A2 Evi

İç Mimari Tasarım
Ofist

Tasarım Ekibi
Yasemin Arpaç, Sabahattin Emir, Ece Torunlar Demirtaş, Tuğçe Özbıyık

Proje Yeri
Amsterdam, Hollanda

Tamamlanma Tarihi
2019

Fotoğraflar
On a Hazy Morning

Ofist, A2 Evi projesinde, şehir yaşantısının gerekliliklerini ve ev sahibi çiftin beklentilerini karşılarken, fazla müdahaleden kaçınarak mekan içerisindeki karakteristik ve geleneksel yapıları, dokuları ve değerleri korumuş.

Tipik bir Amsterdam binası içerisinde yer alan A2 Evi son derece renkli ve dinamik bir çift için tasarlanmış. Tasarımcılar bu karakteristik binaya yapılan iç mimari müdahaleyi “edepli bir dokunuş” olarak adlandırıyor.

Her iki cepheden de nefis manzaralara sahip daire yeşilliklerle iç içe. Yüksek tavanlar ve geniş pencereler aydınlık ve ferah iç mekanlar yaratmış. Bu ferahlığı bozmamak esas amaçlardan biri olmuş. İçerde bir kesinti yaratmamak, mekanı kutu kutu bölmemek, ışığı ve ışık akışını kesmemek, mekandaki akışkan bütünlük algısını kesintiye uğratmamak hedef haline gelmiş. Yapının mevcut getirilerinden olabildiğince faydalanılmaya çalışılmış.

Mekan içerisindeki karakteristik ve geleneksel yapılar, dokular, değerler korunmaya çalışılmış.  Tavan süslemeleri, dokum radyatörler, anahtar ve prizler, bir takım aksesuarlar benimsenmiş, korunmuş.

2000’li yıllarda şehir yaşantısının gerekliliklerini, ev sahibi çiftin ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak, fakat fazla müdahaleden kaçınarak mevcuda saygılı tasarımlar ve uygulamalar yapılmış.

İç mimaride yapılan bu küçük eklemeler ve müdahaleler modern, rahat ve evcil yaklaşımlarla tasarlanmış.  Yaşam alanında kullanılacak mobilyalar, sanat eserlerini ön planda bırakacak saygıda, domine etmeden, rahat ve yumuşak ürünler olarak seçilmiş. Gabriel Moreno’nun Rafa II ve Andres Salgado’nun W işleri bu sanat eserlerinin salonda dikkat çekenleri.

Banyoda ise ‘’Micro Topping’’ ile kaplanan dingin yüzeyler, Vorja Sanchez’in seramik üzerine baskısı yapılmış son derece renkli ve güçlü Insomnia adli işini çevreleyerek, eserin ön plana çıkmasını sağlıyor.

Salon ile direkt ilişkide olan mutfak, yaşam alanının bir parçası, devamı olacak şekilde, multi-fonksiyonel tasarlanmış. Yemek masası, sohbet köşesi veya gerektiğinde bir çalışma alanı. İhtiyacı karşılayacak minimum kapalı dolap ve mümkün olduğunca ferah ve çıplak duvarlar, nostaljik bir Wolkswagen buzdolabı ile Petite Friture’un tavsan kulaklı Curiosity tabaklarını ön plana çıkarıyor.

Uyuma bölümü ise sürgülü, camlı, demir doğrama bir separatör ile gerektiğinde hem görsel hem de işitsel bir özel alan yaratacak şekilde ayrılıyor. Yine hedef mekan bütünlüğünü bozmamak olmuş.