Anlamın Sınırı
Aykut Köksal’ın, ilk basımı 2009 tarihli olan Anlamın Sınırı başlıklı kuramsal metinler toplamı, yeni bir düzenleme ve çeşitlenmiş görsellerle Arketon Yayınları arasında yer aldı. Kitapta, Anlamın Sınırı’nın ikinci basımı üzerine Zühre Sözeri’nin değerlendirmesi de bulunuyor.
Bu önsöz metninde Zühre Sözeri şöyle diyor: “Anlamın Sınırı, Aykut Köksal’ın, 1973 sonrası yirmi yıllık yazma sürecini aktaran Zorunlu Çoğulluk kitabı ile başlayan dizinin ikincisi. 1994 sonrası kaleme aldığı kuramsal yazıları içeren toplam, Köksal’ın sanat ve mimarlık yazılarında vurgulamaya çalıştığı paradigma dönüşümünü sergiliyor. Köksal, bu paradigma dönüşümünü kurgularken tartışmanın temeline Doğal Dil ve Kurmaca Diller Çağı ayrımını koyarak, okuyucuya, anlaşılır, üretilebilir, dönüştürülebilir bir kurguyu, son derece zenginleştirici bir yol olarak sunuyor. Önerdiği bu yol, geleneksel anlamda mimarlık ve sanat tarihi yazımındaki çıkmazları ortadan kaldırmayı ve artık yeni sözlere alan açmayı mümkün kılıyor.
Kitap genel bir ifade ile, doğa-kültür ilişkisi, mimarlık, koruma, çağdaş sanat, müzik ve grafik tasarım üzerinden biçimlenen altı bölüm ve toplam yirmi altı metinden oluşuyor. Köksal’ın yetmişlerde başlayan yazma süreci, özellikle seksenlerde oluşturmaya başladığı bir eksen üzerinde, sanat ve mimarlığa ilişkin yaptığı değerlendirmelerden, yeni ve/veya yeniden okumalar ve kavramsallaştırmalardan oluşuyor. Köksal’ın mimarlık ve sanat tarihi yazımına yaptığı en önemli katkı, düşünsel üretimlerin gerçek anlamda dönüşebilmesinin ancak özgün kavramlar üreterek mümkün olacağı savını tekrarlamaktan asla vazgeçmemiş olması. Kuşkusuz çok önemli yeni sözler de seriyor önümüze Köksal. Okuyuculara, üzerinde düşünmeye yol açan ve yeni sözler üretilebilecek alanlar açıyor.Sonuç olarak, Anlamın Sınırı’nda, çok iyi bir parça bütün ilişkisi kurulduğunu ve bir dizge oluşturulduğunu, metinlerin yan yanalığının hem eşzamanlı hem artzamanlı irdelendiğini, en önemlisi yeni araştırmalara yol açan, dönüşümlere/değişimlere zemin oluşturan Kurmaca Dil kavramının ne olduğunun ortaya konduğunu söyleyebiliriz.”