Bir Bellek Mekanı Olarak Geçmişten Günümüze Atatürk Kültür Merkezi İç Mekanı

Gamze Tayılga, Arş. Gör.
Maltepe Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü Araştırma Görevlisi
Saadet Aytıs, Doç. Dr.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, İç Mimarlık Bölümü

Sosyal bir varlık olan insan yaşadığı çevreyle daimi olarak bir etkileşim içerisindedir. Etkileşimler ve bir araya gelişler, kültürlerin ve toplumların ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bir toplumu oluşturan en temel unsur kültürdür. Kültürün aynı birikimi paylaşan bireylerin gelecek nesillere aktardıkları olgular bütünü olduğu düşünüldüğünde insanın çevresini anlama, anlamlandırma ve algılama sürecine fiziki unsurlar ile kişisel belleklerinin yanı sıra kültürel belleğin katkıları da göz ardı edilemez. 

Mekan ve bilgi ilişkisinin insan yaşam süresine bağlı olmaksızın sağlamış olduğu devamlılıkla kültürel belleğin oluşumunda rolü bulunmaktadır ve kentsel bellek olarak da adlandırılması mümkündür. Kentsel ve kültürel bellek birlikte incelenmesi gereken kavramlardır   (Demirarslan, 2018: s.912). Kentsel belleğin oluşumunda kültürel varlıklar ve kültürel bellek önem kazanmaktadır. Venedik Tüzüğü’nün 1. Maddesi’nde de belirtildiği üzere (1964) “Tarihi kültür varlığı kavramı sadece bir mimari eseri içine almaz. Bunun yanında belli bir uygarlığın, önemli bir gelişmenin, tarihi bir olayın tanıklığını yapan kentsel ya da kırsal bir yerleşmeyi de kapsar. Bu kavram yalnız büyük sanat eserlerini değil; ayrıca zamanla kültürel anlam kazanmış daha basit eserleri de kapsar” (URL-1). Yapılı çevrenin kentte oluşturduğu mekansal bellek etkisi iç mekanda da etkisini göstermektedir. Tarih boyunca farklı kültürlerde toplum için önemi olan bina iç mekanlarının sahip olduğu unsurlar mekansal belleği etkilemekte, mekan kullanıcısında algısal bir iz bırakmaktadır.

Bellek mekanları, insan gruplarının kamusal eylemlerde “grubun birlik duygusunun ve kendine özgülüğünün temelini oluşturan, geçmişe ait ortak bir bilgiyi” ifade etmesine aracılık eden yerler olarak tanımlanmaktadır (Assmann, 1995’den aktaran; Winter, 2015: s.321). Bu bağlamda incelenebilecek kültür yapıları ise toplumun ihtiyaçları doğrultusunda biçimlenen içerisinde kültürün sürekliliğini sağlayacak etkinliklerin düzenlendiği yapılardır. Müze, kütüphane, sanat galerileri, tiyatro salonları gibi pek çok yapı türü kültür yapısı olarak kabul edilmektedir. Kültür merkezleri ise içerisinde pek çok kültürel faaliyetin gerçekleştiği birimi bulunduran kentliyi bir araya getirerek toplumda sosyal ve kültürel etkileşimin gerçekleşmesi için ortam sağlayan sosyal mekanlardır. 

“Kültür merkezleri, bireyler arasında sosyal – kültürel iletişim ve etkileşim ortamlarının kurulması ile ulusal kültürün yaşatılması temel amaçlarına dönük olmak üzere, asli unsur olarak her türlü kültürel ve sanatsal faaliyetin üretilmesi, sergilenmesi ve bunlara ilişkin eğitim, öğretim ve bilimsel çalışmaların yapılmasına olanak verecek mekanları içeren yapılardır” (Kültür Yatırım ve Girişimlerinin Nitelikleri ve Nicelikleri Yönetmeliği, 2005).

Cumhuriyet sonrası Türkiye’de gerçekleşen değişim ve dönüşüm sürecinde ortaya çıkan halkevleri günümüz kültür merkezlerinin altyapılarını oluşturmaktadır. 1969 yılında Türkiye’de ilk defa bir kültür merkezi olarak günümüzde Atatürk Kültür Merkezi ismiyle varlığını sürdüren İstanbul Kültür Sarayı açılmıştır. Sonraki yıllarda Türkiye’de çok sayıda kültür merkezi binası inşa edilmiştir. 

Bu çalışmanın kapsamı, Türkiye için tarihi ve kültürel bir değer olan Atatürk Kültür Merkezi’nin geçmişten günümüze geçirdiği tadilat ve inşa süreçleri ile birlikte bir toplumsal bellek mekanı olarak varoluşunun irdelenmesidir.

Bellek ve Mekan İlişkisi

Multidisipliner bir kavram olarak “bellek” psikoloji, tıp, felsefe, sosyoloji, sanat, tarih ve mimarlık için farklı açılardan ele alınan bir kavramdır. Türk Dil Kurumu sözlüğünde bellek “Yaşananları, öğrenilen konuları, bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü, dağarcık, akıl, hafıza, zihin” (URL-2) olarak tanımlanırken; toplum terimleri sözlüğünde, “İnsanın toplumsal bir varlık olmasını sağlayan, çevresiyle etkileşiminin sonuçlarını anlığında saklayabilmesi ve daha sonraki etkinlikleri sırasında bu sonuçları anımsayabilmesi yeteneği” (Ozankaya, 1975: s.19) olarak tanımlamaktadır. Toplumların ve diğer insan gruplarının bireyler gibi bir belleğe sahip olduğu, yani, olayları belirli şekillerde kodladıkları ve bunları belirli hedeflere hizmet edecek şekilde düzenledikleri kavram “kolektif bellek” olarak açıklanmaktadır (Boyer, 2015: s.17). Mimaride ise bellek, mekan üzerinden değerlendirilmekte ve mekansal algı bellek ile ilişkilendirilmektedir.

Mekanda kalıcı bellek “Yaşam boyunca mekanla ilgili duyumların, algılamaların, öğrenmenin, deneyimlerin ve anıların yalnızca kendi bileşenleri ile değil; içinde geçen fenomenlerle, ortam özellikleriyle ve yaşamla birlikte, bir başka deyişle “bağlamı” ile birlikte belleğe kaydedilmesi, ilişkilendirilmesi” olarak tanımlanabilir. Kalıcı mekan belleği mekanın duyum aşaması, mekanın algılanması ve mekanın belleğe kodlanması olarak üç süreçten oluşmaktadır (Öymen Özak ve Gülçin Pulat, 2009: s.150) (Şekil 1). 

Şekil 1. Mekanın duyum aşaması (Öymen Özak ve Pulat Gökmen, 2009: s:150).Figure 1. The sensation stage of the space (Öymen Özak and Pulat Gökmen, 2009: p:150).

Şekil 1. Mekanın duyum aşaması (Öymen Özak ve Pulat Gökmen, 2009: s:150). Figure 1. The sensation stage of the space (Öymen Özak and Pulat Gökmen, 2009: p:150).

Mekanı kavramanın ve algılamanın ilk aşamasını duyu organları ile mekanı hissetmek oluşturmaktadır. Renk, doku, biçim, ses, koku, ışık gibi mekana ait fiziki unsurların duyu organları ile beyne iletilmesi sonrasında bireysel özellikler nedeniyle kullanıcı beyninde farklı simgeler oluşmaktadır. Bireylerin mekanı kavrama ve analiz süreçleri farklı içsel uyaranlar ve şartlarla gerçekleşmekte ve mekan algılanmaktadır. Algılanan mekan, bellekte kodlanır. 

Kullanıcının mekanı zihninde algılaması sürecinde mekanla kurulan ilişkiye göre mekansal bir ögenin bellekte saklanması farklılık gösterir. Mekanın kullanıcı için kalıcı olma durumu, içerdiği bağlam ile orantılıdır. Bir mekanın bellekte ilişkilendirilmesi, eşleştirilmesi, yönlendirilmesi karşılaştırılması ve kodlanması anı, deneyim, algı ve duyumlarla desteklenerek gerçekleşir. Uzun süreli belleğe aktarım ise kodlamanın gerçekleşmesi ile sağlanır. Uzun süreli bellekte kodlanan bu öge, bireyin yaşam döngüsü içerisinde tekrar hatırlanmak üzere geri çağrılır (Öymen Özak ve Gülçin Pulat, 2009: s.150).

Bellek mekanları, içerdiği referans noktaları ile kullanıcının mekanı deneyimlemesi sonrasında geçmiş olay ya da durumları zihninde canlanmasına yardımcı olan mekanlar olarak tanımlanmaktadır (Akıncı, 2020: s.21). Bellek mekanlarıyla ilgili kritik nokta, bu mekanların yalnızca olayları bizzat yaşayanlar için değil, olaydan çok sonra doğanlar için de referans noktası oluşturmasıdır (Winter, 2015: s.324). Hafızanın mekansal olarak kurulduğuna dikkat çeken Fransız tarihçi Pierre Nora’ya göre hafıza, mezarlıklar, katedraller, savaş meydanları, hapishaneler gibi somut ve fiziksel alana dahil edilir. Böylece bellek o coğrafi mekanda yaşam bulur (URL-3). Hafıza mekanları birçok boyuta sahip önemli buluşma yerleridir (Nora, 2006: s.10). Kültür merkezleri de içerisinde barındırdığı farklı mekanlarla bir bellek mekanı olarak toplumsal hafızaya dahil olmaktadır.  

Bir Bellek Mekanı Olarak Geçmişten Günümüze Atatürk Kültür Merkezi

Taksim Meydanı’nda ilk kez bir opera binası yapılması 1939 yılında İstanbul’un planlamasını üstlenen Henri Prost’un Taksim Meydanı düzenlemesi projesinde gündeme gelmiştir (Akcan, 2013: s.85). İstanbul’da uluslararası seviyede bir tiyatro binasının ele alınması İkinci Dünya Savaşı’ndan öncedir. Yer seçimi ve proje için birçok çalışma yapılmış ve ilk avan proje August Perret’ye hazırlatılmıştır. 29 Mayıs 1946’da temeli atılan ve seyirci kısmı karkası tamamlanan inşaat 1953 yılında çıkarılan kanunla hazineye bırakılmış ve Bayındırlık Bakanlığınca devam ettirilmiş ancak mevcut projenin o günün teknik gelişimine ve modern mimarlık anlayışına uygun olmaması nedeniyle yeniden ele alınmıştır. 1954-55 yıllarında Mimar Prof. Paul Bonatz konuyla ilgilenmiştir. Bayındırlık Bakanlığı’nca projeler yeniden devam ettirilmesi için Rükneddin Güney ve Feridun Kip’e verilmiştir. Bu süreçte bir heyet oluşturulmuş ve bu heyet Avrupa’da bulunan önemli tiyatro ve opera binalarını inceleyerek projenin yeni bir konsept ile ele alınması gerektiğine karar vermiştir (Tabanlıoğlu, 1966: s.168) (Resim 1) (Resim 2).  

 

Resim 1. Operanın ilk projesi (Tabanlıoğlu, 1966: s.168).Image 1. The first project of the opera (Tabanlıoğlu, 1966: p.168).

Resim 1. Operanın ilk projesi (Tabanlıoğlu, 1966: s.168). Image 1. The first project of the opera (Tabanlıoğlu, 1966: p.168).

Resim 2. Rüknettin Güney ve Feridun Kip'in projesi (Tabanlıoğlu, 1966: s.168).Image 2. The project of Rüknettin Güney and Feridun Kip (Tabanlıoğlu, 1966: p.168).

Resim 2. Rüknettin Güney ve Feridun Kip’in projesi (Tabanlıoğlu, 1966: s.168). Image 2. The project of Rüknettin Güney and Feridun Kip (Tabanlıoğlu, 1966: p.168).

Proje 1956 yılında Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü tarafından Hayati Tabanlıoğlu’nun sorumluluğuna verilmiştir. Olumsuz tüm koşullara karşı büyük çaba ve sabırlar sonucu 12 Nisan 1969’da İstanbul Kültür Sarayı adıyla hizmete açılan yapı, 27 Kasım 1970’te bir temsil sırasında sahneden başlayan yangınla, büyük ölçüde hasara uğramıştır (Tabanlıoğlu, 1977: s.139) (Resim 3) (Resim 4) (Resim 5). 

Resim 3. İstanbul Kültür Sarayı cephe görüntüsü, 1969 (URL-4).Image 3. Istanbul Culture Palace facade view, 1969 (URL-4).

Resim 3. İstanbul Kültür Sarayı cephe görüntüsü, 1969 (URL-4). Image 3. Istanbul Culture Palace facade view, 1969 (URL-4).

Resim 4. İstanbul Kültür Sarayı yangını, 27 Kasım 1970 (Tabanlıoğlu, 1979: s.16).Image 4. Istanbul Culture Palace fire, 27 November 1970 (Tabanlıoğlu, 1979: p.16).

Resim 4. İstanbul Kültür Sarayı yangını, 27 Kasım 1970 (Tabanlıoğlu, 1979: s.16). Image 4. Istanbul Culture Palace fire, 27 November 1970 (Tabanlıoğlu, 1979: p.16).

Resim 5. İstanbul Kültür Sarayı yangın sonrası, 28 Kasım 1970 (URL-4).Image 5. Istanbul Culture Palace after the fire, 28 November 1970 (URL-4).

Resim 5. İstanbul Kültür Sarayı yangın sonrası, 28 Kasım 1970 (URL-4). Image 5. Istanbul Culture Palace after the fire, 28 November 1970 (URL-4).

İstanbul Opera Binası adıyla başlayan, Kültür Sarayı adıyla açılan yapı, yangın sonrası 1977 yılı başlarında Atatürk Kültür Merkezi adıyla yeniden kullanıma hazır hale getirilmiş (Tabanlıoğlu, 1979: s.15); 6 Ekim 1978 yılında yeniden hizmete açılmıştır (URL-5) (Resim 6) (Resim 7).

Resim 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-4) (URL-5).Image 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Cultural Center facade view (URL-4) (URL-5).

Resim 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-4) (URL-5). Image 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Cultural Center facade view (URL-4) (URL-5).

Resim 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-4) (URL-5).Image 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Cultural Center facade view (URL-4) (URL-5).

Resim 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-4) (URL-5). Image 6, 7. 1979, 1999 Atatürk Cultural Center facade view (URL-4) (URL-5).

2008 yılında Atatürk Kültür Merkezi, yenilenmesi için hizmete kapatılarak Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Tabanlıoğlu Mimarlık arasında yenileme projesi imzalanmıştır (URL-5). Ancak yapılan tadilat, Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası’nın açtığı dava nedeniyle mahkeme kararıyla durdurulmuştur (URL-4). 2018 yılında Atatürk Kültür Merkezi binası yıkılmış ve Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanarak 29 Ekim 2021 tarihinde yeniden kullanılmaya başlanmıştır(Resim 8) (Resim 9). 

Resim 8, 9. 2021 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-6).Image 8, 9. 2021 Atatürk Cultural Center facade view (URL-6).

Resim 8, 9. 2021 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-6). Image 8, 9. 2021 Atatürk Cultural Center facade view (URL-6).

Resim 8, 9. 2021 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-6). Image 8, 9. 2021 Atatürk Cultural Center facade view (URL-6).

Resim 8, 9. 2021 Atatürk Kültür Merkezi cephe görüntüsü (URL-6). Image 8, 9. 2021 Atatürk Cultural Center facade view (URL-6).

Geçmişten Günümüze AKM İç Mekanında Bellek Unsurları

Geçmişten bugüne ulaşan serüveniyle Atatürk Kültür Merkezi, İstanbul ve Türkiye için önemli bir sembol yapıdır. 1969 ve 1977 yıllarında inşa edilen yapı Hayati Tabanlıoğlu’nun eseri olup mekansal kurguları ve iç mekan ögeleri açısından benzerliklerin çok olduğu izlenmektedir. 2021 yılında inşası tamamlanan Atatürk Kültür Merkezi binası ise Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Murat Tabanlıoğlu liderliğinde ortaya çıkan bir ekip çalışması olmasının yanı sıra geçmiş projelere saygı duyan ve yapıyı çağın teknik/teknolojik gerekliliklerine uyarlayarak yorumlayan bir yapıdır. 

Atatürk Kültür Merkezi’nin ilk ve sonraki binaları hacim olarak değerlendirildiğinde, binaların kütlesinin geçmişten bugüne benzer büyüklük ve yükseklikte tasarlandığı görülür. Cephe özellikleri açısından 2021 yılında tasarlanan Atatürk Kültür Merkezi binası, ilk (1969) tasarlanan İstanbul Kültür Sarayı ile benzer niteliktedir (Resim 10). Koyu renkli olan cephe açık renkli alüminyum malzeme olarak güncellenmiş olup yeni AKM binasında iç mekanda büyük bir kütle olarak var olan küre formu cephede de öne çıkmaktadır. Yapının dış mekanından iç mekanına uzanan zemin kaplama malzemesi olarak traverten ve diyabaz taşı eski AKM binasına göre yeniden yorumlanarak kullanılmıştır. Cephedeki “Atatürk Kültür Merkezi” yazısının rengi eski AKM binalarından farklı olarak değiştirilerek kullanılmıştır. 

Resim 10. Atatürk Kültür Merkezi cephe değişimi (URL-7).Image 10. Atatürk Cultural Center facade change (URL-7).

Resim 10. Atatürk Kültür Merkezi cephe değişimi (URL-7). Image 10. Atatürk Cultural Center facade change (URL-7).

AKM binası ana giriş holü 1969, 1977 ve 2021 projelerinde benzer kurgularla tasarlanmıştır. İlk defa 1969 yılında inşa edilmiş olan AKM binasında Hayati Tabanlıoğlu tarafından tasarlanan spiral merdivenler, 1977 yılında yenilenen binada ve 2021 yılında Murat Tabanlıoğlu tarafından tasarlanan binada da bulunmaktadır. Spiral merdivenlerin strüktürünü oluşturan çelik halatlar ve merdivenin merkezinde yer alan ampullerle çevrelenmiş taşıyıcı, yenilenen binada çağın teknik ve teknolojik imkanları doğrultusunda yeniden tasarlanmış ve uygulanmıştır (Resim 11) (Resim 12) (Resim 13). Kendine özgü biçimi ve strüktürü nedeniyle toplumun belleğinde yer edinen ve yapıyla özdeşleşmiş spiral merdivenin yeni binada da yeniden yorumlanmış haliyle tasarlanması hafıza için önemli bir etken olmakla birlikte mekanın sürekliliğine katkı sağlamaktadır.

 Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6).Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6). Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

 Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6).Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6). Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

 Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6).Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

Resim 11, 12, 13.  1969, 1977, 2021 Bina ana giriş holü (URL-4)(URL-6). Images 11, 12, 13. 1969, 1977, 2021 Building main entrance hall (URL-4)(URL-6).

İlk iki döneme ait AKM binalarının salon fuayelerinde benzer görsel niteliğe sahip aydınlatma elemanları kullanılırken 2021 yılında tasarlanan yapının opera salonunda biçimlenişi ile önceki binalardakine benzer aydınlatma elemanı; teknolojinin olanaklarından faydalanarak gerektiğinde iç içe geçerek tavana gizlenen formda tasarlanmıştır (Resim 14) (Resim 15) (Resim 16). Eski AKM binaları fuayelerinde ritmik dizilişleri ile bir odak noktası oluşturan aydınlatma elemanları, kullanıcının belleğinde yer edinmiş bir öge olarak yeni binanın opera salonunda ölçeğiyle öne çıkan ve mekanda boyut yoluyla bir odak noktası oluşturan özel bir tasarımdır. Biçimlenişi itibari ile eskiye öykünen tasarım kültürel hafızada bir iz oluşturmaktadır. 

Resim 14, 15. 1969, 1977 Salon yan fuaye aydınlatma elemanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-8).Image 14, 15. 1969, 1977 Hall side foyer lighting elements (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-8).

Resim 14, 15. 1969, 1977 Salon yan fuaye aydınlatma elemanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-8). Image 14, 15. 1969, 1977 Hall side foyer lighting elements (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-8).

Resim 16. 2021 Opera salonu aydınlatma elemanı (URL-6).Image 16. 2021 Opera Hall lighting element (URL-6).

Resim 16. 2021 Opera salonu aydınlatma elemanı (URL-6). Image 16. 2021 Opera Hall lighting element (URL-6).

1969 ve 1977 AKM projelerinde Sadi Diren’in tasarlamış olduğu siyah renk seramik kaplı duvar Atatürk Kültür Merkezi’nde ikonik bir önem taşımaktadır. Sadi Diren duvarı 2021 yılında tasarlanan AKM binasında siyah rengin yerine kırmızı renk kullanılarak ve seramik yüzeylerinde kullanılan formlar büyütülerek günümüz teknik olanakları sayesinde binanın ortasında yer alan yarım küre formunu kaplayacak şekilde yeniden yorumlanmıştır (Resim 17) (Resim 18) (Resim 19). Eski AKM projelerinde sembolik bir değer taşıyan Sadi Diren imzalı seramik duvar kaplamasının yeni binada renk ve ölçek olarak öne çıkan bir formla vurgulanarak kullanılması mekansal belleğin aktarımında önemli bir unsur oluşturmaktadır. 

Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6).Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).

Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6). Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).

Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6).Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).

Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6). Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).

Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6). Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).Resim 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Fuaye alanları (URL-4) (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-9) (URL-6). Images 17, 18, 19. 1969, 1977, 2021 Foyer areas (URL-4) (Tabanlıoğlu Archive, URL-9) (URL-6).

1977 AKM binası büyük fuaye alanında bulunan tavan kaplamasının biçimlenişi ve aydınlatma sistemlerinin yerleşimleri ile 2021 yılı AKM binaları arasında yer alan geçiş alanı tavan kaplaması ve aydınlatma sistemleri benzer görsel niteliktedir (Resim 20) (Resim 21). Tavan kaplamalarının kullanım yeri değişmesine rağmen hem eski hem de yeni tasarlanan binada gridal-ızgara formları ve aydınlatma sistemi tasarımı ile eski binayla bağlantı kuran bir mekansal bellek unsuru konumundadır. 

Resim 20. 1977 Büyük fuaye tavan kaplaması (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-11).Image 20. 1977 Large foyer ceiling covering (Tabanlıoğlu Archive, URL-11).Resim 20. 1977 Büyük fuaye tavan kaplaması (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-11). Image 20. 1977 Large foyer ceiling covering (Tabanlıoğlu Archive, URL-11).

Resim 20. 1977 Büyük fuaye tavan kaplaması (Tabanlıoğlu Arşivi, URL-11). Image 20. 1977 Large foyer ceiling covering (Tabanlıoğlu Archive, URL-11).

2021 Geçiş alanı tavan kaplaması (URL-12).Image 21. 2021 Transition area ceiling covering (URL-12).

Resim 21. 2021 Geçiş alanı tavan kaplaması (URL-12). Image 21. 2021 Transition area ceiling covering (URL-12).

1977 yılı AKM binasında yapının dış mekanından iç mekanına doğru uzanan Sadi Diren’in tasarlamış olduğu duvar, 2021 yılı AKM binasında, iç mekanda birebir aynı motif ve renklerle yeniden uygulanmıştır (Resim 22) (Resim 23). AKM binası ikonik öneme sahip cephe özelliklerinin yanı sıra dış mekanda bulunan Sadi Diren imzalı duvarı ile binayı deneyimleyen kullanıcının yanı sıra sadece kentsel mekandaki varoluşu ile yapıyı kültürel belleğinin bir ögesi durumunda zihninde tutan kullanıcı için de bir anlam ifade etmektedir. Duvarın yeni binada yeniden yorumlanarak iç mekanda uygulanması kullanıcının zihnindeki eski AKM binasının izlerini sürmesine olanak sağlamaktadır. 

 

Resim 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren duvarı (URL-4) (URL-7).Image 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren wall (URL-4) (URL-7).

Resim 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren duvarı (URL-4) (URL-7). Image 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren wall (URL-4) (URL-7).

Resim 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren duvarı (URL-4) (URL-7).Image 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren wall (URL-4) (URL-7).

Resim 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren duvarı (URL-4) (URL-7). Image 22, 23. 1977, 2021 Sadi Diren wall (URL-4) (URL-7).

1977 yılı AKM binası içerisinde çocuk sinema alanı ve fuayesinde kullanılan renk, doku, malzeme ve biçimsel özellikler 2021 yılında tasarlanan AKM binasında yer alan çocuk etkinlik alanlarında benzer şekilde kullanılmıştır (Resim 24) (Resim 25) (Resim 26). Çocuk mekanlarının yeni AKM binasında bir önceki binanın iç mekan ögelerini çağrıştıran kurgusu, kullanıcının geçmişle bağ kurmasına olanak sağlamakta ve bu durum mekanların sürekliliği için önemli bir unsur oluşturmaktadır. 

 

Resim 24. 1977 Çocuk sinema fuaye (URL-4).Image 24. 1977 Children’s cinema foyer (URL-4).

Resim 24. 1977 Çocuk sinema fuaye (URL-4). Image 24. 1977 Children’s cinema foyer (URL-4).

Resim 25. 1977 Çocuk sinema (URL-10).Image 25. 1977 Children’s cinema (URL-10).

Resim 25. 1977 Çocuk sinema (URL-10). Image 25. 1977 Children’s cinema (URL-10).

Resim 26. 2021 Çocuk etkinlik alanları (URL-6).Image 26. 2021 Children’s activity areas (URL-6).

Resim 26. 2021 Çocuk etkinlik alanları (URL-6). Image 26. 2021 Children’s activity areas (URL-6).

1977 yılı AKM binasının parter fuayesinde bulunan heykel, 2021 yılında inşa edilen AKM binasının dış mekanında girişe yakın konumda yer almaktadır (Resim 27) (Resim 28). Eski AKM binası içerisinde var oluşu ile sembolik bir öneme sahip olan eserin binanın dış mekanında konumlandırılması;  yeni binanın eski bina ile oluşturduğu bağı kuvvetlendirerek henüz mekanı deneyimlemeyen kullanıcının belleğinde bir uyarıcı unsur oluşturmaktadır. 

Resim 27. 1977 Parter fuaye, heykel (URL-10).Image 27. 1977 Parter foyer, sculpture (URL-10).

Resim 27. 1977 Parter fuaye, heykel (URL-10). Image 27. 1977 Parter foyer, sculpture (URL-10).

 

Resim 28. 2021 Giriş, heykel (Yazar Arşivi, 2022).Image 28. 2021 Entrance, sculpture (Author Archive, 2022).

Resim 28. 2021 Giriş, heykel (Yazar Arşivi, 2022). Image 28. 2021 Entrance, sculpture (Author Archive, 2022).

Değerlendirme ve Sonuç

Mekanın kalıcılığı ve sürekliliği kullanıcının mekan ile ilişki kurarak algılaması ve belleğinde kodlaması ile doğrudan ilişkilidir. Kültür ve kent ile bağ kurarak toplumsal bellekte yer edinmiş mekanlar ise toplumsal bellek unsuru oluşturmaktadır. Topluma, kültüre, kente aidiyet duygularının temelinde hafıza mekanlarının yeri ve etkisi büyüktür. 

Çeşitli sebeplerden dolayı yenilenmesi gereken toplumsal bellekte yer alan hafıza mekanlarının yeniden inşa veya yeniden işlevlendirme süreçlerinde, kullanıcılarının geçmişte anlam yüklediği mekansal ögelerin korunması ya da bu ögelere yapılacak olan müdahalelerin dikkatli bir şekilde yapılması son derece önemlidir. Kullanıcının mekansal belleğinde yer edinmiş unsurların korunması tarihi ve kültürel mirasın sürekliliğine ve kalıcılığına katkı sağlayacaktır. 

Bu çalışmada toplumsal hafızaya bellek mekanı olarak dâhil olan bir kültür merkezi yapısı olarak Atatürk Kültür Merkezi binasının geçmişten günümüze geçirdiği dönüşüm süreçleri incelenmiştir. Türkiye ve özellikle İstanbul için bir sembol niteliği taşıyan AKM binası gerek cephe ve bina kütlesi ile gerekse iç mekanın sahip olduğu fiziksel ve görsel nitelikler ile toplumsal bellekte önemli bir hafıza mekanı olarak yer almaktadır. Bellek mekanı olarak tanımlanan AKM binasının 1969, 1977 ve 2021 yılı onarım ve inşa süreçlerinde yapıların iç mekanlarında önceki dönemlerde tasarlanan mekanlarına ait çok fazla “iz” ve “anlam” içerdiği görülmektedir. 

AKM binalarında yer alan spiral merdiven, aydınlatma elemanları, Sadi Diren imzalı seramik dokulu duvar, Sadi Diren imzalı dış duvar, çocuk etkinlik alanları ve çeşitli sanatsal ögelerin görsel ve estetik açıdan taşıdığı niteliklerin korunarak; ancak, yapının inşa edildiği dönemin teknik ve teknolojik olanaklarından faydalanılarak yeniden tasarlandığı veya korunarak yeni bina içinde yeniden konumlandırıldığı izlenmiştir (Tablo 1). 

Tablo 1. Bellek unsuru oluşturan iç mekan ögelerinin İstanbul Kültür Sarayı (1969), Atatürk Kültür Merkezi (1977) ve Atatürk Kültür Merkezi (2021) binalarındaki konumları.

Table 1. The positions of the interior elements that make up the memory element in the buildings of theIstanbul Cultural Palace (1969), Atatürk Cultural Center (1977) and Atatürk Cultural Center (2021).

İstanbul Kültür Sarayı (1969) Atatürk Kültür Merkezi (1977) Atatürk Kültür Merkezi (2021)
Spiral Merdiven Ana giriş holünde yer almaktadır. Ana giriş holünde yer almaktadır. Aynı şekliyle ve yeniden yorumlanmış haliyle ana giriş holünde yer almaktadır.
Aydınlatma Elemanları Salon yan fuaye alanında yer almaktadır.  Salon yan fuaye alanında yer almaktadır. Benzer görünümüyle eskiye öykünerek opera salonunda yer almaktadır.
Sadi Diren İmzalı Seramik Duvar Kaplaması Fuaye alanında yer almaktadır. Parter fuaye alanında yer almaktadır. Fuaye alanında yer almaktadır.
Tavan Kaplaması ve Aydınlatma Sistemi Büyük fuaye alanında yer almaktadır.  Binalar arası geçiş alanında yer almaktadır.
Sadi Diren İmzalı Dış Duvar Dış mekanda yer almaktadır.  Yeniden yorumlanmış haliyle fuaye alanında yer almaktadır.
Çocuk Etkinlik Alanları Çocuk sinema ve çocuk sinema fuayesi bulunmaktadır.  Bir önceki binada bulunan çocuk mekanlarını çağrıştıran çocuk sanat merkezi bulunmaktadır. 
Heykel Parter fuaye alanında yer almaktadır. Aynı şekliyle dış mekanda girişe yakın konumda yer almaktadır.

Yenilenen ve yeniden inşa edilen AKM binalarının iç mekanlarında “yerin ruhu”nun sürekliliği mekansal bellek unsurları ile sağlanmıştır. AKM binalarının yeni işlevsel fonksiyonları ile birlikte var olan iç mekan ögeleri, çağın teknik ve teknolojik imkânlarından faydalanılarak yapıyı kullanıcının belleğinde sürdürmesine ve toplumsal/kültürel hafıza mekanı olarak korunmasına katkı sağlamaktadır. 

Kaynaklar

  • Akıncı, G. (2020). “Bellek-Mekan İlişkisi: Kuzguncuk Evlerinde Tipoloji”. Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Kültür Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü.
  • Assman, J. (1995). Collective Memory and Cultural Identity. New German Crituque, 65, 125-134.
  • Boyer, P. (2015). “Zihinde, Kültürde ve Tarihte Bellek: Özel Bir Bakış Açısı”. Zihinde ve Kültür Bellek (çev. Yonca Aşçı Dalar). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 
  • Demirarslan, D. (2018). “Kentsel ve Kültürel Bellek Bağlamında Tarihi Bir Şehir ve Yakın Çevresi: Gelibolu”. Journal of Social and Humanities Sciences Research, 5/22, 910-932.
  • Keskin, N. (2014). “Kentlerde Yeni Bellek Mekanları: Kent Müzeleri”. Kıbrıs Uluslararası Üniversitesi Folklor/Edebiyat Dergisi 20/79, 25-39.
  • Kültür Yatırım ve Girişimlerinin Nitelikleri ve Nicelikleri Yönetmeliği. (2005). T.C. Resmi Gazete, 25908. 16 Ağustos 2005.
  • Nora, P. (2006). Hafıza Mekanları, Ankara: Dost Kitabevi Yayınları. 
  • Tabanlıoğlu, H. (1966). “İstanbul Opera Binası ve Kültür Merkezi”. Arkitekt Dergisi, 324, s.161-168.
  • Tabanlıoğlu, H. (1977). “Atatürk Kültür Merkezi”. Arkitekt Dergisi, 368, s.139-144.
  • Tabanlıoğlu, H. (1979) “İstanbul Atatürk Kültür Merkezi”. T.C. Bayındırlık Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, İstanbul, 11–72 (1979).
  • Ozankaya, Ö., 1975. Toplumbilim Terimleri Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara.
  • Öymen Özak, N., Gülçin Pulat, G. (2009). “Bellek ve Mekan İlişkisi Üzerine Bir Model Önerisi”. İTÜ Dergisi, 8/2, s.145-155.
  • Winter, Jay (2015). “Tarihçiler ve Bellek Mekanları”. Zihinde ve Kültür Bellek (çev. Yonca Aşçı Dalar). İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları. 
  • URL-1: https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/23831/mod_resource/content/1/Venedik%20T%C3%BCz%C3%BC%C4%9F%C3%BC%20%28May%C4%B1s%201964%29.pdf  (Erişim tarihi: 03.12.2021)
  • URL-2: https://sozluk.gov.tr/  (Erişim tarihi: 03.12.2021)
  • URL-3: https://www.arkitera.com/haber/hafiza-mekanlari/ (Erişim tarihi: 14.12.2021)
  • URL-4: https://artsandculture.google.com/exhibit/_QICpxKJ8–mLg?hl=tr (Erişim tarihi: 15.12.2021)
  • URL-5: https://akmistanbul.gov.tr/tr/tarihce (Erişim tarihi: 15.12.2021)
  • URL-6: https://akmistanbul.gov.tr/tr/fotograf-galerisi (Erişim tarihi: 15.12.2021)
  • URL-7: https://www.youtube.com/watch?v=2I1Cqo_AKb8 (Erişim tarihi: 01.02.2022)
  • URL-8: https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/70829 (Erişim tarihi: 01.02.2022)
  • URL-9: https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/73693 (Erişim tarihi: 01.02.2022)
  • URL-10: https://v3.arkitera.com/g61-ataturk-kultur-merkezi.html?year=&aID=612 (Erişim tarihi: 31.01.2022) 
  • URL-11: https://archives.saltresearch.org/handle/123456789/91664 (Erişim Tarihi: 24.02.2022)
  • URL-12:https://www.yenisafak.com/foto-galeri/gundem/sayili-gunler-kaldi-ataturk-kultur-merkezinin-son-hali-goruntulendi-2053891?page=3 (Erişim Tarihi: 24.03.2022)