Cottonbox Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut…

“Sürdürülebilirliği bir seçim değil, sorumluluk olarak görüyoruz…”

Ev tekstili alanında geniş ürün çeşitliğiyle faaliyet gösteren ve yılda 1,5 milyon adet üretim yapan Cottonbox, her yıl ortalama yüzde 20 büyüme gerçekleştiriyor. Üretim kapasitesini artırmak, özel ve hızlı üretim yapmak için yeni yatırımlara yönelen marka, yeni fabrikasıyla adet bazlı üretim kapasitesini 1 yılın sonunda yüzde yüz artıracak. Artan kapasitesinin getirmiş olduğu üretim avantajını ihracat getirisine dönüştürmeyi planlayan Cottonbox, markalı ihracat vizyonuyla dünyanın dört bir köşesine ulaşmayı ve ihracat ağını daha da genişletmeyi hedefliyor. Globalleşme hedefi doğrultusunda attığı güçlü adımlarla Orta Doğu, Balkanlar, Orta Asya, Rusya, Kuzey Afrika, Çekya, Almanya, Fransa, Macaristan, Danimarka, Kanada ve Amerika başta olmak üzere toplamda 61 ülkeye ihracat yapan marka; 2024 yılında Güney Amerika, Batı Afrika ve Batı Avrupa ülkelerine de girmeyi planlıyor. İç pazarda yüzde 15 pazar payına sahip olan marka, üretimin yüzde 60’ını iç pazara,  yüzde 40’ını ise ihracata ayırıyor. Geniş bir ürün çeşitliliğine sahip olan ve her yıl ortalama 2 yeni koleksiyon geliştiren Cottonbox, genç ürün grubunda pazar lideri… Yurt geneline 1.300’ün üzerinde, yurt dışında ise 450 satış noktasıyla tüketiciye ulaşan marka; gelecek dönem projeksiyonlarında sürdürülebilirliği ve dijitalleşmeyi odağına alarak, dönüşüm yolculuğundaki adımlarını hızlandırıyor.

Çatı GES yatırımı ile yenilenebilir enerjiye yatırım yapacak

“Sürdürülebilir yaşam” inşa etme bilinciyle doğa dostu tasarımlara imza atan ve ev tekstilinde sürdürülebilirliğe vurgu yapan Cottonbox, üretimden tasarıma kadar tüm süreçleri çevre dostu marka kimliğiyle yürütüyor. Yeni fabrikasını Yeşil Bina olarak hayata geçiren marka, yağmur sularının ve depoda biriken gri suların geri dönüşümünü sağlayarak sürdürülebilirliğe katkı sunuyor. Sürdürülebilirlik politikası çerçevesinde dünyanın ekolojik dengesine katkıda bulunmak ve karbon ayak izini azaltmak için harekete geçen Cottonbox, çatı GES projesi ile yenilebilir enerjiye yatırım yapmayı planlıyor. Ürünlerini ise geri dönüştürülmüş pamuk ve pes ipliği kullanarak hazırlayan Cottonbox, her sektörde olduğu gibi ev tekstilinde de sürdürülebilirlik kavramının artık vazgeçilmez hale geldiğinin altını çiziyor.

“Üretimden tasarıma kadar her alanda sürdürülebilirlik odağımızda olacak”

Sürdürülebilirliği bir seçim değil sorumluluk olarak gördüklerini belirten Cottonbox Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Turgut, “Dünya genelinde yaşanan enerji krizi birçok sektörü küresel düzeyde etkilemeye devam ediyor. Bununla birlikte üretim maliyetlerinde yaşanan artışa karşı önlem almak, iklim krizinin etkilerini minimum düzeye indirmek ve daha temiz enerji kullanımı amacıyla şirketler alternatif enerji kaynaklarına yöneliyor. Çevreci bir marka olarak üretimden tasarıma kadar tüm süreçlerimizde sürdürülebilirliği odağımıza aldık. Yeşil Bina olarak hayata geçirdiğimiz yeni fabrikamızla Avrupa standartlarında üretim yapmaya başladık. Sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde yağmur sularının ve depoda biriken gri suların geri dönüşümünü sağlarken, yaklaşık 600 bin dolar yatırımla hayata geçireceğimiz GES yatırımımızla enerji ihtiyacımızı yüzde yüz karşılayacağız. Böylelikle farikamızda tüketeceğimiz enerjiyi yenilenebilir enerji kaynaklarından temin ederek karbon ayak izini en aza indirme ve ‘Yeşil Bina’ kimliğimizi daha da güçlendirme şansı bulacağız. Bununla birlikte AB Yeşil Mutabakat kapsamında uyum için açıklanan öncelikli sektörler arasında tekstil yer almasa da; dönüşüme şimdiden hazırlanmanın, gelecekte ihracat açısından büyük bir değer yaratacağı kanaatindeyiz.  Marka olarak en önemli yaklaşımımız; geleceği bugünden doğru kurgulayarak, daha ilerici bir vizyonla büyümek. Rekabetin en yoğun olduğu ve karlılıkların düşük seyrettiği sektörlerden biriyiz. Bu dezavantajı katma değerli üretim ve marka yatırımlarıyla pozitif noktaya taşıyarak, istikrarlı bir büyüme sağlıyoruz. Türkiye’de ev tekstili sektöründe gerek know how, gerekse üretim kapasitesi ve altyapısı olarak oldukça güçlü olmasına rağmen marka yatırımları yapılmadan, fason üretim yaklaşımıyla hareket edildiği için katma değer üretilemiyor ve rekabette geride kalınıyor. Sektörün ortaya koyması gereken vizyon kaliteli üretim, markalı ihracat ve inovasyon odaklı tasarım olmalı. Cottonbox’ın başarısı da bu temel unsurlardan vazgeçmemesinden geliyor.” dedi.

Dijital dönüşüm ile geleceğe yatırım…

Yenilikçi marka vizyonuyla ev tekstili sektöründe trendlere yön veren Cottonbox, dijital dönüşüm yolculuğunda da adımlarını hızlandırdı. Yapay zeka ile tasarladığı ve 12 farklı desenin yer aldığı “Yapay Zeka” nevresim koleksiyonu özelinde NFT hazırlayan marka, ev tekstili sektöründe bir ilke imza attı. Tasarım, üretim teknolojileri, pazarlama, e-ticaret ve tüketici eğilimleri gibi birçok alandaki dijitalleşme yatırımlarını marka vizyonunun bir parçası olarak konumlandıran Cottonbox; böylelikle müşteri portföyünü genişletmek, yeni dünyaya entegre olmak ve genç hedef kitle ile daha güçlü bağ kurmayı hedefliyor. Cottonbox dijital dönüşümle verimliliği, rekabet hızını, marka imajı ve görünürlüğünü artırırken; maliyet ve zaman tasarrufu yaratarak sürdürülebilirliğe de katkı sunmayı hedefliyor.

Dijitalleşme yatırımlarıyla geleneksel iş modellerini modernize ederek, gelecekteki dönüşüme hazırlandıklarını belirten Turgut, “Rekabetin yoğun olduğu bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak, dijitalleşmeye yönelik yaptığımız çalışmalarımızla yenilikçi kimliğimizi güçlendirmeyi, katma değer yaratmayı, verimliliğimizi ve rekabet hızımızı artırmayı hedefliyoruz.  Ev tekstili sektöründe yenilikler konusunda lider markalardan biri olmak, gelecekteki dönüşüme hazır olmak için dijitalleşmeye yönelik ilk adımlarımızı attık. Sektörde ilk yapay zekâ koleksiyonunu yaparak NFT çıkardık. Önümüzdeki süreçlerde yapay zekanın tüketicilere yönelik dijital temas ve deneyim aracına dönüşeceğine inanıyoruz. Ürün tanıtımı, pazarlanma, satış ve veri analizi gibi pek çok iş sürecinde kullanılabilecek bir yapısı var, tabii ki bunu da değerlendireceğiz. Bugünden geleceğe uyum sağlamak, tüketici alışkanlıklarına gelişen teknolojisiyle birlikte pozisyon almak adına bu dünyada da varlık göstermek bizim için önemli adım oldu. Mevcut ve gelecekteki müşterilere bir yatırım olarak bir vizyon ortaya koyuyoruz.dedi.