Design Kacheri tasarımı Sunyata Eko Otel’de, mümkün olan en az miktarda karbon ayak izi ile tamamen çevre dostu bir otel tasarımı hedeflenmiş.

Sunyata Eko Otel, kentsel bir senaryoda optimal arsa boyutuna sahip bir yapının nasıl sürdürülebilir ve çevre dostu olabileceğini göstermek için tasarlanmış ve inşa edilmiş. Sürdürülebilirliğe dair bu yaklaşım, sadece yapımda kullanılan malzemelerin veya inşaat tekniklerinin ötesinde, aynı zamanda tüm inşaat sürecini ve otel faaliyete geçtiği zamanki günlük operasyonları da kapsıyor. Estetik, deneyim, konfor ve lüksün bir arada olduğu bir butik otelin gereksinimlerinin karşılanmasına ve işleyişine büyük önem verilmiş. Tasarım özeti ise, bunları mümkün olan en az miktarda karbon ayak izi ile tamamen çevre dostu bir şekilde gerçekleştirmekmiş.

Otel, çeşitli şekillerde -çamur blokları, dökülmüş toprak, sıkıştırılmış toprak- ve yerel olarak temin edilebilen betonla inşa edilmiş. Doğal ışık, havalandırma ve ısı, karşılıklı gölgeleme teknikleri kullanılarak düzenlenmiş. Tuğla tonozlar, kriko kemer çatılar, prekast hourdi kil çatılar ve dolgu levhalar gibi asırlık alternatif inşaat teknikleri beton kullanımının azaltılmasına yardımcı olmak için kullanılmış.

Yapının yerleşim planı, Malnad bölgesindeki yerel inşaat tarzı olan ‘thotti mane’ veya avlu evlerinden esinlenmiş. Yapı biyoklimatik prensipler dikkate alınarak tasarlanmış olup arazinin bitişiğindeki parka ve uzaktaki tepelere bakan bir dizi uzaklaşan teras oluşturulmuş. Bu teraslar aynı zamanda mevsimsel musonlarda maksimum yağmur suyunun toplanmasına yardımcı olurken, odalara hoş kuzey ışığının girmesine izin veriyor.

Teraslardan gelen yağmur suyu daha sonra orta avluya yönlendiriliyor ve yapının temeli arasında oluşturulan büyük yağmur suyu depolama tanklarında depolanıyor. Bu tanklar 45.000 litreye kadar su depolayabilir ve geri kalanı açık kuyuyu yeniden doldurmak için kullanılıyor. Avluda toplanan su, doğal filtrelerden geçerek ve bu fazla su bir su kütlesinde toplanıyor. Fazla suyun toplanması amacıyla 30 metre derinliğinde bir kuyu kazılmış. Eşsiz ECOSTP teknolojisi, suyu arıtmak için kimyasal veya enerji kullanmaz. Bunun yerine, kanalizasyon suyunu temizlemek ve temiz suyu ana toprağa geri döndürmek için mikroorganizmalar, bitkiler ve çakılların bir kombinasyonunu kullanıp doğal dünyanın süreçlerini taklit ederek sürdürülebilir yaşam döngüsünü tamamlıyor.

Pasif soğutma sistemleri, her odaya açılan ve pasif havalandırma sağlayan soğuk hava şaftlarına bağlı güneş bacaları ve toprak hava tünellerinin bir kombinasyonunu birleştirerek elde edilir, böylece tüm alanlarda klimadan kaçınılmış oluyor. Elektrik üretimi için güneş panelleri kullanılmış ve bu paneller aşamalı olarak kurulmuş. Tuğla yapımı da dahil olmak üzere inşaatta yer alan tüm ekipman, şebekeden elektrik çekilmesini önlemek için güneş enerjisi kullanılarak çalıştırılmış.