010 Binası
Künye
Mimari Tasarım
Clouds Architecture Office
Proje Yeri
Fukuoka, Japonya
Tamamlanma Tarihi
2022
Fotoğraflar
GION
Japonya’da yer alan, Clouds Architecture Office imzalı 010 Binası nehir kıyısıyla diyalog kuruyor; bölgenin ruhunu yansıtan dinamik formu ile şehrin dört bir yanından tanımlanabilen ikonik bir silüet oluşturuyor.
Japonya’nın Asya’ya açılan kapısı olarak bilinen Kyushu Bölgesi’nin en büyük şehri Fukuoka’da yer alan 010 Binası; Naka Nehri’nin kenarında ve modern ticari kompleks Canal City’nin yanında yer alıyor.
Geliştirici start-up şirketi Zero-Ten, Fukuoka’nın gelişmekte olan kültürünün, yerel ve küresel yeteneklerinin renkli atmosferini somutlaştıran yeni bir merkez oluşturmayı öngördü. Yeni 010 Binası, eğlence mekanlarının da yer aldığı çok amaçlı bir tiyatroya, nehir kenarındaki geniş terasa açılan bir restorana, en üst katta şehrin çarpıcı manzarasına sahip bir yemek mekanına, bir özel salonuna ve çatı teraslarına ev sahipliği yapıyor.
Yapının en büyük hacmini oluşturan tiyatro yerden yükseltilerek zeminde açık bir alan oluşturulmuş, böylelikle kent dokusu ve nehir kıyısıyla ilişki kurulmuş. Taban geometrisi, 45 derece döndürülmüş ve simetrik olarak istiflenmiş saf kare kütlelerin bir araya gelmesiyle oluşturulmuş. Genel hacim, spiral bir kompozisyonda hafifçe kıvrılarak her yöne açılan paslanmaz çelik “perdeler” ile sarılmış. Bu sayede yapı; önü veya arkası olmayan, uzaktaki köprülerden ve şehrin dört bir yanından tanımlanabilen ikonik bir silüet oluşturuyor. Binanın geleneksel bir cephesi veya diğerlerine tercih edilen bir tarafı bulunmuyor, aksine yontulmuş formu her yöne eşit şekilde bakıyor. Saten metal perdeler, gündüzleri açık gökyüzünün, geceleri ise parıldayan şehir ışıklarının sürekli değişen enerjisini yansıtıyor.
İç mekanda canlı bir kırmızıyla kaplanmış merkezi tiyatro hacmi, alanı dikey bir ışıltıyla birleştiriyor. Spiral perdelerin iç yüzü atriyumdan yukarı çıkan merdivenleri destekliyor. Üç kat yüksekliğindeki benzersiz aydınlatma armatürü her katı birbirine bağlayarak konukları merdivenlerden tiyatroya doğru çekiyor. İki katmanlı tiyatronun içinde yer alan sahne, konukları sürükleyici bir deneyime dahil etmek için özel bir kaldırma sistemiyle hem yatay hem de dikey olarak seyirciye doğru uzanıyor.
Binanın yerden yükselmesiyle etrafında açık bir dolaşım sağlanıyor, çıkıntıların altında kalan sıkıştırılmış alanlar bir terasa ve nehir kıyısındaki parka doğru genişleyerek kamuya açık alanlara dönüşüyor. Peyzaj tasarımı da alışılmadık form ve renklere sahip tropikal türlerin bir karışımını kullanarak yapının dinamik izlenimini güçlendiriyor.