Amager Doğa Parkı

Mimari Tasarım
ADEPT, LYTT Architecture

Proje Yeri
Kopenhag, Danimarka

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
35  km²

Fotoğraflar
Morten Aagaard Krogh

Kopenhag’da bulunan Amager Doğa Parkı’nda ADEPT ve LYTT Architecture ofislerinin tasarladığı yeni ziyaretçi noktaları, şehrin en büyük peyzaj parkında manzarayı, suyu ve peyzajı deneyimlemeyi mümkün kılıyor.

Kopenhag Belediye Meydanı’na kısa bir sürüş mesafesinde yer alan 35 km²’lik Amager Doğa Parkı, korunmuş bir peyzaj, nitelikli açık alanlar ve kesintisiz bir sahil şeridi içeriyor. Geçtiğimiz yıl tamamlanan proje kapsamında ADEPT ve LYTT Architecture ofisleri; manzarayı, suyu ve peyzajı deneyimlemeyi mümkün kılan bir dizi ziyaretçi noktası tanımlayarak parkın karakterini yeniden ele alıyor.

Kolay erişilebilir ziyaretçi noktalarına odaklanan yeni tasarım stratejisi; Amager Doğa Parkını kuzeydeki düzlüklerden Amager’in güney kıyısına kadar kullanıcılar için daha cazip bir hale getiriyor. Doğayı merkeze alan peyzaj ve parkın nitelikleri, açık hava yaşamını ve sosyal aktiviteleri vurgulayan bir mimari bakış açısıyla yeniden canlanıyor.

Projede, doğa aktivitelerini daha çeşitli ve ilgi çekici kılmak için yeni bir deneyim katmanı tasarlanırken aynı zamanda mevcut peyzajın niteliklerinden de yararlanılıyor. Tasarımda, deneyim ve korumanın birbirini tamamlaması, kullanıcılara keyifli bir ziyaret yaşatılması ve el değmemiş doğanın da bozulmadan kalması hedefleniyor.

Ziyaretçi noktaları; parkın benzersiz karakterini vurgulamak, yapıların ve peyzajın buluşmasını kolaylaştırmak, manzaralarının ve tasarım programlarının altını çizmek için park boyunca stratejik olarak konumlanıyor. Ziyaretçi noktaları hem yeni inşa edilmiş hacimler hem de doğal peyzaj unsurlarından oluşuyor. Bu noktaların tasarımı, bulundukları konumunun özelliklerine göre kurgulanıyor ve mevcut peyzaja en az müdahaleyle parktaki doğal odak noktalarını ve onların işlevlerini vurgulamayı amaçlıyor. Tüm varış noktaları, doğal peyzaj ve yanındaki yapılı kent arasındaki keskin geçişi azaltmak için şehirden doğaya veya karadan suya olmak üzere farklı geçiş bölgelerinde konumlanıyor.

Ziyaretçi noktaları, büyük oranda insan ölçeğindeki faaliyetlere odaklanarak rekreasyon, doğa deneyimleri, oyunlar ve öğrenme için fırsatlar yaratıyor. Binaların, peyzaj deneyimini bozmadan peyzajdaki bir yeri açıkça görünür kılan ahşap cepheleri, ayırt edici çatı şekilleri ve koyu renkteki kiremitleri ortak bir tasarım dilini temsil ediyor. Parktaki binaların ve ziyaretçi noktalarının erişilebilirliği rahatça kavranabilir olmalarını gerektirdiği için, ziyaretçiler peyzajdaki rotaları vurgulayan ‘‘izler’’ ve ahşap bir kaldırım sistemi ile karşılanıyor.