Artyzen Singapur

Mimari Tasarım
ONG&ONG

Proje Yeri
Singapur

Tamamlanma Tarihi
2023

Fotoğraflar
Fabian Ong

ONG&ONG imzalı Artyzen Singapur, kadim mimarlık bilgisinin çağdaş bir yapı için yeni bir yorumunu; geçmiş ve bugünün, küresel ve yerelin sentezini sunuyor.

Singapur’un kültüründen, renklerinden ve lezzetlerinden ilham alan Artyzen Singapur, lüks gezginler için modern yaşam tarzına sahip bir otel. Şehrin içinde yer alan bir vaha olarak tasarlanan yapı bölgenin tropikal iklimine ve yemyeşil doğasına referans vererek Singapur kültürünü ve mimarisini deneyimleme fırsatı sunuyor. Şehrin kalbindeki Cuscaden Yolu üzerinde bulunan otel, hareketli Orchard Road alışveriş bölgesine, büyükelçiliklere ve şehirdeki ilk UNESCO Miras Alanı olan Singapur Botanik Bahçeleri’ne sadece birkaç dakika uzaklıkta yer alıyor. Bu ikonik miras, bir zamanlar Singapur’un tanınmış hayırseverlerinden Tan Tock Seng’in büyük torunu tarafından “Villa Marie” olarak adlandırılan geniş bir tropik bahçe konağıymış. 1940’larda inşa edilen bu yapı, çevresi yüksek katlı yapılardan oluşan bir doku haline gelirken uzun süredir orijinal haliyle boş durmuş. Villa Marie’nin etkileyici boyutu ile modern çevresi arasında oldukça belirgin bir zıtlık oluşuyor. Az katlı yapı, samimi ölçek, iç ve dış mekanlar arasındaki geçiş alanları, zarif uzun kemerlerle tamamlanan iç mekanlar, sıcak tonlarda malzeme kullanımı ve en önemlisi avludaki yoğun yeşil doku otelin tasarımına ilham vermiş.

Yapının kütle kurgusu her birinin bahçesi peyzajın uzantısı olacak şekilde, dikey hizada yerleştirilmiş birimlerden oluşuyor. Böylece dikey olarak istiflenen bu “gökyüzü villaları”, Singapur’un tropik iklimi içerisinde benzersiz bir mimari yaratırken önceden alanda bulunan Villa Marie’ye dair hafızayı koruyor. Yüksek tavanlar, verandalar, yemyeşil avlu bahçeleri, kemerler ve pişmiş toprak çatı kiremitleri gibi mimari unsurlar yeni yapıda yeniden yorumlanmış. Bu referans sadece mimariyi özgün bağlamı ile ilişkilendirmekle kalmıyor, aynı zamanda bugün hala geçerli olan iklimsel reflekslerle sağlanan tasarım kararlarını da yeniden keşfediyor. Otel beş ana bölümden oluşuyor. İki katlı ve üç katlı hacimlerden oluşan gökyüzü bahçeleri, değişen katlarda istiflenerek cephede ilginç bir ritim yaratıyor.

Yapının otel fonksiyonuna sahip bölümünde dikey mekan kurgusu daha belirgin hala geliyor. Dördüncü ve beşinci kattaki ana ortak alan kademelendirilmiş ve mekansal olarak birbirine bağlanmış. Bu yükseltilmiş alan yemyeşil bir örtüyle kaplanarak ziyaretçiler için özel bir bahçe alanı yaratılmış. Yüksek saksılar ve örtücü yumuşak peyzaj birleştiğinde, yoğun bir şehir manzarasından yemyeşil bir vahaya geçiş hissi yaratılmış. Tavanda bulunan aynanın zemindeki yeşilliği yansıtması sayesinde gökyüzüne açılmış bir bahçe izlenimi veriliyor. Çatı terası seviyesindeki yükseltilmiş ortak alan, Singapur’daki kentsel manzaranın ikiliğini yakalıyor. Bir tarafta Orchard Road alışveriş kuşağının dinamik manzarası. Diğer tarafta ise alçak katlı Nassim Hill bölgesinin dinginliği yer alıyor. Bina kütlesinden hafifçe çıkıntı yapan bir havuz, bu zıt kentsel manzaraların keyfini çıkarabileceğiniz bir odak noktası olarak hizmet veriyor.

Otel, yansımayı ve ısı birikimini en aza indirmek için Kuzey-Güney aksına yerleştirilmiş bir pencere düzenine sahip. Gökyüzü terasları geçirgenliği mümkün kılarak binanın çoğu bölümüne doğal havalandırma sağlıyor. Cephe kaplamasında, bina yapısının Doğu ve Batı taraflarına alüminyum döküm paneller kaplanmış. Bu hafif içbükey paneller, güneş ısısı kazanımını azaltarak çift cidarlı bir zarf sağlamak üzere tasarlanmış. Cephe boyunca, konuk odası balkonları çelik hasır perdelerle kaplanmış. Geleneksel dükkan tipolojisindeki pencere perdelerini anımsatan bu perdeler, gölgelik sağlarken aynı zamanda bina sakinleri için mahremiyet alanı oluşturuyor.