Phive Topluluk Merkezi

Mimari Tasarım
Manuelle Gautrand Architecture

Proje Yeri
Parramatta, Avustralya

Tamamlanma Tarihi
2023

Toplam İnşaat Alanı
15.000 m²

Fotoğraflar
Nils Koenning, Sara Vita, Brett Boardman

Manuelle Gautrand Architecture tarafından tasarlanan Phive Topluluk Merkezi, Parramatta’nın tarihi ile modern bir arayüz ile diyalog kurarken aynı zamanda sürdürülebilir tasarımıyla meydanın devamlılığını sağlayan bir kültür merkezi oluşturuyor.

Phive Topluluk Merkezi, Sidney’in batı yakasında yer alan Parramatta Merkezi İş Bölgesi’nde bulunan Parramatta Meydanı yeniden geliştirme bölgesinin bir parçasını oluşturuyor. Parramatta Meydanı’nın yenilenmesi, toplum odaklı sivil bir alan oluşturarak mevcut bölgenin  yeniden canlandırılmasını hedefliyor. Meydanın ışıltısını, gökyüzüne ve güneşe açıklığını yıl boyunca vurgulama fikri, tasarımın kavramsal sürecinin çıkış noktasını oluşturmuş. Güneşin bir gün boyunca aldığı yolun tamamına tanık olma imkanı sunan bir hacim tasarlanmış. Phive Topluluk Merkezi, kamusal bir alanı, şehrin ortasında yeni bir mıknatıs rolü oynayabilecek hareketli bir kordon oluşturan bir kentsel tasarımla birleştirmeyi amaçlıyor. Yapının formu, güneşin gökyüzündeki geçişine bir bükülme izlenimi veriyor. Hacim, bir tarafta kordona doğru kıvrılan geniş eğimli bir düzlemle sonuçlanarak uzun, ince bir güney cephesi oluşturuyor; kuzeyde ise gökyüzüne doğru uzanıyor. Yapının en yüksek noktası olan kule, yeni yapılaşmaların gittikçe arttığı bölgeye, alanın doğu köşesine doğru konumlandırılmış. Batı tarafındaki Townhall’dan doğu tarafındaki yeni gelişmelere kadar yapı, bölgedeki tüm ölçeklere aşamalı olarak eşlik ediyor. İçeride tüm katlar, teraslar gibi birbiri üzerine basamaklandırılmış, böylece her katın kordonda bir parça manzaraya bakması sağlanmış. Bina aynı zamanda mevcut belediye binasının çatısı üzerinden batıya doğru uzanarak yeni etkinlikler için belediyeye yakın alanlar yaratıyor.
Zemin kat; ziyaretçi hizmetleri, müşteri hizmetleri, çok sayıda nefes alma alanı ve bir kafenin yanı sıra canlı performanslar ve kültürel faaliyetler için alanlar barındıran geniş bir fuaye, bir “Kentsel Yaşam Odası” oluşturuyor. Aynı kaplamalarla kordonun akışkan bir devamı niteliğindeki zemin kat, ziyaretçileri yapıya çeken bir platform görevi görüyor. Farklı katlar arasındaki yükseliş, zemin kattaki hareketli ve gürültülü atmosferden diğer katlardaki sakin mekanlara kadar, mekandaki gezinti boyunca farklı atmosferler sağlamak üzere hassas bir şekilde düzenlenmiş. Zemin kattaki kafe, Parramatta Meydanı’nın köşesini ve güneydoğu açısındaki yeni Civic Link’i beslerken lobinin hemen altında büyük bir sergi-keşif merkezi yer alıyor. Bu zemin seviyesinin altında, diğer sergi alanlarını ve bir açık amfi-tiyatroyu içeren ortak bir “süper bodrum”  bulunuyor.

Kütüphane katları, halka açık meydana bakan açık salon ve çalışma alanları ile düzenlenmiş. Arkada koleksiyonlar, binanın dolaşım çekirdeğine en yakın yerde ise daha küçük kapalı toplantı odaları ve hizmetler yer alıyor. Bu yerleşim kararı; maksimum esneklik, modülerlik ve tüm binanın gelecekteki kullanımları için de uyarlanabilirlik sağlamayı amaçlıyor. Üçüncü katta bulunan büyük amfi-tiyatro, iki ana kütüphane katını birleştirerek hacmin ortasında anıtsal bir atriyum oluşturuyor. Konsey odaları en üst katta ve eski belediye binasının üzerinde yer alarak Parramatta Belediye Binası ile olan önemli tarihi ilişkiyi pekiştiriyor.

Yapının en dikkat çeken elemanlarından biri; ısıdan koruyan, ışığı ve manzarayı geçirmeyen, binanın içinde ve dışında şiirsel bir atmosfer yaratan, sürdürülebilir tasarım anlayışıyla üretilmiş olan kabuk. Hem bir çatı hem de bir cephe görevi gören bu kabuk, kamusal ve kültürel yapıların benzersizliğini ifade eden, batıya ve doğuya, meydana ve gökyüzüne art arda manzaralar açan yüzlerce katlanmış panelden yapılmış. Çatı, yeni kent kulesinin tepesine doğru hafif bir kavis çizerken renkler, bulutlara uzanıyormuşçasına koyudan açığa doğru hareket ediyor. Kullanılan renkler topraktan ve yerli waratah, şişe çalısı ve grevillea gibi yerel bitkilerden esinlenilerek seçilmiş.

Tüm katlar, katlanmış panellere yerleştirilmiş pencerelerden gelen homojen bir doğal ışıkla aydınlatılıyor, doğal ışık dışarıdaki şehre dair çok sayıda manzaranın kaynağını oluşturuyor. Bina ve meydan güçlü bir optik ilişki kuruyor; böylece tek bir yer, binanın tüm teraslarına seyirci olan, meydanın da sahne görevi gördüğü bir tiyatro haline geliyor.

Binada doğal havalandırma gücünden yararlanılmış, kule aynı zamanda sıcak ve kirli havayı çeken bir baca görevi görmüş. Bu amaca uygun olarak, binanın her yerine doğal havalandırmaya yardımcı olan çok sayıda çalıştırılabilir panjurlu cam entegre edilmiş. Sürdürülebilir sistemleriyle Yeşil Yıldız akreditasyonunda 6 yıldız derecesine sahip binanın tamamı pasif termal konfor kontrolüne imkan verecek şekilde tasarlanmış. Pasif havalandırma sistemi, binanın yılın büyük bir bölümünde yalnızca klimaya ihtiyaç duymadan konforlu kalmasını sağlıyor.