ODE Yalıtım yakın zamanda üretime başladığı yeni fabrikasıyla birlikte Çin ile Almanya arasındaki coğrafyada teknik yalıtımdaki en büyük üretici konumuna geldi. Şirketinizdeki son gelişmeler ve yeni planlarınız hakkında bilgi verir misiniz?

ODE Yalıtım olarak kuruluş tarihimiz olan 1985 yılında, bu topraklarda doğan bir şirketi global bir markaya dönüştürme hayaliyle yola çıkmıştık. Bugün ülkemizin yüzde 100 yerli sermayeli en büyük yalıtım şirketiyiz. 6 kıtada 75’in üzerinde ülkeye “ODE” markasıyla ihracat yapıyor, dünyanın dört bir yanında prestijli projelerde yer alıyoruz. Şu anda Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Katar’ın Lusail kentinde inşa edilen lüks alışveriş merkezi Place Vendôme’den Cristiano Ronaldo’nun doğduğu Madeira Adası’ndaki CR7 Müzesi’ne, Nijerya’daki bir havalimanından Cezayir’deki bir otele kadar pek çok projede farklı ürünlerimizle yer alıyoruz. Bu hedeflerimiz doğrultusunda da yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Sizin de bahsetmiş olduğunuz yeni tesisimiz ile birlikte R-Flex markalı elastomerik kauçuk köpüğü ısı yalıtım ürünümüzü Çorlu’dan sonra Eskişehir’de de üretmeye başladık. 200 milyon TL’lik yatırım yaptığımız tesis ile bu üründeki kapasitemizi dört kat artırarak, toplamda yıllık 18 bin tona çıkardık. Böylece Çin ile Almanya arasındaki coğrafyada teknik yalıtımdaki en büyük üretici konumuna geldik. Ayrıca bu tesisimizin çatısını tamamen 5.300 güneş paneli (fotovoltaik) ile kaplıyoruz. Yıl sonuna kadar devreye almayı planladığımız 2.400 kWp kurulu güce sahip bu sistem ile elektrik ihtiyacımızın yüzde 60’ını güneşten karşılayacağız. 

Bunun yanı sıra kauçuk ve membran ürünlerinde kapasitemizi artırırken henüz üretimini yapmadığımız bir ürün için de önümüzdeki dönemde yeni yatırım planlıyoruz. Yine 2022-2024 yıllarını kapsayan stratejimiz doğrultusunda organik veya inorganik olarak yurt dışına açılma ve üretim yapma hedefimiz de bulunuyor. Burada önceliğimizi, ürün kalite beklentisi, pazar büyüklüğü, coğrafi yakınlığı ve alternatif tedarik zincirlerine yönelme hedeflerimiz doğrultusunda Avrupa olarak belirledik.

Siz üretimin yanı sıra işin mutfağında da çeşitli hizmetler geliştiriyorsunuz. Bunlardan biri de mimarlar için çok önemli bir kaynak oluşturan ODE Select. Burada paydaşlarınıza neler sunuyorsunuz? Yeni geliştirmeler olacak mı?

Biz yalnızca ürünlerimizle değil hizmetlerimizle de ilklerin peşindeyiz. 2020 yılında devreye aldığımız ODE Select de Türkiye’de ilk olduğu gibi dünyada da sayılı örneklerden biri. İnşaat projeleri için geliştirdiğimiz çevrim içi sistem seçim aracı ODE Select, çatılar, temel ve perdeler için yalıtım çözümleri, proje kriterlerine uygun sistemler, 2D detaylar, şartnameler ve teknik dokümanları dakikalar içinde görüntülemeyi ve bilgisayara indirebilmeyi sağlıyor. ODE Select’te yaklaşık 500 doküman ve 288 farklı sistem çözümünü; 50 farklı ürün grubu için 5 farklı uygulama alanında sunuyoruz. Mimarlar, tasarımcılar, danışmanlar, müşavirler ve uygulamacıların işlerini kolaylaştıran sistemimiz üzerinden, satış temsilcilerinden teklif veya uzmanlardan teknik destek de alınabiliyor. Bu tür yeniliklerimizi sürekli artırıp sektörümüze katma değer yaratmaya devam edeceğiz. Şu anda ODE Select üzerinde yeni geliştirmeler yapıyoruz. Bunları da kısa bir süre sonra duyurmayı planlıyoruz.

ODE Yalıtım’ın sürdürülebilirlik yaklaşımını anlatabilir misiniz?

Sürdürülebilirliği stratejimizin önemli bir parçası olarak kabul ediyor, Birleşmiş Milletler’in evrensel eylem çağrısı olan 17 maddelik ‘Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı benimsiyoruz. Başta “erişilebilir ve temiz enerji”, “sanayi, yenilikçilik ve altyapı”, “sorumlu üretim ve tüketim”, “iklim eylemi” olmak üzere bu amaçların tamamını odağımıza alıyoruz. 

Yeşil dünya hedefimiz ve “Sıfır Karbon Misyonumuz” çerçevesinde kendimize hedefler belirledik. Tüm süreçlerimizde atıklarımızı azaltmaya ve yok etmeye yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Avrupa’nın 2050 yılını işaret ettiği sıfır atık hedefine 2025 yılında ulaşmayı planlıyoruz. Bu süreçte kurduğumuz Sıfır Atık Yönetim Sistemimiz ile hem Eskişehir hem de Çorlu’daki tesisimiz için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen Sıfır Atık Belgesi’ni almaya hak kazandık. Ayrıca yakın zamanda kurumsal karbon ayak izimizi hesaplatarak, 2050 yılına kadar karbon nötr olma taahhüdümüz kapsamında yol haritamızı belirledik. 

Bu kapsamda ekolojik çeşitliliği korumaktan enerji tüketimini azaltmaya, geri dönüşümlü malzeme kullanmaktan paydaşlarımızı çevresel yönetim ve enerji verimliliği konularında bilgilendirmeye uzanan çeşitli çalışmalar yürütüyoruz. Ham madde kaynağından başlayarak, ihtiyaç duyulan tüm üretim proseslerimizde doğanın ihtiyaç duyduğu özeni karşılamaya çalışıyor, karbon emisyonlarını atmosferden uzaklaştırmak için doğa bazlı çözümlere odaklanıyoruz.

Ürün geliştirirken hem ihracat yaptığımız ülkelerin ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulundurmak hem de sürdürülebilirliği esas almak üzere geçtiğimiz yıl Greentech Ar-Ge adında bir inovasyon merkezi kurduk. Öncesinde de Ar-Ge birimimizde çok sayıda yenilikçi ürün geliştirmiştik. Örneğin özel bir üretim teknolojisi kullanarak geliştirdiğimiz ara bölme levhası Evomineral, sahip olduğu EUCEB Belgesi (EUCEB-Mineral Yünler İçin Avrupa Sertifikasyon Kurulu) ile insan sağlığına olumsuz etkileri olan kimyasalları içermeyen elyaflardan üretildiğini kanıtlıyor. Doğal içeriği, tozumayan ve kaşındırmayan yapısı ile de uygulayıcı dostu olarak tanımlanıyor. Evomineral’in yanı sıra tüm ürünlerimiz için aldığımız EPD Belgesi ile ürünlerimizin tüm çevresel etkilerini ve karbon ayak izini şeffaflıkla beyan ediyoruz. Kasım ayında Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği (ÇEDBİK) tarafından düzenlenen Yeşil Binalar ve Şehirler Zirvesi’nde yapılan törende de “Ürünlerine En Çok EPD Belgesi Alan Çevre Dostu Şirket” ödülünün sahibi olduk.  

Sürdürülebilir mimariye yönelik ürün, hizmet veya projeleriniz var mı?

İki Okka girişimi tarafından hayata geçirilen ve yapımı Sakarya’da devam eden pasif ev projesinin “Isı Yalıtımı Resmi Sponsoru” olduk. Bilindiği üzere pasif evler, ısıtma ve soğutma için çok az enerji kullanılan yapılar. İklimden bağımsız olarak tipik bina stokuna kıyasla yüzde 90, yeni binalara kıyasla da yüzde 75’e varan tasarruf sağlanıyor. Yalıtımın yanı sıra bina kabuğu, havalandırma, doğrama, camlar, ısı köprüsüz tasarım ve inşaat gibi özellikler sürdürülebilir bir yaşama katkı sunarken konforu da artırıyor. Öyle ki bu evler, çok soğuk iklimlerde dahi hiçbir ekstra ısıtma sistemi kullanmadan yaşamaya olanak tanıyor. Ülkemizde çok yeni olan ancak önümüzdeki dönemde hızla yaygınlaşacağını öngördüğümüz bir konsept. Özellikle iklim kriziyle mücadele ve enerji krizinden çıkışta önemli bir adım olduğunu düşünüyoruz. Bu projenin teras çatıları, temel altı ve toprakla temas eden duvarlar ile zemin üstlerinde ekstrüde polistren esaslı ısı yalıtım malzemesi olan ODE Isıpan Premium kullanıldı. Sertifikalı pasif ev standartlarına uygun olarak 16 cm ila 20 cm kalınlıklar arasında olan yalıtım için 800 metrekare ODE Isıpan Premium uygulaması yapıldı. 0,035 W/(m.K) ısı iletkenlik katsayısına, 300 kPa basma dayanımına, bünyesine su almayan yapıda optimum su buharı difüzyon direnç katsayısına sahip bu ürünümüz, pasif evler için ideal yalıtım sağlıyor.

Bununla birlikte yeşil çatı çalışmalarımızdan bahsetmek isterim. Yeşil çatılar, toplu yaşam alanlarını şehre geri kazandırıp, kentlerin yaşam kalitesi ve estetiğini artıran temel bir görevi yerine getiriyor. Biz de “Epigreen Yeşil Çatı Sistemi”miz ile bitkilendirilmiş teras çatılara, üstün kaliteli ürünler sunuyoruz. Bu sistem sayesinde su yalıtımı zarar görmeden bitkilerin ihtiyaç duyduğu suyu depolamasını, fazlasını ise tahliye etmesini sağlıyoruz. Teras çatı, otopark üstü teraslar ve yer altı yapıları üstünde tasarlanan bitkilendirilmiş çatılar için farklı teknik özellikte ürünlerle ihtiyaca yönelik sistem çözümü sunuyoruz.  Bu sistem için ürettiğimiz Epikon Antiroot Kök Önleyici membran, sahip olduğu kök dayanımı özelliği ile bitki köklerinin ilerleyerek membranı delmesine izin vermiyor. Soğukta esneklik seviyesine göre Ataktik Polipropilen (APP) modifiye veya Stiren-Butadien-Stiren (SBS) modifiye bitümün özellikleriyle farklı tipte kök önleyici membran üretimleri yapabiliyoruz. 

Son olarak yangın sınıfına ait ürünlerde de bir ilke imza attınız. Bu alandaki çalışmalarınız nelerdir?

Geçtiğimiz yıllarda Amerika’daki Ulusal Yangından Korunma Derneği tarafından paylaşılan istatistikler, yangın nedeniyle meydana gelen ölümlerin yüzde 80’inin duman zehirlenmesinden kaynaklandığını gösteriyor. Dolayısıyla yangının ve dumanın hızını yavaşlatan bu ürünler, yalıtımın uygulandığı her projede hayati bir fayda sağlıyor. Binaların yanı sıra hastaneler, oteller, yüksek katlı plazalar, metrolar, kamu binaları gibi insan yoğunluğunun fazla olduğu yapılarda kullanılmaları son derece önemli. Ayrıca yangın yalıtımı, topraklarının çok büyük bir bölümü deprem kuşağında yer alan ülkemiz için kritik öneme sahip. Çünkü deprem anında bina ayakta kalsa dahi patlayan borular, sızıntı ve kaçaklar ile devrilmeler sonucu çıkabilecek yangınlar, en az deprem kadar büyük bir felakete yol açabiliyor. Bu yangınlar konutların yanı sıra sanayi tesisleri için de büyük bir risk teşkil ediyor. Bu nedenle depremde ayakta kalan yapıları yangın riskinden korumak için de yangın yalıtımını öneriyoruz. 

Cam yünü (Starflex) ürünümüz de A1 Sınıfı Hiç Yanmaz (TS EN 13501-1) yangın sınıfında olduğundan güvenlik açısından büyük avantaj sağlıyor. Su itici özelliği, sıcağa ve neme dayanıklılığı, bozulma, çürüme, küf tutma, paslanma yapmaması gibi özellikleriyle de yapıların güvenliğini artırıyor. Starflex her türlü ahşap oturtma çatılar ve metal çatılar, çatı arası döşemeler, sandviç çatı sistemleri, güneş enerji sistemleri, hayvan barınakları, prefabrik yapılar, her çeşit bölme ve ara bölme duvarları, yüzer şap altı, taşıyıcı döşemelerin üzeri ve hareketlerin altında kullanılabiliyor. 

Az önce insan sağlığına olumsuz etkiler içeren kimyasal barındırmadığından bahsettiğim Evomineral ürünümüz de A1 sınıfı yanmaz özelliği ile kuru duvar sistemlerinin yangına dayanımını artırarak güvenli kullanım sağlıyor. Düşük ısı iletkenlik katsayı ile yüksek ısı yalıtımı avantajını da beraberinde sunuyor. Bununla beraber ses yalıtımının da önem kazandığı yapıların ara bölme kuru duvar sistemlerinde, komşu hacimlerden ve çevreden gelen sesleri yüksek ses azaltım kabiliyeti ile yalıtıyor. Evomineral kullanıldığı ürün tipine göre 45,1 desibele kadar hava doğuşumlu sesleri absorbe ediyor. 

Bizim Greentech Ar-Ge’de geliştirdiğimiz B-s1-d0 yangın sınıfına ait R-Flex markalı elastomerik kauçuk köpüğü, bu alanda ulaşılabilecek en üst seviye ürün. Elastomerik kauçuk köpük ürünlerin ulaşabileceği en iyi yangın sınıfı B, en iyi duman sınıfı ise s1 sınıfıdır. d0 ise ürünün yangın esnasında damlama yaparak yayılmayacağını gösterir. Dolayısıyla yeni R-Flex ürünümüz hem geç tutuşuyor hem tutuştuğunda alevin ilerlemesini yavaşlatıyor hem de duman salımının minimumda kalmasını sağlıyor. Bu ürünü üreten Türkiye’de ilk, dünyada da ikinci firmayız.