iki ana başlık altında irdelenmiştir.

Özgünlük
Yapının, bulunduğu çevreye ve yapıldığı döneme göre mimari üslubu, süslemeleri, kullanılan malzemeleri ve detay çözümleri ile fark yarattığı, başka bir deyişle özgünlük mesajı verdiği belirlenmiştir.

  • Mimari Üslup: Konağın, eklektik mimari üslupta yapılması ve bu yönü ile yerel mimariden farklılaşması özgün yönlerinden biri olarak nitelendirilebilir. Simetrik olmayan düzensiz cephe (Resim 5), farklı çatı yükseltileri ve çatı örtülerinin (Resim 6) bir araya gelmesinde bu üslup kendini göstermektedir (Nemlioğlu; 2008).
  • Süsleme: 19. yüzyıldan başlayarak Osmanlı İmparatorluğu’nun geleneksel sanat etkilerinden uzaklaşıp yüzünü Avrupa’ya döndüğü görülmüştür. Dolmabahçe Sarayı, Ihlamur Kasrı, Maslak Kasırları gibi İstanbul’da bulunan ve günümüzde Milli Saraylar adı altında toplanan köşk ve kasırlarda kullanılan Barok ve Rokoko tarzları, Kostaki Konağı’nda da kullanılmıştır (Resim 7, Resim 8). Bu özelliği ile yapı, bu sanatların kullanıldığı dönemi özenle işlenmiş özgün süslemeleri ile temsil eden, Anadolu’da günümüze kadar gelebilmiş nadir örneklerden biridir (Koç ve Köklü; 2004).
  • Malzeme: Konakta kullanılan birçok inşaat malzemesi ve inşaat ustalarının İtalya ve Rusya’dan getirtilmiş olduğu bilinmektedir. Örneğin, yapı cephesinde, pencere üstlerinde sıralı kabartma tekniği ile yapılmış mavi renkli çiniler (Resim 9) ve iç mekanda kapı ve pencerelerde kullanılan işlemeli camların (Resim 10) İtalya’dan getirtildiği söylenmektedir (Anonim; 2006).
  • Detaylar: Konakta detay çözümleri açısından da yapıldığı döneme göre özgün tavırlar görülmektedir. Örneğin yapının pencerelerinde yukarıdan aşağıya ve yanlara açılabilen, kullanılmadıklarında duvar içine gizlenebilen iki ayrı kepenk sistemi bulunmaktadır (Resim 11, Resim 12). Ayrıca Trabzon’da kalorifer sisteminin kullanıldığı ilk yapıdır (Koç ve Köklü; 2004).

Simgesellik
Sir Herbert Read’ın yazdığı gibi sanat, simgesel bir söylem tarzıdır ve simgenin olmadığı, dolayısıyla da söylemin olmadığı yerde sanat yoktur (Roth; 2000). Bir sanat yapıtı olarak Kostaki Konağı’nın tarihsel geçmişinin ve görsel özelliklerinin, ayrı ayrı simgesel değeri olan mesajlara sahip olduğu görülmektedir.

Tarihsel Geçmişe Dayalı Simgeler: Geçmişten günümüze ulaşmış olan nitelikli yapıların çoğu zaman güçlü bir öyküye sahip oldukları görülmektedir. Kostaki Konağı’nın da var oluş nedeni, kullanım şekli ve kullanım süreci ile aşk, sosyal statü ve kalıcılık kavramlarını simgelediği söylenebilir.

  • Aşk: Çernişevski “Sanat yapıtında yansıtılan gerçeklik, insanlar için önemli olandır ve gerçek yaşamdan alınmıştır” demektedir (URL 2; 2015). Kostaki Konağı’nın varlığının da böyle bir gerçekliğin ürünü olduğu ifade edilmektedir. Trabzon Müzesi Müdürü, Arkeolog Nilgün Yılmazer Salihoğlu kentin en önemli tarihi varlıkları arasında yer alan Kostaki Konağı’nın, simgelediği ve var oluş amacı olduğu temel duyguyu aşk olarak nitelendirmiştir (URL 3; 2015). Giriş katında yer alan tavan süslemelerinde Eros, Afrodit ve Venüs gibi mitolojik aşk tanrı ve tanrıçalarının resmedilmesinin de bu aşk öyküsünün bir simgesi olarak kurgulanmış olabileceği düşünülebilir.
  • Sosyal Statü: Geç Osmanlı dönemine bakıldığında, Anadolu kent ve kasabalarında, varlık sahibi kişilerin, kent tipolojisinden farklılaşan, gösterişli konaklarda oturduğu ve bu konakların kimi zaman türlerinin tekil örnekleri olarak kaldığı bilinmektedir (Budak ve Altuner; 1997). Yapının çok programlı plan şemasına bakıldığında, Trabzon’un hatırı sayılır tüccarlarından Kostaki ve ailesinin varlık içindeki yaşamını, gösteriş ve davetlere önem verilen bir tabakanın yaşam tarzını temsil ettiği söylenebilir, (URL 4; 2015). Giriş katında bulunan balo salonu bu düşünceyi desteklemektedir (Resim 13). Geçmiş yıllara ait görüntülere bakıldığında (Resim 14) konağın, çevresine göre etkili bir konuma sahip olduğu, bir nevi içinde bulunulan toplumsal dokuda ekonomik gücü ve yüksek statüyü temsil ettiği görülmektedir.
  • Kalıcılık: Zaman içinde pek çok işlev değiştiren Kostaki Konağı, Milli Mücadele yıllarında karargah binası, 1927-1931 yılları arasında Hükümet Konağı, 1931-1937 yılları arasında Genel Müfettişlik Binası ve 1937 yılından sonra 50 yıl Kız Meslek Lisesi olarak hizmet verdikten sonra, 1987 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edilmiştir. 2001 yılından beri ise müze olarak hizmet vermektedir (Özen vd; 2010).

Yapı yaklaşık bir asırlık süreç içinde birçok işlev değişikliğine uğramasına karşın gerek tarihsel gerekse yapısal değerinden bir şey kaybetmemiş, bütün zamanlara ayak uydurarak günümüze kadar gelebilmiştir. Maddi kültürümüzün önemli eserlerinden biri olan yapı, koruma bilincinin artacağı düşüncesi ile gelecekte de sosyal yaşamın bir parçası olmaya devam edecektir. Sonuç olarak yapının zamana karşı direnmeyi, başka bir deyişle “kalıcılığı” temsil ettiği söylenebilir.

Görsel Özelliklere Dayalı Simgeler: Mimarlık kültürel bir değer oluşturabilmek için simgelerden, simgesel anlatımlardan yararlanabilmektedir. Bu simgeler yapı gereçleriyle, yapı öğe ve bileşenleriyle, ayrıntı ve süslemeleriyle, kullanılan taşıyıcı ve oluşturduğu biçimlerle anlatabilir. Kimi zaman da yapı ya da yapı türünün simge durumuna geldiği gözlenmektedir (Alsaç; 2010). Bu bağlamda, incelenen konakta ikinci ve üçüncü boyutta simgesel ifadelerin ilk göze çarpanlarından bazılarına yer verilmiştir.

İlk olarak konağa giriş merdivenlerine bakıldığında merdiven korkuluklarının başlangıcındaki mermer panolarda oyma tekniğinde görkemin simgesi kuğuların ve barışın simgesi zeytin dallarının işlendiği görülmektedir (Resim 15). Ayrıca cephede zemin katın bütün pencerelerinde kilit taşındaki oyma süslemelerin kraliyet tacını simgelediği söylenmektedir (Nemlioğlu; 2008), (Resim 16).

Giriş holünün duvarında güç simgesi ve koruyucu olarak bilinen kanatlı aslan figürü resmedilmiştir (Resim 17). Bu bölümde tavan süslemelerine bakıldığında ise madalyon içinde Yunan mitolojisinde ticaret ve kazanç ilahı Hermes’e benzetilmiş bir erkek başı resmedildiği görülmektedir (Nemlioğlu; 2008), (Resim 18).

Giriş holünün tavanında Yunan mitolojisinde Afrodit (Resim 19), Roma mitolojisinde Venüs (Resim 20) olarak adlandırılan aşk ve güzellik tanrıçalarının görüntülerinin de resmedildiği görülmektedir (Nemlioğlu; 2008).

Konağın zemin katında bulunan odalarında simgesel ifadeler barındıran duvar ve tavan resimleri ile karşılaşılmaktadır. Örneğin Kabul Salonu tavan süslemelerinde büyük madalyonların içinde farklı manzaralar resmedilmiştir. Bunlardan birinin İstanbul Fenerbahçe Semti’ni (Resim 21)  birinin de Anadoluhisarı’nı (Resim 22) yansıttığı söylenmektedir (Nemlioğlu; 2008). Daha küçük madalyonlarda ise Yunan mitolojisindeki aşk tanrısı Eros’un resmedildiği görülmektedir (Resim 23).

Zemin katta yer alan yemek odasının tavan süslemesinde madalyonlar içinde meyve ve sebzelerin resimlendiği natürmortlar bu mekanın işlevini simgelemektedir (Resim 24).

Aynı katta bulunan oyun (fal) odasının tavan süslemesi içinde oval kuşağın üzerinde on iki burç resmedilmiştir (Resim 25). Bu odada ayrıca, madalyon içinde, ticaret, kazanç ve hitabet ilahi olarak bilinen Hermes figürü de resmedilmiştir (Nemlioğlu; 2008), (Resim 26).

Le Corbusier, “Mimarlık bir harmoniler sorunu olup, ruh’un bir saf yaratısıdır” (Kortan; 1986) diyerek, nitelikli bir mimari üründe uyum kaygısının önemini işaret etmiştir. “Sanat uyumdur” diyen Seurat (Ergüven; 1992) ise sanat ve mimarlık arasındaki ortak payda olarak uyum olgusunu öne sürmüştür. O nedenle çalışmada konağın yüzeylerinde bulunan ve uyum duygusu yaratan ritmik düzendeki süslemeler de, simgesel yönleri ile incelenmiştir.

Kostaki Konağı’nda kullanılan süsleme tarzı Avrupa’da geçmişi yaklaşık olarak yüz elli yılı bulan Barok-Rokoko üslubundadır (Koç ve Köklü; 2004). Durağanlığa karşı, coşku ve hareketlilik anlamları taşıyan Barok üslubu yapıya ritim katar (URL 5; 2015).

Örneğin çalışma odası, oyun (fal) odası ve yemek salonu duvar yüzeylerinde, ayrıca Balo Salonu taban döşemesinde ritmik bir biçimde sıralanmış stilize bitki motiflerinin olduğu görülmüştür (Resim 27, Resim 28, Resim 29, Resim 30).

Sonuç
Mimarlık, yazılı tarih ve onu üretmiş insanlara ilişkin okunabilir bir kayıttır. Başka bir deyişle sözel olmayan bir iletişim biçimidir (Roth; 2000). Mekan ve kullanıcı arasındaki bu iletişim, kullanıcının mekana ilişkin öznel değerlendirmelerini de büyük oranda etkiler.

Bir mimarlık ve sanat yapıtı olan Trabzon Kostaki Konağı’nda da çok güçlü bir iletişim dili kullanılmıştır. Yapının sahip olduğu nitel ve nicel değerleri aracılığı ile ilettiği ana mesajların, onun “özgün” yönlerini ve “simgesel” özelliklerini ifade ettiği söylenebilir. Simgesel mesajların ise “Tarihsel geçmişe dayalı simgeler” ve “Görsel özelliklere dayalı simgeler” olmak üzere iki guruba ayrılabileceği görülmüştür. Bu ana mesajlar altında sıralanan başka mesajlar ise alt mesajlar olarak nitelendirilmiştir. Literatürden elde edilen bilgiler ile yazılı ve görsel karşılaştırmalar sonucunda mantıksal çıkarsamalar yapılmış ve ana mesajlar altındaki alt mesajların tesadüfi olarak verilmediği, birbirleri ile ilişkili olabileceği görülmüştür. Yapılan sınıflandırma sonucunda bu ilişkiler grafize edilmiştir (Tablo 1).

Oluşturulan grafikte yapı aracılığı ile kullanıcıya gönderilen alt mesajların neler olduğu ve birbirleri ile ilişkileri okunabilmektedir. Örneğin yapıya kütle ve cephe düzeni, plan kurgusu, yüzey düzenlemeleri açılarından bakıldığında, mimari tarzı ile içinde bulunduğu kentin mimari dokusundan farklılaştığı görülmektedir. Bu durum, bir sosyal statü göstergesi olarak yorumlanabilir. Sonuç olarak “özgünlük” ana mesajının altındaki “mimari üslup” alt mesajı ile “simgesellik” ana mesajının altındaki “sosyal statü” alt mesajının ilişkili olduğu söylenebilir. Ayrıca “sosyal statü” mesajının, yapıda bulunan “Görsel özelliklere dayalı simgesel mesajlar”dan görkem, bolluk-bereket, kazanç, hitabet, moda alt mesajları ile de ilişkili olduğu düşünülebilir. Çünkü bu kavramların her biri daha çok üst gelir grupları ile birlikte anılmaktadır.

Kostaki Konağı’nın verdiği mesajlar arasında bu şekilde ilişkiler kurulabiliyor olması, konağın fiziksel varlığı ve öyküsünün birbiri ile örtüştüğü, birbirini desteklediği şeklinde yorumlanabilir.

Yapılan incelemede bir başka saptama olarak, mekanların işlevleri ile aynı mekanlarda kullanılan bazı simgesel mesajların ilişkili olduğu görülmüştür. Örneğin yemek odasındaki natürmortlar, oyun (fal) odasındaki burçlar ile kazanç simgeleri bu ilişkinin göstergelerindendir.

Kostaki Konağı’nın söylemlerinin, yapı ve kullanıcı arasında algısal düzeyde kurulan ilişkiyi besleyen, keşfedilmeye, üzerinde düşünmeye açık mesajlar olduğu belirlenmiştir. Bu söylemlerin, yapıyı ziyaret eden kullanıcılarda merak ve ilgi uyandırarak mekanı deneyimleme noktasında çoğu zaman farkında olmadan bütünsel bir hazza dönüştüğü düşünülmektedir. Mimari sanat yapıtlarının, kullanıcıların zihninde uzun süre yer etmesinin nedenlerinden biri de bu tür yapıların söylemlerinin bilinçaltına kolayca yer etmesi ve zaman zaman küçük çağrışımlarla bilinç düzeyine taşınmasıdır. Bu durum, aynı zamanda sanat yapıtı ile sıradan yapı arasındaki farkın bir ifadesidir.

Kaynaklar

  • Alsaç, Ü.; “Mimarlıkta Anlam ve Anlatım”, http://www.ustunalsac.com/wp-content/uploads/MİMARLIKTA-ANLAM-VE-ANLATIM-X-son.pdf, (26.01.2015), Girne, 2010.
  • Anonim; “Trabzon 2006”, Trabzon İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2006.
  • Bölükbaşı, A.; “Anılarda Trabzon I- II”, Serander Yayınları, 2006.
  • Budak, C.; Altıner, A. T.; “Konak Kitabı”, Tepe Yayınları, İstanbul, 1997.
  • Ergüven, M.; “Yoruma Doğru, Sanat: 4”, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1992.
  • Erten, E.; “Türk Mimarisine Yabancı Bir Tarz Kostaki Konağı”, Mimarlık, S.234, s.87-88, İstanbul, 1989.
  • Horuluoğlu, Ş.; “Trabzon ve Çevresinin Tarihi Eserleri”, Er Ofset Matbaacılık, Ankara, 1983.
  • Kayaoğlu, İ. G.; Ciravoğlu, Ö.; Akalın, C.; “Bir Tutkudur Trabzon”, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık Ticaret ve Sanayi A.Ş., İstanbul, 1997.
  • Koç, M. Ö.; Köklü, Y. Z.; “Trabzon Müzeleri”, Trabzon Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, 2004.
  • Kortan, E.; “XX. Yüzyıl Mimarlığına Estetik Açıdan Bakış”, Yaprak Yayın, Ankara, 1986.
  • Nemlioğlu, C.; “Trabzon’un Abidevi Eserlerinden Kostaki Köşkü”, Nöbetçi Yayınevi, İstanbul, 2008.
  • Özen, H.; Tuluk, Ö. İ.; Engin, H. E.; Düzenli, H. İ.; Sümerkan, M. R.; Tutkun, M.; Demirkaya, Ü. F.; Keleş, S.; “Trabzon Kent İçi Kültür Varlıkları Envanteri”, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yayınları, Trabzon, 2010.
  • Özer, B.; “Yorumlar-Kültür Sanat Mimarlık”, YEM Yayın, İstanbul, 1993.
  • Roth, L. M.; “Mimarlığın Öyküsü”, Kabalcı Yayınevi, Çev.: Ergün Akça, İstanbul, 2000.
  • URL 1; http://www.siirevi.4t.com/insanveedebiyat.html (26.01.2015).
  • URL 2; http://www.etutodasi.net/konu/sanatin-gucu.12055/ (26.01.2015).
  • URL 3; http://www.hurriyet.com.tr/gundem/ 8222907.asp (26.01.2015).
  • URL 4; http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/kostaki_kona%C4%9F%C4%B1, (26.01.2015).
  • URL 5; http://www.mimarlikmuzesi.org/Collection/Detail_barok_16009.html, (26.01.2015).