PELSAN Tekstil Ofisi

İç Mimari & Cephe Tasarım
mimaristudio

Proje Yeri
Çerkezköy, Tekirdağ

İşveren
Pelsan Tekstil

Tasarım Ekibi
Ayça Akkaya Kul, Önder Kul, Kaan Gülkıran, Enver Kuda

Mekanik Proje
Arkon

Mekanik Uygulama
Aldem, Noma

Elektrik Projesi
Frekans

Tamamlanma Tarihi
2022

Toplam İnşaat Alanı
5.000

Fotoğraflar
Gürkan Akay

mimaristudio tasarımı PELSAN Tekstil Ofisi, cephe tasarımından yüzey kaplamalarına kadar farklı ölçeklerde aldığı sürdürülebilir ve yenilikçi tasarım kararlarıyla çevre dostu bir mimari ve çalışanlar için standart ofis kurgusunun dışına çıkan esnek mekanlar sunuyor.

Türkiye`nin ilk nefes alabilen polietilen film üreticisi olarak medikal, hijyen ve izolasyon alanındaki sektörlere hizmet veren Hassan Group bünyesinde yer alan Pelsan Tekstil’ in yeni merkez ofisi Mimaristudio ekibi tarafından tasarlandı. Projenin amacı, firmanın yeni üretim tesisinin kalbi konumundaki yeni çalışma alanında, kurumun yenilikçi, teknolojik ve renkli dünyasına uygun bir yaşam alanı yaratmak olmuş. Esneklik, değişkenlik, şeffaflık ve deneyim başlıkları, mekan tasarımının çıkış noktası olan ana anahtar kelimeler olarak belirlenmiş..
Projede, yaratıcılık ve üretkenlik için gerekli fiziksel ve sosyal koşulları sağlayarak çalışanlar arası iletişim ve etkileşimi destekleyen bir ortak çalışma, gelişim ve yaşam alanı yaratma hedeflenmiş. Pelsan çalışanlarının kendilerini geliştirebildikleri, sosyalleşebildikleri, paylaşabildikleri, ilham veren bir yaşam alanı düşünülmüş. Uzun saatlerini kapalı mekanlarda ve teknolojiye bağlı geçiren çalışanların, fiziksel ve zihinsel anlamda sağlıklı ve mutlu olabilecekleri, esenlik (well-being) kavramını önceliğine alan, iş birliği olanakları sunan, güvenli bir mekan önerisi ortaya konuluyor. Bu bağlamda, yapı içindeki tüm çalışanların azami gün ışığında, düzenli temiz havada, uygun ısısal ve akustik konfor şartlarında, doğru aydınlatma çözümlerine ve teknolojik imkanlara sahip olarak çalışabilecekleri bir yaşam alanı planlanmış.

Yapının iç mimarisinin yanında cephe tasarımı da Mimaristudio tarafından gerçekleştirildi. Geçmiş salgın süreci ve etkilerini dikkate alan bir yaklaşımla, kullanıcıların açık havaya ulaşmalarını sağlayan kat terasları yapıda dikkat çeken detaylar arasında yer alıyor. Yapı içinde farklı kotlarda planlanan; hem çalışma hem de sosyalleşme adına kullanılabilen bu yaşam alanları ile iç ve dış mekan arasında yarı şeffaf bir bağ kuruluyor. Yine bu arayüz, kendi içindeki farklı büyüklükteki açıklıkları ile mekan kullanıcılarının dış mekan ile de görsel temasını sağlıyor.
Biyofilik tasarım yaklaşımı içindeki “mekan içinde doğa” adımına atıfta bulunan peyzaj çalışması cephenin diğer önemli bir özelliğini oluşturuyor. Cephe arayüzü üzerinde oluşturulan doğal peyzaj alanları, zamanla gelişerek bu arayüzü saracak yeşilin, cephe üzerinde kontrollü şekilde ilerlemesine imkan veriyor. Seçilen bitki örtüsü mevsim geçişlerinde arayüz üzerinde doğanın gerek renk, gerek doku, gerekse yapısal değişikliklerini görme imkanı tanıyor. İç mekan tasarımında her katın yapısına ve farklı ihtiyacına uygun bir tasarım dili geliştirilmiş. Giriş katı, binanın karşılama işlevinin yanında, yerli ve yabancı misafirlerin ağırlanabildiği, farklı ölçekte toplantıların yapılabildiği, esnek kullanıma sahip, paylaşımlı bir çalışma alanı olarak planlanmış. Bu alan aynı zamanda fabrika üretim sahasına ve Ar-Ge laboratuvarına geçişin sağlanabildiği de bir düğüm noktası konumu taşıyor. Bu kattan alt kata sağlanan yönlendirmeyle, üretim ve ofis çalışanlarının bir arada kullanabildiği, aynı zamanda misafirlerin de faydalanabildiği bir yeme-içme alanı planlanmış. Günün farklı saatlerindeki yemek servisi dışında; çalışma, dinlenme, ağırlama ihtiyaçları için de kullanılabilen mekan, aynı zamanda bina içindeki sosyalleşme alanlarından birini oluşturuyor.

Çalışma katı esnek bir planlama yaklaşımı ile tasarlanırken birim direktörleri dışında tüm kademe çalışanlar açık ofis içinde planlanmış. Çalışanlara nerede, ne zaman ve nasıl çalışabileceklerini seçme özgürlüğü veriliyor. İdari bölüm ile mühendislik bölümünü birbirine bağlayan dolaşım aksı üzerinde yürüyerek kısa görüşmelerin yapılabileceği kısa mola alanları planlanmış. Programın elverdiği ölçüde, herkesin özgürce kullanabileceği sosyalleşme alanları, farklı ölçek, fonksiyon ve formda bireysel ve birlikte çalışma, toplantı ve görüşme mekanları ile tüm kata kullanım esnekliği katılıyor. Tasarım yaklaşımlarının önemli bileşenleri arasında çevre dostu yapı tasarımı ve sürdürülebilik de yer alıyor. Bu bağlamda, “biyofilik tasarım” yaklaşımı içinde yer alan, “mekan içinde doğa”, “doğal anımsatıcılar”, “mekanın doğası” kavramlarına ve bu başlıklar altındaki 14 biyofilik tasarım yoluna projede yer veriliyor. Çalışma alanlarında doğru renk kullanımının çalışanların performans, verimlilik ve memnuniyetini artırdığı biliniyor. Bu sebeple proje içinde, mekanı boğmayan, kullanıcıyı sıkmayan, doğru, kararında ve zamansız renkler tercih edilmiş.
Çalışma alanlarının en büyük sorunu olan “sessizlik” ve “sessiz çalışma ortamı” konuları, tasarım süreci ile birlikte planlanan akustik tedbirler ile dikkatle ele alınmış. Kapalı odalar arası ses geçişlerinin engellenmesinin yanında, açık alandaki çalışanların gerekli konfor şartlarına sahip olabilmeleri için uygun malzemeler ve ürünler tercih edilmiş. Burada, Ayça Akkaya Kul tasarımı olan, Feltouch tarafından geliştirilen “Make-up” ailesi tavan ve duvar akustik ürünleri yanında, ilk kez bu projede kullanılan “Ra” akustik aydınlatma ailesi de mekanda göze çarpan ürünler arasında yer alıyor.

Yapı, doğal ışık yönünden oldukça zengin bir imkana sahip olsa da, doğal ışığı destekleyen aydınlatma tasarımı da Mimaristudio ekibi tarafından ele alınan bir diğer konuyu oluşturuyor. Enerji verimliliği önceliği ile LED teknolojisinin tercih edildiği projede, her katın kendi fiziksel yapısı içinde, dengeli ve insan merkezli bir aydınlatma (human centric lighting) tasarımına öncelik verilmiş. Genel aydınlatmada lineer ve noktasal teknik aydınlatma ürünleri tercih edilirken, dekoratif ürünlere de projede yer veriliyor. Özellikle, Ayça Akkaya Kul tasarımı ve Maiizen üretimi olan, el yapımı, şişirilerek çift cidar tekniği ile üretilen “Sade” aydınlatma dikkat çekiyor. Tüm çalışmanın sonunda yapı, işverenin yenilikçi, çevreci ve renkli kurum kimliğini yansıtan, çalışan esenliğine odaklı yaklaşımı ile, sadece çalışma değil aynı zamanda bir yaşam alanı olarak kullanılıyor.