Hariri Pontarini Architects tasarımı Tom Patterson Tiyatrosu’nda mimarlar, on yıllar boyunca tiyatronun büyüsünü mimari aracılığıyla tamamlayacak duyusal ve mekansal bir deneyim yaratmayı hedeflemişler.

Yeni Tom Patterson Tiyatrosu, Kanada kültürel ortamında merakla beklenen bir ek olarak karşımıza çıkıyor. Hariri Pontarini Architects’in kurucu ortağı Siamak Hariri tarafından tasarlanan bu ışıltılı, son teknoloji mekan, nehir kenarındaki parkı kucaklıyor. Mimarlar, festivali ve ziyaretçilerini on yıllar boyunca geliştirecek yeni programlara sahip yapıyı tiyatronun büyüsünü mimari aracılığıyla tamamlayan duygusal bir deneyim yaratmaya çalışmış.

7150 m² ‘lik tiyatro salonu, Canlı şeffaf tasarımı nehirle birlikte dalgalanan ve akan parlak bir cephe boyunca uzanıyor. Bu organik, eğrisel biçim, birinden diğerine akan, dikkatle düşünülmüş bir dizi mekan boyunca karşılaşma noktaları yaratıyor. Panoramik bahçe ve nehir manzarası, LEED Gold tescilli tasarımda iç ve dış mekan arasındaki çizgiyi bulanıklaştırıyor. At nalı şeklindeki tiyatro, kumdan yapılmış tuğladan hafif kıvrımlı duvarlara sarılmış ve harcı taşa benzemesi için pürüzsüz bir yüzeye sahip. Ahşap kaplamalı oditoryumun içinde, 600 koltuk, sahneyi çevrelerken benzersiz bir samimiyet ve akustik tiyatral bir ortam yaratıyor.

Festivalin set ve teknik tasarımcıları ile yakın işbirliğiyle, farklı gösterilerin aynı gün içinde yayınlanabileceği programın taleplerini karşılamak için çok yönlü performans alanını optimize edilmiş. Sahnelerin altındaki kavisli duvarlar ve reflektörler,  karanlığın yanı sıra tam ses yalıtımı sağlayayarak akustiği destekliyor. Ortak kullanıma açık alanlar, performanslar, gösterimler ve panel tartışmaları için yapılandırılabilen 250 kişiye kadar çok yönlü bir alan sunan Lazaridis Salonu’nu içeriyor.  4.9 metre yüksekliğinde ceviz ağacından yapılmış akustik kapılar, lobiye açılıyor veya eşzamanlı etkinlikler için alanı akustik olarak ayırıyor. Lobinin bitişiğinde, nehir kıyısındaki terasa açılan, tavandan aydınlatılmış bir kafe bulunuyor. Oditoryumda, engelliler için bir dizi görüntüleme seçeneği sunan alanlara tamamen erişilebiliyor.

Sürdürülebilirlik girişimleri arasında yerel kaynaklı malzeme kullanımı, düşük enerjili aydınlatma tercih edilmesi ve radyan yerden ısıtma yer alıyor; bunların tümü, sahne sanatları yapıları arasında nadir görülen LEED Gold tanımı için kapsamlı bir tasarım yaklaşımının parçası olarak karşımıza çıkıyor. Kamusal  bahçeleri, tiyatro şirketinin ilkbahar-sonbahar performans programı için nehir kıyısı manzaralarının yanı sıra yerli türlerle çeşitlenmiş bitkiler arasında gezinti fırsatı sunuyor.