Müzenin çeşitli programları arasında bağlantılar kurularak ziyaretçi deneyimi güçlendirildiği Studio Gang tasarımı Arkansas Güzel Sanatlar Müzesi (AMFA), organik, kıvrımlı formdaki ekiyle korunan mevcut yapının tasarımsal kısıtlamalarına doğrudan yanıt veriyor. 

Mevcut yapıları canlandırarak ve onları kıvrımlı organik bir cepheye sahip merkezi bir eklemeyle birleştirerek, çevredeki şehri ve parkı kucaklayan AMFA için 133.000 metrekarelik cesur ve yeni bir mimari kimlik oluşturulmuş. Müzenin 1937 tarihli Art Deco cephesi, binanın kuzey girişi olarak orijinal rolüne geri döndürülmüş. Organik kıvrımları ve çatısı ile merkezi ek, güneyde tamamlayıcı bir giriş oluşturururken konukları sezgisel olarak AMFA’nın Harriet ve Warren Stephens Galerileri, Windgate Sanat Okulu, Sahne Sanatları’na bağlıyor. 

Tasarım mimari ve peyzajı bir bütün olarak ele aldığından müze ziyaretçi deneyimini parka doğru genişleterek halkın doğanın tadını çıkarmasının ve dış mekan heykellerini görmesinin önünü açıyor. Müzenin çeşitli programları arasında bağlantılar kurularak ziyaretçi deneyimi güçlendiriliyor. Yeni merkezi ek ise, kalıcı koleksiyonun yanı sıra geçici sergilerden öğeleri sergileyen galerilere doğrudan bağlanırken; çizim, resim, seramik, cam, metal, ahşap işçiliği, baskıresim alanlarında her yaştan ve beceri grubundan öğrenciler için sekiz yeni sanat stüdyosu içeren Windgate Sanat Okulu; ve 350 kişilik sahne sanatları tiyatrosunu içine alıyor. Hem içeride hem de dışarıda, organik, kıvrımlı form, tasarımın sürdürülebilir yaklaşımının parçası olarak büyük ölçüde korunan mevcut yapının tasarımsal kısıtlamalarına doğrudan yanıt veriyor. AMFA, Studio Gang’ın mevcut binaların yaratıcı şekilde yeniden kullanımına yönelik devam eden taahhüdünün en son örneğini sunuyor. Firma, mimaride somutlaşmış karbon etkisini azaltmak için aktif olarak, mevcut müze kampüslerine yapılan hassas eklemelerden endüstriyel binaların yeniden işlevlendirilmesine kadar var olan yapıları yeniden tasarlamanın yollarını arıyor.