Meksika’daki Lerma Nehri havzasında yer alan, 3ME Arquitectura imzalı Sector 02 Sulama Modülü Ofisleri, bölgenin tarımsal mimari tipolojileri ve çağdaş mimari referanslar kullanılarak tasarlanmış.

Meksika’nın Guanajuato eyaletinin Salvatierra bölgesindeki Lerma Nehri havzasında yer alan ve tarihsel olarak tarım üreticilerinin yerleşmiş olduğu bu bölge, farklı dönemlerde su kontrolü konusunda çatışmalara neden olmuş. Devrimin başarısının üzerine, devlet su dağıtımının liderliğini üstlenmiş. Son olarak, Ulusal Su Komisyonu (CNA), işletilmesi için köylü örgütlerine devredilen sulama sistemlerini Salvatierra’daki Sulama Modülü Tarım Üreticileri Derneği çatısı altında merkezileştirmiş. Etki alanı 70 topluluğu ve 16000 dönümü kapsayan bu dernek 6100 kullanıcıdan oluşuyor. 16000 dönümün içinde tahıllar, sebzeler, yumrular ve meyveler dahil olmak üzere 32’den fazla ürün yetişiyor.

3ME Arquitectura, derneğin faaliyetlerinin hangi ölçekte geliştiğini ve gelişmeye devam ettiğini anlamanın projeyi geliştirmek, projeye karakter kazandırmak ve derneğin kültürel önemini anlamak için önemli olduğunu düşünüyor. Özne, kural ve tipin kendi bağlamları içinde yer aldığı bir yaşam ve mimarlık şeması; kültürel, ekonomik, örgütsel, ekolojik ve tektonik seviyede fikir arayışında olan bir mekanizma oluşturuyor.

Eserin doğasını oluşturan şeyin tip olduğu öncülünden hareketle, bölgenin tarımsal mimarisinin referansları dikkate alınarak “haciendaların”, manastırların ve depolama silolarının morfolojileri incelenmiş. Ayrıca, bölgeyi hatırlatan ve ölçek, kültürel anlam ve çevre ile bağlantı kuran tipolojilere geri dönmeyi sağlayan çağdaş mimarinin referansları da tasarım sürecinde dikkate alınmış. Yapıya tarımsal ölçek ve tarihsel değer kazandırmak amacıyla tasarımcılar, ülke genelinde bulunan eski tahıl depolama silolarını temsil eden iki büyük piramidal gövde ve bu gövdelerin arasında bir ana giriş önermiş. Plaza ve veranda, kompleksi yapılandırıyor ve taş bir platform üzerinde yer alan farklı hacimlere erişim sağlayan bir saçaklı bir geçiş mekanı oluşturuyor. Böylece, çeşitli programlar, farklı yüksekliklerdeki alanlarda gerçekleştiriliyor; bir su kütlesiyle son bulan avlunun etrafına dağıtılıyor. Yapının inşasında dış mekanda çevredeki tarlalardan sağlanan taşlar, geleneksel kırmızı pişmiş toprak tuğlalar ve beton kullanılırken iç mekanda duvarlar sıva, zeminler seramik ile kaplanmış.

Hasatta kesinlik veren faaliyetler, tarım ürünleri üretimi ve istihdam artışı yönünde fayda sağlayarak bölgenin ekonomisini ve değerini arttırıyor. Bu sayede toprağa olan ilgi güçlenirken alanın kimlik ve köklerine bağlılık artıyor ve dış göç engelleniyor.