Afet Sonrası Barınma: Geçici Toplu Barınma Merkezleri Olarak Mevcut Binaların İşlevsel Dönüşümü
Y. Mimar Ayşe Esra İdemen
Prof. Dr. Sinan Mert Şener
Afet “bir toplumun veya topluluğun işleyişini ciddi şekilde bozan ve kendi kaynaklarını kullanarak başa çıkma yeteneğini aşan insani, maddi ve ekonomik veya çevresel kayıplara neden olan ani ve yıkıcı bir olaydır” (1). Afet olayın kendisi değil, sonucudur (2). Afetin bir topluluk üzerinde neden olduğu en büyük hasarlardan biri de acil ve geçici barınma ihtiyacıdır. Afet sonrası barınmaya ilişkin, çadır ve prefabrik birimlerin kullanımı yaygın bir seçenek olsa da, UNHCR’ye (3) göre, ne prefabrik sistemler, ne de özel olarak geliştirilmiş acil barınma birimleri, hatta kış koşullarına dayanıklı barınaklar bile etkili barınma sağlayamamaktadır. Başlıca nedenler arasında, yüksek birim maliyeti, uzun üretim ve nakliye süreleri, nakliye sorunları, kurulum süreci, kültürel ve sosyal normların göz ardı edilmesi ve sıcak iklimlerde karşılaşılan soğutma problemleri gösterilmektedir. Ayrıca, bu sistemler kuruluncaya kadar acil barınma sağlanmış olmaktadır.
Çeşitli nedenlerle, geçici kamp alanları kurmanın zor veya mümkün olmadığı hallerde, acil barınma ihtiyaçlarını karşılamak için başvurulan seçenekler arasında, (emlak sektöründe yatırım ve kar amaçlı geniş bir uygulama alanına sahip) mevcut binaların işlevsel dönüşümü, ekonomik, hızlı, sürdürülebilir ve bazı durumlarda karar vericiler için tek seçenek olabilir.
Geçici İşlevsel Dönüşüm
Başlangıçta tarihsel açıdan önemli binaları yıkımdan korumak amaçlı ortaya çıkan (4) işlevsel dönüşüm (adaptive-reuse) kavramı, geniş kapsamda, “Bir binanın kapasitesini, işlevini ya da performansını değiştirmek için bakımın ötesinde ve üzerinde yapılan herhangi bir çalışma (veya) değişen koşullar ve ihtiyaçlar için binayı uyarlayarak, yeniden kullanmak veya teknolojik olarak daha üst seviyeye getirmek için yapılan herhangi bir müdahale” (6) olarak tanımlanabilir. Afet bağlamında mevcut yapıların işlevsel dönüşümü, altı geçici yerleşim seçeneği (6), (7) arasında “toplu barınma merkezleri-collective centres” kategorisi altında ele alınmaktadır (Şekil 1). Geçici bir süre için TBM olarak kullanılacak binaya yapılacak ve afetzedeler yararına, muhtemel riskleri azaltacak veya ortadan kaldıracak herhangi bir müdahale, işlevsel dönüşüm ile yeniden kullanım altında sınıflandırılabilir.
Toplu Barınma Merkezleri
Sphere Projesi (8) kamu binalarını, özellikle de okulları geçici barınak yapıları olarak tanımlamaktadır. Okulların yanı sıra, spor tesisleri, spor salonları, toplum merkezleri, kültür merkezleri, hastaneler, sağlık merkezleri, stadyumlar, oteller, çocuk bakım merkezleri, belediye salonları, dini tesisler, büyük toplantı salonları, askeri kışlalar, kapalı oyun alanları, boş (terk edilmiş, tamamlanmamış) binalar, fabrikalar (terk edilmiş veya kullanımda), depolar, parklar ve özel olarak inşa edilmiş barınaklar (siklon, kasırga, fırtına, sel), afet ve acil durumlarda ortak barınma merkezleri olarak kullanılabilir (8)-(11).
Bununla birlikte, okul binaları her ne kadar geçici barınma için bir seçenek olsa da, UNHCR/IOM (11) eğitimin sürekliliğini sağlamak için alternatif yapıların belirlenmesini, mümkünse, binada eğitim ve barınma gibi eş zamanlı kullanımlardan kaçınılmasını tavsiye etmektedir. Kamu binaları, daha uygun barınma seçenekleri hazırlanırken, sadece kısa süreli konaklama için kullanılmalıdır (3).
Bu sürelere ilişkin Şanlıurfa Valiliği, geçici kamp alanı verilerine dayanarak, 5.000 kişilik bir çadır-kentin kurulumunun 45-75 gün arasında tamamlanabildiğini belirtmektedir (13). Bu kurulum sürecinde, mevcut binalarda ortalama 2-3 aylık bir konaklamadan bahsedilebilir.
Bununla birlikte, Özdemir (14) TBM olarak kullanılması öngörülen yapıların, Türkiye’de afet sonrası kullanıma uygunluklarının tam olarak açıklığa kavuşmadığını belirtmektedir. Bu alanda farklı kırılgan gruplara odaklanan Türkiye Afet ve Acil Durum Başkanlığı’nın (AFAD) çalışmaları, hem kamu hem özel sektör yapılarını içerecek şekilde halen devam etse de, bu yapıları sistematik olarak değerlendirecek bir model sadece Türkiye’de değil, dünyada da mevcut değildir.
Barınak Kavramı
Geçici barınak/yerleşke, bir çatışmanın veya doğal afetin yaşandığı süre zarfında, içinde aile ve bireylere güvenli ve sağlıklı ortam sunan, mahremiyet ve haysiyetle, ihtiyaçlarına uygun şekilde yaşayabilecekleri kapalı bir yaşam alanıdır (7). Geçici yerleşim alanları, kalıcı konutlar sağlanıncaya kadarki boşluğu doldurmalı, çevreye karşı yeterli koruma, termal konfor, temiz hava ve iklimden korunma sağlamalı, kültürel olarak kabul edilebilir olmalı, kişisel emniyet ve güvenlik, haysiyet, sağlık ve esenliğe katkıda bulunmalı, normal hane görevlerini sağlamaya ve yerel geçim faaliyetlerini en üst düzeye çıkarmaya imkan vermelidir (6).
Ancak TBM’ler, afetzedelerin yaşamak için nispeten daha küçük metrekarelere sıkıştığı yerlerdir. Geçici barınaklara ilişkin minimum beklentiler ile bir TBM’deki yaşam koşulları bir araya geldiğinde, bu tür yapıların barınmaya ne kadar elverişli olduğunun açıklığa kavuşturulması zorunlu hale gelmektedir. Yüksek insan yoğunluğundan ve TBM’lerin diğer özelliklerinden kaynaklı problemler, afet öncesi süreçte ele alınmalı ve mümkünse çözülmelidir.
Afette Mimarın Rolü
Mimarların uzmanlık ve becerileri afet yönetiminin tüm aşamalarında değerlidir. AIA’ya (15) göre, birçok becerinin yanı sıra acil bir durumda, mimarlar ve mühendisler ev ve iş yerlerinin yaşanabilirliğini tespit etmek için birlikte çalışarak, tehlikenin farkında olmayan bina sakinlerinin daha fazla zarar görmesini ve yaralanmalarını önleyebilirler. Mimarın afetteki rolünü kapsamlı şekilde ele alan Lloyd-Jones ve diğ.’e (16) göre bir uzman olarak mimarların sorumlulukları arasında; afetten etkilenen toplumun yaşama biçimlerini, inşa tekniklerini, ihtiyaçlarını tespit etmek, karar vericilere tavsiyelerde bulunmak, tasarım aşamasında ve tasarıma yön verecek çeşitli araştırmalarda yer almak, malzeme ve teknoloji seçimlerinde tavsiyelerde bulunmak, geçici barınak ve yerleşim planı tasarımı yapmak, maliyet çalışmalarında yer almak, maliyeti düşürecek tavsiyelerde bulunmak, afet konutlarının kullanım sonrası değerlendirmelerini yapmak, afetzedelere inşaat yapımı ve eklentileri ile ilgili eğitim vermek gibi bir dizi görev ve sorumluluktan bahsedilebilir. Bunlara ek olarak, TBM amaçlı kullanılacak binaların değerlendirme sürecinde yer almak da bu görevler arasına eklenebilir.
Karar vericiler için modelin önemi inovatif barınma birimlerinin ve geçici kamp alanı yer seçimi çalışmalarının aksine, geçici barınma seçeneklerinden biri olarak mevcut binaların toplu barınma merkezi olarak kullanımı üzerine afet sonrası barınma literatüründe çok az araştırma yapılmıştır. 2014 yılından bu yana İstanbul AFAD ile yapılan görüşmeler, orta ve uzun vadede karar vericiler olarak yerel yönetimlerin ve devlet kurumlarının gelecekte daha iyi projeler geliştirmek adına mevcut binaların barınmaya uygunluğunu değerlendirecek ve bu verileri kayıt altına alacak etkin bir sisteme ihtiyaç duyulduğunu doğrulamaktadır.
Bu değerlendirmeler, barınma işlevine uygunluklarına göre binalar arasında göreceli bir sıralamayı mümkün kılmanın yanında, her bir binanın, afetzedelerin maruz kalabileceği risklere yanıt verme kapasitesini de ortaya koymaktadır. Yine böyle bir değerlendirme, afet öncesi süreçten başlayarak riskleri azaltmak veya bertaraf etmek için planlanması gereken bütçe hakkında da fikir verebilir.
İşlevsel Dönüşüm Potansiyeli Değerlendirme Süreci
Mevcut binaların TBM olarak kullanılmasına ilişkin riskler bir değerlendirme modeliyle ortaya konsa da, öncesinde bir takım alt süreçlerin yerine getirilmesini de zorunlu kılmaktadır. Bu süreçler kısaca değerlendirmeye dair tüm ön hazırlıkları kapsayan ve zamanın daha esnek kullanılabildiği “afet öncesi süreçler” ve elde edilen tecrübe, bilgi ve birikimlerin hızla ve organize şekilde uygulamaya geçirildiği “afet sonrası süreçler” olarak ele alınabilir.
Afet Öncesi Süreçler
- Farklı afet senaryoları geliştirilmesi, kaynak, iş gücü, malzeme/ekipman ve bütçe planlaması,
- Bu senaryolar temel alınarak, her afet türünün kendine özgü dinamiklerine uyarlanmış yeni değerlendirme formları oluşturulması,
- Değerlendirme formlarının kullanımını, genel prosedürleri ve süreçleri tanıtan, değerlendirmede kişisel görüşleri en aza indirmek için saha uygulamalarıyla desteklenen bir eğitim programı planlanması,
- Değerlendirme ekiplerinin oluşturulması (üniversiteler, yerel yönetimler, kamu kurumları, STK’lar ve meslek odalarından ekip içinde yer alacak uzmanlar yetiştirilebilir),
- Ekiplerin konaklama, yemek ve ulaşım gibi temel ihtiyaçları için bir plan ve bütçe hazırlanması,
- TBM olarak kullanımı planlanan binaların önceden belirlenmesi, binaya dair genel bilgilerin (bina tipi, adres, metrekare vb.) ve yetkili kişilerin iletişim bilgilerinin kayıt altına alınması, düzenli olarak güncellenmesi, TBM olarak kayıt altına alınan bir binanın farklı kullanım amaçlarına karşı yasal olarak korunması (Türkiye’de, afet sonrası toplanma alanları olarak belirlenmiş arazilerin zaman içerisinde inşaat alanlarına dönüşmesi gibi benzer bir durumun TBM’lerde yaşanmaması),
- Ölçüm gerektiren değerlendirmeler için bakımı ve kalibrasyonu yapılmış, yeterli sayıda çalışır ölçüm cihazı bulundurulması,
- Değerlendirme ekibinin sahada güvenle çalışabilmesi için kişisel koruyucu donanımların önceden temini,
- Afet senaryolarında ve eğitimler sırasında iyileştirilen değerlendirme formlarının değerlendirme ekiplerine temin edilmesi,
- Binaya ilişkin değerlendirmelerin (ön değerlendirme, yer seçimi, mimari, teknik vb.) afet öncesinde tamamlanması ve sonuçların raporlanması gibi bir takım alt süreçler olarak özetlenebilir.
Afet Sonrası Süreçler
Uluslararası standartlarda, afet sonrası ilk 72 saat içinde acil yardım sağlanamayacağı kabul edilmektedir. Gerçekte, bu süreyi AFAD (25) 15 gün olarak öngörmektedir. Bu süreçte, acil barınakların veto kriterlerine yani hayati risk taşıyan unsurlara odaklanarak hızlı bir şekilde değerlendirilmesi gerekebilir. Veto değerlendirmesini geçemeyen bir bina barınma işlevi için kullanılmamalıdır.
TBM’nin Değerlendirme Aşaması
TBM’nin değerlendirmesi, saha dışı ve sahadaki çalışmalar olmak üzere iki aşamada ele alınabilir. Bu ayrım değerlendirme formlarında da belirtilebilir. Saha dışı çalışmalar, bina ile ilgili projelerin incelenmesi, coğrafi bilgi sistemlerinin ve çevrimiçi haritaların kullanımı, tapu belgeleri, enerji sertifikaları, internet üzerinden elde edilebilecek her türlü bilgi ile tüm yazılı ve sözlü irtibat süreçlerini içerir. Bu bilgilere dayanarak, binayı ziyaret etmeye gerek kalmadan formlardaki ilgili kısımlar doldurulabilir. Saha çalışmaları (yerinde) ise çoğunlukla binanın çevresi, mimari ve teknik konularla ilgili yerinde inceleme, gözlem ve ölçümlere dayalı çalışmalardır. Erişilebilirlik, altyapı mevcudiyeti, yapısal sağlamlık, yapı bileşenlerinin kalitesi, mekan kullanımı, malzemeler, doğal aydınlatma ve havalandırma, su geçirimsizlik, ıslak hacimlerin durumu ve kapasitesi, küf, nem, rahatsız edici koku, gürültü ve bulaşıcı hastalık kaynaklarının tespiti, yangın güvenliği, yanıcı maddelerin emniyet altına alınması ve karanlık ve yalıtılmış alanların belirlenmesi saha incelemelerinin bir parçasıdır. Ek olarak, saha dışı çalışmalar kapsamındaki bazı maddeler de yerinde doğrulama gerektirebilir. Yapının tasarımında, malzemelerde ve iç mekan düzenlemesinde yapılan, onaylı projesinde yer almayan kapsamlı değişiklikler, altyapı sistemlerinin çalıştığını doğrulamak, kaldırım ve yolların durumu, erişim kolaylığı gibi…
Değerlendirme Modeli
Gayrimenkul sektöründe geliştirilmiş çeşitli bina değerlendirme modelleri, afet koşullarına yönelik bina değerlendirme modelleri geliştirmek için de tutarlı bir zemin oluşturmaktadır. Bu çalışmalar arasında, farklı bina kullanım sınıfları arası dönüşüm potansiyelini ele alan (örneğin ofisten konuta), sürdürülebilirlik kaygısı taşıyan az sayıdaki model, TBM yapılarının değerlendirilmesi ve muhtemel risklerin belirlenmesine katkıları bakımından referans alınabilir.
Afet alanında ise, rehber kitapların yanı sıra, barınma biriminin kendisine veya geçici barınma alanı için uygun yer seçimine odaklanan çalışmalarda, ilgili ölçütler derlenerek çeşitli modeller geliştirmiştir. Yanı sıra, öncü çalışmasında Silva (18), geçici barınma birimlerinin yaşanabilirliği için herhangi bir barınma tipolojisine yönelik genel mimari tasarım kaygıları olarak da ele alınabilecek genel bir dizi ölçüt önermektedir.
Geniş bir literatür taraması sonrası hem gayrimenkul, hem de afet alanında geliştirilmiş değerlendirme modellerinden tüm ilgili kriterleri bir araya getiren İdemen ve diğ. (19) ise, çeşitli filtreleme adımları sonrasında 5 ana başlık altında (Şekil 2) 150 dolayında kritere indirgenen bir kriterler listesi elde etmiştir. Bu kriterler listesi, afet ekseninde geliştirilecek diğer modellere rehber olabilir. İdemen (20), çalışmasında bu kriterler listesini geliştirerek, afet ve acil durumlarda geçici TBM olarak kullanılacak binaların işlevsel dönüşüm potansiyelini (ARP) değerlendirecek bir model önermektedir.
Geraedts ve diğ.’nin (21) Conversionmeter çalışmasıyla benzer bir yaklaşımla, model önerisinde, “veto kriterleri ile ön değerlendirme, yer seçimi değerlendirmesi ve mimari değerlendirme” olmak üzere 3 aşama yer almaktadır. Önerilen model, AFAD’ın önceden tanımlanmış okul ve spor salonları listesindeki 2 okul binası üzerinden, kriterler listesinden oluşturulan bir dizi soru (115 değerlendirme sorusu) ile karşılaştırmalı olarak değerlendirilip, test edilmiştir. “Teknik, finansal ve kullanıcıya ilişkin” değerlendirmeler, farklı disiplinlerden uzmanlık bilgisi ve/ya özel ölçüm cihazları kullanımını gerektirdiğinden, disiplinler arası bir araştırma projesinin sonraki adımları olarak sunulmaktadır.
Test aşamasında, gerçek değerlendirmelere ve kısmen hipotetik verilere dayanarak, binaların ARP puanları başarıyla hesaplanmış, bina ve çevresine ilişkin eksiklikler ve kusurlar, etkin ve sistematik bir şekilde ortaya konmuştur.
Önerilen model, öncelikle Türkiye’ye özgü afetlere karşı dayanıklılığı arttırma ve riskleri azaltma kaygısıyla ortaya çıkmış, henüz çok yeni ve geliştirilme aşamasında olsa da, uluslararası alandaki ihtiyaçlara da cevap verebilecek esnekliktedir. Bu anlamda, önerilen modeldeki kriterler listesinin diğer kullanım örnekleri, Putra’nın (22) bir diğer afet ülkesi Endonezya’da yaptığı çalışmada bulunabilir. Çalışma, bu listeden seçilen az sayıdaki kriter ile bir otel yapısı, ticari tesis ve spor tesisiyle, bir kültür ve dinlence tesisinin değerlendirmesini içermektedir.
Benzer şekilde, örneklerin çoğalması ve farklı bina tiplerinin çalışılması, gelecekte daha iyi modeller geliştirmesini teşvik edebilir.
Değerlendirme Adımları
Önerilen değerlendirme modelinin, 5 ana başlık altında, arazi değerlendirmesi ölçeğinden bina ölçeğine ve binadan insan ölçeğine kadar inebildiği, ayrıca barınma sorununun finansal yönünü de ihmal etmediği görülebilir (20). Bu 5 başlık altından seçilen; veto kriterleriyle ön değerlendirme sonrası, yer seçimi değerlendirmesi ve mimari değerlendirme adımlarına geçilebilir. Ön değerlendirmeyi geçemeyen binalarda (kısa sürede ve düşük bir maliyetle çözülmeyecek kusurların bulunması halinde) tercihen değerlendirme bu aşamadayken bitirilebilir.
Ağırlıklandırma
Afetin türü veya kırılgan grupların bileşimi göz önüne alındığında, birtakım kriterler veya başlıklar görece daha fazla önem arz edebilir. Böyle bir durumda, çok kriterli karar verme (MCDM) yöntemlerinden faydalanarak tercihen, tek tek tüm kriterlere veya üst başlıklara ağırlıklandırma yapılabilir.
Gayrimenkul alanından örneklerde, Hollanda’dan Geraedts ve diğ.’nin (23) geliştirdiği modelde, ağırlıklandırma için arazi puanının hesaplanmasında 5, ve bina puanı hesaplanmasında 3 katsayıları tercih edilmiştir. Diğer taraftan Avustralya’dan AdaptSTAR modeli, hem 7 eskimişlik türüne karşılık gelen ana başlıkları hem de bu başlıklar altındaki tüm alt kriterleri ağırlıklandırmaktadır (24). Türk Kızılayı için bir yer seçimi değerlendirme aracı geliştiren Kılcı (25), modelde kullanılan 11 kriterin her birine ağırlıklandırma yaparken, Omidvar ve ark. (26), hem arazi yer seçimi modellerinin toplam 23 kriterini ağırlıklandırmakta, hem de 4 farklı MCDM aracıyla sonuçların tutarlılığını karşılaştırmaktadır.
Raporlama
Raporlama, değerlendirme sonuçlarının karar vericilere sunulduğu nihai aşamadır. Raporlamanın ilk aşaması, veto kriterleri ile yapılan ön değerlendirme sonuçlarıdır. Ön değerlendirme raporunda, 3 puan ve altında puan alan kriterlere yer verilmeli, mümkünse bir maliyet tahmini yapılmalıdır. Böylelikle, binanın barınma amaçlı kullanımını engelleyen kusurlar, yetkili mercilerce, bir iyileştirme planı kapsamına alınabilir. Aynı raporlama yöntemi, saha seçimi, mimari ve diğer değerlendirmeler için de tekrarlanır. 3 puan veya altında puan alan kriterlere, bu raporlarda öncelikli yer verilmelidir.
Değerlendirme Sonucunun Yorumlanması
Tablo 1’de yer alan, kısmen hipotetik değerlere dayanan, İstanbul’dan iki okul binasının veto kriterleri ile karşılaştırmalı ön değerlendirme sonuçları, çeşitli bina seçenekleri arasından en uygun alternatifi seçmesi gereken karar vericiler açısından şu şekilde yorumlanabilir: Toplu barınma merkezi olarak kullanılacak yapıların, mülkiyeti devlete ait kamu binaları arasından seçilmesi önerilmektedir. Bina 1 ise özel bir vakfa aittir (Şekil 4a,4b). Bu bilgi ışığında, karar vericiler, yapı kullanım izninin alınması ve kullanım süresince binanın göreceği hasarların giderilmesine ilişkin prosedürlerin hazırlığını, afet öncesi süreçte planlamalıdır.
Yine Bina 1’e dair, bir veto kriteri olmamakla birlikte, ana yol üzerindeki konumu yüksek trafik gürültüsüne maruz kalma riski olarak yorumlanabilir. Öte yandan, kamu binası olan Bina 2 (Şekil 3d), her ikisi de birbirine yakın konumlandırılmış bir ana giriş ve bir yan girişe sahiptir. Ayrı bir yangın çıkışı veya yangın merdiveni yoktur. Aynı zamanda komşuluğundaki parsellerde bir trafo merkezi yer almakta ve yüksek gerilim hatları geçmektedir (Şekil 4c). Yanı sıra, sanayi bölgesi kaynaklı kötü koku, atık, hava kalitesi gibi sorunlar olasıdır.
Binalara dair yapılan tespitler arasında, kısa sürede ve uygun maliyetle çözülebilecek eksikler ve kusurlar olabilir. Bununla birlikte, gerek eğitim, gerekse barınma sürecinde, Bina 2’de meydana gelecek muhtemel bir yangında can kaybı olasılığı veya yüksek gerilim hatlarına yakın yaşayan insanlarda, elektromanyetik alanlara maruz kalınması nedeniyle uzun vadede ortaya çıkabilecek sağlık sorunları (27) gibi birçok konu da tartışmaya açıktır.
Her durumda, mevcut binalarda toplu barınmanın, tüm risklerini ve fırsatlarını ortaya koyan bu değerlendirmelerin, karar vericiler için farkındalık yaratacağı açıktır.
Tartışma ve Sonuç
Afet sonrası ortaya çıkan pek çok sorun arasından, geçici toplu barınma problemini ele alan bu makalede, karar vericiler için TBM olarak kullanılacak binaların neden afet öncesi süreçte değerlendirmesi gerektiğini de ortaya koyan bir modelin çerçevesi ve değerlendirme öncesi süreçlere dair bir yaklaşım sunulmuştur.
Değerlendirmeler, afet öncesi süreçte mevcut binaların eksik ve kusurlarını ortaya koyarken, afet sonrası yaşanabilecek teknik ve yasal sorunlara ilişkin de bir resim çizmektedir. Böylelikle, binanın güçlendirilmesi, ıslak hacimlerde ve teknik altyapıda iyileştirmeler; yaşlılar, kadınlar, çocuklar ve engelliler gibi kırılgan gruplar için alınacak her türlü önlem ve hazırlıkların bir bütçe ve plan dahilinde öngörülmesini mümkün kılmaktadır.
Değerlendirmenin tamamlanması, verileri saklamak için bir veri tabanı oluşturmak, güncel tutmak ve binadaki kusurların düzeltilip düzeltilmediğinin takibi için bir süreç izleme mekanizması oluşturmak gibi bir takım yeni süreçleri de beraberinde getirmektedir. Bu süreçler karar vericiler tarafından ayrıca ele alınmalıdır.
Sınırlı bir literatürde, hem literatüre katkıları açısından hem de gelecekteki değerlendirme modellerinin öncü örnekleri olarak bu tür modellerin geliştirilmesinin ve desteklenmesinin, küresel önceliklerle de uyumlu olarak afete dirençliliği artırırken, potansiyel riskleri ele almada ve azaltmada uzun vadeli faydaları olacağı umulmaktadır. Mevcut binaların toplu barınma merkezleri olarak kullanımından çıkarılan dersler, daha güvenli ve daha işlevsel tasarımların geliştirilmesine de yardımcı olacaktır.
Kaynaklar
- IFRC, “What is a disaster?”, 2018, https://www.ifrc.org/en/what-we-do/disaster management/about-disasters/what-is-a-disaster/
- AFAD, Açıklamalı Afet Yönetimi Terimleri Sözlüğü, T. C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Ankara, 2014.
- UNHCR, Handbook for Emergencies,3. ed., Cenova, 2007.
- Cantell, S. F., The Adaptive Reuse of Historic Industrial Buildings: Regulation Barriers, Best Practices and Case Studies, Virginia Polytechnic Institute and State University, 2005.
- Douglas,J., Building adaptation. Amsterdam, Boston, London: Butterworth-Heinemann, 2006.
- Sphere Project, Humanitarian Charter and Minimum Standards in Disaster Response The Sphere Project, 2004.
- Corsellis, T., Vitale, A., Transitional settlement: displaced populations. Oxfam GB, University of Cambridge, 2005.
- Sphere Project, Humanitarian Charter and Minimum Standards in Humanitarian Response, 3. ed., Practical Action Publishing, 2011.
- Sphere Association, The Sphere handbook: Humanitarian Charter and Minimum Standards in Humanitarian Response, 4. Ed.., Cenova, Practical Action Publishing, 2018.
- Martínez, J. C., Navaza, V. A., Community Shelter Guidelines: Accomodation Centres in Existing Buildings, no. November. Maputo, Mozambique: MRC (Mozambique Red Cross), 2013.
- UNHCR ve IOM, Collective Center Guidelines. Camp Coordination and Camp Management (CCCM) Cluster, 2010.
- “Japan Evacuation Center”, http://news.ifeng.com/photo/hdnews/detail_2011_04/13/5706909_24.shtml.
- Sönmez, M., “Geçici Barınma Merkezlerinin Kurulumu (Şanlıurfa)”, Şanlıurfa Valiliği, İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü, 2016.
- Özdemir, H., “İstanbul Avrupa Yakası Olası Afet Sonrası Geçici İskan Alanlarının Coğrafi Etüdü, Msc Thesis”, İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2002.
- The American Institute of Architects, Disaster Assistance Handbook, 3. ed., no. March. Washington: The American Institute of Architects, 2017.
- Lloyd-Jones, T., Kalra, R., Mulyawan, B., Theis, M., “The Built Environment Professions in Disaster Risk Reduction and Response”, MLC Press, University of Westminster, 2009.
- AFAD, Türkiye Afet Müdahale Planı, T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, 2013.
- da Silva, J., “Quality and standards in post-disaster shelter”, Struct. Eng., vol. 85, no. 14, s. 25–32, 2007.
- İdemen, A. E., Acar, E., Şener, S. M., Assessing the adaptive re-use potential of buildings in emergencies: Analysis of architectural design factors,İstanbul Kültür Üniversitesi ve Bergen School of Architecture, 2016.
- İdemen, A. E., “Afet Sonrası Geçici Barınma Amacıyla Kullanılacak Binaların Seçimi İçin Bir Model: Geçici İşlevsel Dönüşüm (Adaptive Reuse)”, İstanbul Teknik Üniversitesi, 2019.
- Geraedts, R. P., van der Voordt, T., Remøy, H., “Conversion Potential Assessment Tool”, in Building Urban Resilience through Change of Use, S. J. Wilkinson ve H. Remøy, Eds. Chichester, UK: John Wiley & Sons, Ltd, 2017, s.121–151.
- I. B. G. P. Putra, “Kajian Adaptive Reuse Bangunan dalam Konteks Mitigasi Bencana di Kota Denpasar”, J. Arsit. Zo., vol. 2, no. 1, s. 56, 2019.
- Geraedts, R. P., van der Voordt, T., Remøy, H. “Conversion Meter; A new tool to assess the conversion potential of vacant office buildings into housing”, in Proceedings of the International Conference on Advances on Sustainable Cities and Buildings Development (SB.LAB 2017), 2017.
- Conejos, S., Langston, C., Smith, J., “AdaptSTAR model: A climate-friendly strategy to promote built environment sustainability”, Habitat Int., vol. 37, s. 95–103, 2013.
- Kılcı, F., “A Decision Support System for Shelter Site Selection with GIS Integration: Case for Turkey”, Bilkent Üniversitesi, 2012.
- Omidvar, B., Baradaran-Shoraka, M.,Nojavan, M., “Temporary site selection and decision-making methods: A Case study of Tehran, Iran”, Disasters, vol. 37, no. 3, s. 536–553, 2013.
- Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), “Yerleşi̇m bölgeleri̇nden geçen yüksek geri̇li̇m hatlarinin etki̇leri̇”, TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Bülteni, İstanbul, s. 35–38, Şubat 2016.