COVID-19,  bize yeniden düşünme, yeniden planlama ve yeniden tasarlama konusunda bir imkan verdi. Bugün kamusal açık alanların tüm ağının yenilenmesi (sokaklar, meydanlar, parklar, yeşil yollar, bisiklet ve yaya yolları, altyapı şeritleri), hem hareketlilik hem de kentsel alan için yeni bir esnek rol keşfediyor. COVID-19 kriziyle birlikte şehirleri nasıl şekillendiriyoruz, yönetiyoruz ve şehirlerde nasıl yaşıyoruz sorularına cevaplar verilmeye başlanacak.

Kamusal alan kullanımı ve fiziksel mesafeyle ilgili kısıtlamalar, COVID-19’un bulaşmasını azaltmak ve halk sağlığını korumak için temel politika önlemleri olmalıdır. Kamusal alanlar, kısmen acil sağlık amaçlarına dönüştürülebilme işlevlerinden dolayı dirençli bir şehrin temel bir özelliğidir. Acil durumlarda sağlık sebebiyle sahra hastanelerine dönüştürülerek kullanılmaları bu esnek alanların değerini gösterdi.

COVID’19 sonrası dönemde büyük kamusal alanların değeri bizi bu esnekliğe izin veren modeller ve merkezi olmayan tasarımlara yöneltebilir. Peyzaj tasarımcılarının dikkatini sosyal ve rekreasyonel kullanımları yeniden keşfetmeye ve kentsel açık alanları kullanıcı gereksinimlerine göre ve pandemiye dirençli ve esnek alanlar olarak yeniden tasarlamaya yönlendirilebilir. Açık alanlara ve yeşil alanlara erişim, stresi azaltan ve fiziksel, psikolojik ve zihinsel sağlığı iyileştiren insani bir ihtiyaçtır. Şehirlerdeki yeşil alanların ve parkların yeniden ele alınması gerekiyor. Tasarımcılar, açık ve yeşil alan planlanmasında bireysel kullanım için daha fazla alan ve uygulama yaratmaya ihtiyaç duyabilir.

COVID-19 salgını ile birlikte bilimsel sektörler arasında, özellikle halk sağlığı ve alan planlaması arasında ortak bir yola devam etme ihtiyacı vardır. Bu nedenle, giderek kentleşen ve nüfusun arttığı bir dünyada herkesin sağlığını korumak için sağlıklı kent planlaması geliştirmenin önemi vurgulanmalıdır. Salgın hastalıklar periyodik olarak tekrar eder ve bu nedenle şehir planlaması kendi katkısını sunmalı ve şehrin gelecek krizlerle nasıl yüzleşeceğine dair cevaplar vermelidir. Bu konulardan yola çıkarak hazırlanmış olan Covid-19 Sonrası Dönemde Kentsel Alanları Yeniden Düşünmek başlıklı kitapta kentsel alanların yeniden düşünülmesi gerektiği gerçeği üzerinde durulmuş. Sosyal sorumluluk projesi olarak geliştirilen kitabın geliri uzaktan eğitimde ihtiyacı olan öğrencilere tablet desteği sağlanması amacıyla SEY Vakfına bağışlanmış. Kitap, DETAM sponsorluğunda Nobel Yayınevi’nden çıkmış.