Mimarlık Öğrencilerinin Öğrenme Stillerinin Mimari Tasarım Derslerindeki Akademik Başarılarına Etkisi

Doç. Dr. Yasemin Erkan Yazıcı

Yaşam boyunca her birey, çevresi ile kurduğu ilişkide algılarken, problem çözerken, amacına ulaşmaya çalışırken farklı davranışlar sergilemektedir. Bu süreçte birey, farklı yollarla veri toplar, bu verileri farklı şekillerde sınıflar, bunlardan farklı sonuçlara ulaşır, farklı kararlar verir ve bu kararları farklı biçimde uygular. Böylece her bireyde farklı bilgi işleme biçimleri ve bir iş yapılırken kullanılan farklı yöntemler gelişmektedir (Erkan Yazıcı, 2014:156).

İnsanların hayat boyu kazanabileceği en önemli becerilerden biri öğrenmedir. Öğrenme yaşam süresince devam eden dinamik bir süreç ve bu sürecin sonunda oluşan kalıcı davranış değişikliğidir (Howe, 2001:3). Bireylerin sahip olduğu özellikler öğrenme merkezli öğretimin öneminin artmasıyla birlikte ön plana çıkmış, bu durum öğrenme stilleri ile ilgili araştırmaların daha da artmasına neden olmuştur (Öztuna, 2013:430).

Bireyin öğrenme stilini bilmesi, öğretmeni tarafından uygulanan yöntemi kendi öğrenme stili ile eşleştirerek daha kolay öğrenmesine ve başarı güdüsünü yükselmesine neden olur. Tam tersi durumda öğrenci kendisini başarısız, tembel, pasif olarak algılayabilir ve öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum sergileyebilir (Fuller, 2005: 46).

Her öğrenci sahip olduğu öğrenme stili, potansiyelleri ve zayıflıkları ile öğrenme ortamına katılmaktadır. Bu çalışmada bireyin sahip olduğu öğrenme stilinin akademik performansına etkisi mimari tasarım eğitimi üzerinden ele alınmıştır.

Mimari tasarım dersleri gerek eğitim süresince saat olarak ağırlığı gerekse içeriği açısından mimarlık eğitiminin temelini oluşturmaktadır. Bu nedenle mimari tasarım derslerindeki başarı mimarlık eğitimindeki başarıyı önemli ölçüde etkilemektedir. Bu çalışma “Hangi öğrenme stiline sahip öğrencinin mimari tasarım derslerinde daha başarılı olacağı mimarlık eğitiminin başından söylenebilir mi?” sorusu üzerine temellenmiştir.

İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde bir mimari tasarım dersi 14 haftalık süreci kapsamaktadır. Öğrencinin o dönemki performansını sağlık, ekonomik, ailesel vb. birçok problem ya da dersin yürütücüsüyle kurduğu ilişki etkileyebilir. Bu nedenle öğrenciyi tek bir dönemdeki tasarım dersindeki performansına bakıp değerlendirmek yanıltıcı olabilir. Öğrencilerin her dönem aldıkları mimari tasarım derslerindeki notlara bakıldığında bu durum gözlenmektedir. Bazı öğrenciler istikrarlı bir şekilde yüksek ya da düşük başarı gösterirken, bazı öğrenciler ise farklı dönemlerde değişik dengelerde notlar almaktadır. Bu nedenlerden dolayı çalışmada değerlendirmeler tek tek değil, ortalamalar alınarak yapılmıştır. Ayrıca çalışmanın güvenilirliği ve karşılaştırma yapılabilmesi açısından 2010 ve 2012 olmak üzere farklı iki akademik dönemde mimarlık eğitimine başlayan grup seçilmiş ve eğitim süresince alınan 8 adet mimari tasarım dersinin akademik değerlendirmesi veri olarak çalışmaya katılmıştır.

Öğrenme Stilleri ve Kolb’un Öğrenme Modeli
Öğrenme stili, bilgiyi kavrama ve işlemede kişisel olarak tercih edilen yol olarak tanımlanabilir ve öğrenme süreci bireyden bireye farklılık gösterir (Kolb ve Kolb, 2005).

Dunn ve Dunn (1993) öğrenme stilini, öğrenenin yeni ve zor bir bilgi üzerinde yoğunlaşmasıyla başlayan bilgiyi alma ve işleme stili olarak tanımlamaktadır. Jonassen ve Grabowski (1993) ise, farklı öğretim aktivitelerinde bilginin farklı şekilde işlenmesinde tercih edilen eğilimler olarak tanımlamaktadır.

Kolb’un öğrenme stili envanteri kapsamlı bir öğrenme ve gelişim teorisine dayanması nedeniyle eğitim alanında kullanılan diğer öğrenme stili ve kişilik testlerinden farklılaşmaktadır. Temeli “Yaşantısal Öğrenme Kuramı”na dayanan “Öğrenme Stilleri Envanteri” geliştirilirken başta John Dewey olmak üzere, Kurt Lewin, Jean Piaget, Lev Vygotsky, William James, Carl Jung, Paulo Freire, Carl Rogers ve Mary Parker Follett gibi bir çok bilim insanının çalışmalarına dayandırılmıştır (Kolb ve Kolb, 2013:6).

Yaşantısal Öğrenme Kuramı’na göre bireyler kendi yaşantısı ve deneyimleri aracılığıyla öğrenirler. Yaşantısal öğrenmede 4 farklı öğrenme şekli vardır. Bunlar; somut yaşantı (hissederek), soyut kavramsallaştırma (düşünerek), aktif yaşantı (yaparak) ve yansıtıcı gözlem (izleyerek) dir. Kolb’a göre öğrenme sürecinde algı ve işlem olmak üzere iki boyut bulunmaktadır. Bireyin nasıl algıladığını açıklayan algı boyutu, somut yaşantıdan soyut kavramsallaştırmaya uzanmakta, bireyin bilgiyi nasıl işlediğini açıklayan işlem boyutu ise aktif yaşantıdan yansıtıcı gözleme uzanmaktadır. Bireylerin öğrenme stili bu 4 temel öğrenme şeklinin bileşeni ile oluşur.  Bu bileşimler doğrultusunda, “yerleştiren”, “değiştiren”, “ayrıştıran” ve “özümseyen” olmak üzere dört farklı öğrenme stili ortaya çıkmaktadır (Şekil 1) (Kolb, 1984).

Kolb’un Öğrenme Stilleri Envanteri, 4’er seçenekli 12 maddeden oluşmaktadır. Öğrencilerden kendileri için en uygun olana 4, en az uygun olana 1 verecek şekilde her bir maddeyi değerlendirmeleri istenmiştir. Değerlendirme için her seçeneğe verilen değer ayrı bir şekilde toplanır ve 12 ile 48 puan arasında bir sonuç elde edilir. Daha sonra, (SK-SY) “soyut kavramsallaştırma-somut yaşantı” ve (AY-YG) “aktif yaşantı-yansıtıcı gözlem” formülleri kullanılarak -36 ile +36 arasında değişen puanlar elde edilir. SK-SY’de elde edilen pozitif puan öğrenmenin soyut, negatif bir puan ise öğrenmenin somut, AY-YG’de elde edilen pozitif puan öğrenmenin aktif, negatif puan ise yansıtıcı olduğunu göstermektedir (Kolb, 1984; Kolb, 1999). Böylece her öğrencinin puanı değerlendirilerek sahip olduğu öğrenme stili belirlenmiş olur.

Aktif ve somut ve yaşantının birleşiminde yer alan öğrenme stili “yerleştiren”dir. Bu öğrenme stiline sahip bireyler değişimlere karşı açıktır ve kolay uyum sağlamaktadır. Sezgilere önem verme, plan yapma, kararları yürütme, yeni deneyimler içinde yer alma, grupla çalışma, deneme yanılma yoluyla problem çözme bu stildeki bireylerin özellikleri arasında yer almaktadır. Hissederek ve yaparak öğrenirler.

Somut yaşantı ve yansıtıcı gözlemin birleşiminde yer alan öğrenme stili “değiştiren”dir. Duyarlı olma, problem çözerken hayal gücünü kullanma, grupla çalışabilme, kendi duygu ve düşüncelerini önemseme bu stildeki bireylerin özellikleri arasında yer almaktadır. Bu öğrenme stiline sahip bireyler yeni fikirler üretme, fikirleri ilişkilendirme ve farklı açılardan bakma konusunda yeteneklidirler. Öğrenme durumunda sabırlı ve dikkatli yargıda bulunurlar fakat eylemde bulunmazlar. Hissederek ve izleyerek öğrenirler.

Aktif yaşantı ve soyut kavramsallaştırmanın birleşiminde yer alan öğrenme stili “ayrıştıran”dır. Bu öğrenme stiline sahip bireyler tek çözümü olan problemleri çözmede başarılıdırlar. Plan yapma, karar verme, uygulamaya önem verme, fikirleri mantıksal analizi etme ve sistematik planlama gibi belirli özelliklerin olduğu bir öğrenme sürecinde bütünden parçaya gitmeye çalışırlar. Yaparak ve düşünerek öğrenirler.

Soyut kavramsallaştırma ve yansıtıcı gözlemin birleşiminde yer alan öğrenme stili “özümseyen”dir. Bu öğrenme stiline sahip bireyler kavramsal modeller oluşturma, bir şeyler öğrenirken soyut kavramlar ve fikirler üzerinde odaklanma, kuram ve ilkeleri önemseme konularında başarılıdırlar. Bu bireylere sunulan bilgi, sıralı, mantıklı ve ayrıntılı olmalıdır. Öğrenme sürecinde parçadan bütüne gitmeye çalışırlar. Düşünerek ve izleyerek öğrenirler (Kolb ve Kolb, 2005:194-199; Joy ve Kolb, 2009:71; Kolb ve Kolb, 2013:9-13).

Öğrenme stilleri kişinin mesleki kariyerini de etkilemektedir. Kolb ve Kolb (2013) tarafından yapılan çalışmaya göre; değiştiren öğrenme stiline sahip kişiler toplum hizmetleri ve sanat alanlarında, özümseyen öğrenme stiline sahip kişiler bilim ve araştırma alanlarında, ayrıştıran öğrenme stiline sahip kişiler mühendislik, tıp ve teknoloji alanlarında, yerleştiren öğrenme stiline sahip kişiler ise satış, toplum hizmetleri ve eğitim alanlarında başarılı olmaktadır (Kolb ve Kolb, 2013:11).

Bu çalışmada Kolb Öğrenme Stili Envanteri’nin Aşkar ve Akkoyunlu (1993) tarafından Türkçe’ye uyarlanmış şekli kullanılmıştır. Envanterin geçerlik ve güvenirlik çalışması, aynı kişiler tarafından Hacettepe Üniversitesi, Eğitim Fakültesi’nde yapılmış olan çalışma ile gerçekleştirilmiştir (Aşkar ve Akkoyunlu, 1993). Öğrenme stilleri içerisinde günümüzde en fazla kullanılan ve üzerinde çalışma yapılan Kolb’un öğrenme stilidir. Çevre faktörünü ön planda tutması ve bireyin bu çevre ile sürekli iletişim içerisinde olması Kolb’un öğrenme stilini diğer öğrenme stillerinden ayırmaktadır. Çalışmada bu envanterin kullanılmasının nedeni, Türkçe’ye uyarlanmış, geçerlik ve güvenirlik çalışmaları yapılmış ve bir sonraki bölümde sözü edilen birçok çalışmada kullanılmış olmasıdır.

Kolb’un Öğrenme Stili Envanterinin Tasarım Eğitimi Araştırmalarında Kullanımı
Farklı alanlarda öğrenme stili konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Bu bölümde tasarım eğitiminde yapılan öğrenme stili araştırmaları ele alınmıştır.

Mimarlık bölümü öğrencilerinin perspektif çizme başarısı ile öğrenme stilleri arasındaki ilişkinin araştırıldığı bir çalışmada öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlenmesinde Kolb’un Öğrenme Stili Envanteri kullanılmıştır. Çalışmada gösterdikleri performansa bakıldığında, en iyi performansı özümseyen, sonra değiştiren, daha sonra ise ayrıştıran öğrenme stiline sahip öğrenciler göstermiştir. En zayıf performansı ise yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler göstermişlerdir (Erkan Yazıcı, 2014:155-168).

Mimarlık bölümü öğrencileri ile yapılan bir diğer çalışmada öğrencilerin Mekanik ve Mukavemet derslerindeki başarıları öğrenme stilleri ile karşılaştırılmıştır. Çalışmada öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlenmesinde Kolb’un Öğrenme Stili Envanteri kullanılmıştır. Öğrenme stilleri öğrencilerin Mekanik ve Mukavemet derslerindeki başarıları ile karşılaştırıldığında, en başarılı ayrıştıran, sonra özümseyen, daha sonra yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler olarak sıralanmıştır. En başarısız olan öğrenciler ise değiştiren öğrenme stiline sahiptir. Çalışmaya katılan öğrencilerin öğrenme stillerine bakıldığında, en fazla özümseyen, sonra ayrıştıran, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür (Erkan Yazıcı ve Yazıcı, 2011:1677-1681).

İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü öğrencileri ile yapılan bir çalışmada öğrencilerin öğrenme stillerinin tasarımın farklı aşamalarındaki başarılarına etkileri tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada da Kolb’un Öğrenme Stili Envanteri kullanılmıştır. Sonuçta özümseyen öğrenme stiline sahip öğrencilerin tasarım süreci boyunca en çok ilerlemeyi kaydeden grup olduğu, yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrencilerin ise ilk aşamada daha yüksek başarı göstermelerine rağmen, ileri aşamalarda performanslarının azaldığı belirtilmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin öğrenme stillerine bakıldığında, en fazla ayrıştıran, sonra özümseyen, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür (Demirbaş ve Demirkan, 2003:437-456).

Kvan ve Jia tarafından mimarlık öğrencilerinin öğrenme stilleri ile mimari tasarım stüdyolarındaki performanslarının karşılaştırıldığı bir çalışma yapılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin öğrenme stillerine bakıldığında, en fazla ayrıştıran, sonra özümseyen, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür. Öğrencilere iki farklı içerikte tasarım çalışması yaptırılmıştır. 1. çalışmada diğer çalışmaya göre daha kurallı bir yaklaşım beklenmiş, detaylı ve işlevsel mekanlar oluşturulması istenmiştir. 2. çalışmada ise daha esnek bir yaklaşım beklenmiş, özel alanlar oluşturulması istenmiştir. Öğrenme stilleri öğrencilerin başarıları ile karşılaştırıldığında, 1. çalışmada en başarılı yerleştiren, sonra değiştiren, daha sonra özümseyen öğrenme stiline sahip öğrenciler olarak sıralanmıştır. En başarısız olan öğrenciler ise ayrıştıran öğrenme stiline sahiptir. 2. çalışmada ise en başarılı ayrıştıran, sonra değiştiren, daha sonra yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler olarak sıralanmıştır. En başarısız olan öğrenciler ise özümseyen öğrenme stiline sahiptir (Kvan and Jia, 2005:19-34).

Tucker tarafından mimarlık öğrencilerinin öğrenme stillerinin sabit mi değişken mi olduğunu araştıran bir çalışma yapılmıştır. Kolb’un Öğrenme Stili Envanteri’nin kullanıldığı çalışmaya 1. ve 3. Sınıf öğrencileri katılmıştır. Çalışmaya katılan 1. sınıf mimarlık öğrencilerinin öğrenme stillerine bakıldığında, en fazla ayrıştıran, sonra özümseyen, yerleştiren ve son olarak değiştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür. 3. Sınıf mimarlık öğrencilerinin öğrenme stilleri son iki sıralamada aynı kalırken ilk iki sıralama yer değiştirmiştir (Tucker, 2007:246-255).

Türkiye’de mimarlık eğitimi veren 7 farklı üniversitenin mimarlık bölümü öğrencileriyle öğrenme stillerinin araştırıldığı bir çalışma yapılmıştır. Çalışmada Kolb’un Öğrenme Stili Envanteri kullanılmıştır. Çalışmaya katılan öğrencilerin öğrenme stillerine bakıldığında, en fazla özümseyen, sonra ayrıştıran, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür (Gümüşburun Ayalp ve diğ., 2015:68-82).

Araştırma Grubu ve Yöntemi
Çalışmanın araştırma grubunu 2010-2011 ve 2012-2013 öğretim yılında, İstanbul Kültür Üniversitesi, Mimarlık Bölümü’ne başlayan iki farklı öğrenci grubu oluşturmaktadır. Araştırmanın güvenilirliği açısından farklı iki dönem tercih edilmiştir.

Öğrencilere mimarlık eğitimine başladıklarında ilk olarak 12 sorudan oluşan Kolb Öğrenme Stili Envanter’i uygulanmıştır. Böylece her öğrencinin öğrenme stili tespit edilmiştir. Mimarlık eğitimi süresince öğrenciler her dönem 1 adet olmak üzere, toplam 8 adet mimari tasarım dersi almaktadır. Öğrencilerin her dönem aldıkları geçer not (D- ve üzeri) olan mimari tasarım dersinin sonucu çalışmada kullanılmak üzere kaydedilmiştir. Başarısız öğrencilerin (F notu) daha sonraki dönemlerde başarılı olduğu not değerlendirmeye alınmıştır. Bu durumdan dolayı üst üste başarısız olan öğrencilerin dönem sonu geçer notuna ulaşabilmek için not takibini 8 dönemden daha uzun süre yapmak gerekmiştir. Araştırmanın yapıldığı üniversitede dönem sonu başarı notu harf olarak değerlendirilmektedir. Çalışmada harf notları ortalamasının alınabilmesi ve karşılaştırma yapılabilmesi açısından rakamsal değere çevrilerek kullanılmıştır (Tablo 1).

Araştırmanın Sonuçları
2010 yılında 59, 2012 yılında ise 43 öğrenciye Kolb Öğrenme Stili Envanteri uygulanmıştır. Envanter sonucuna göre 2010 girişli 59 öğrencinin 8’i (%13) yerleştiren, 11’i (%19) değiştiren, 16’sı (%27) ayrıştıran ve 24’ü (%41) özümseyen öğrenme stiline sahiptir. 2012 girişli 43 öğrencinin ise 6’sı (14) yerleştiren, 7’si (%16) değiştiren, 10’u (%23) ayrıştıran ve 20’si (%47) özümseyen öğrenme stiline sahiptir. 2010 ve 2012 girişli öğrencilerin öğrenme stillerinin oldukça benzer dağılım gösterdiği görülmektedir (Şekil 2).

Her bir öğrenme stiline ait öğrencilerin mimari tasarım 1’den 8’e (mts 1-8)  kadar tüm mimari tasarım derslerinin tek tek ve genel aritmetik ortalaması alınmıştır. Daha sonra elde edilen ortalamalar çizgi grafik ile gösterilmiştir (Şekil 3 ve Şekil 4).

2010 girişli öğrencilerin mimari tasarım derslerindeki akademik başarıları; 3,33 ortalama ile değiştiren, 3,11 ortalama ile ayrıştıran, 2,95 ortalama ile özümseyen ve 2,79 ortalama ile yerleştiren öğrenme stili olarak sıralanabilir (Şekil 3).

2012 girişli öğrencilerin mimari tasarım derslerindeki akademik başarıları; 3,38 ortalama ile değiştiren, 3,14 ortalama ile ayrıştıran, 2,98 ortalama ile özümseyen ve 2,86 ortalama ile yerleştiren öğrenme stili olarak sıralanabilir (Şekil 4).

4 farklı öğrenme stilinin sonuçlarını karşılaştırabilmek için, 2010 için Şekil 3‘deki 4 grafik çakıştırılarak Şekil 5‘deki grafik,  2012 için Şekil 4‘deki 4 grafik çakıştırılarak Şekil 6‘daki grafik elde edilmiştir. Şekil 5 ve Şekil 6‘daki grafiklerde öğrenme stillerine göre mimari tasarım derslerinin akademik başarı sıralaması daha net görülmektedir.

Mimari tasarım derslerinin akademik başarılarına teker teker bakıldığında, grafiklerde aşağı yukarı farklı sapmalar elde edildiği görülmektedir. Ailevi, sağlık, maddi problemler, okula, arkadaşlara bazen yeni şehre uyum gibi birçok faktör öğrencinin o dönemki mimari tasarım dersindeki akademik başarısını etkileyebilir. Tüm bunların yanı sıra mimari tasarım dersinin işleyiş yönteminden kaynaklanan bire bir öğretmen-öğrenci ilişkisi de bu başarıyı etkileyebilir. Şöyle ki öğretmen bazen öğrenci üzerinde motive edici bir etki yaratabilirken bazı zamanlarda da tam tersi bir etki yaratabilmektedir. Tüm bu nedenler göz önüne alınarak mimari tasarım dersleri tek tek değil ortalamaları alınarak değerlendirmeye alınmıştır.

Şekil 5 ve Şekil 6‘daki iki grafikte yer alan ortalamalar çakıştırıldığında Şekil 7‘deki grafik elde edilmiştir. Bu grafiğe göre 2010 ve 2012 girişli öğrencilerin mimari tasarım ders notlarının aritmetik ortalamaları benzer sonuçlar göstermektedir. Yüzdeler arasında oldukça yakın değerler olduğu gibi sıralamada aynıdır.

Değerlendirme ve Sonuç
Gümüşburun Ayalp ve diğ. (2015) tarafından, Türkiye’de mimarlık eğitimi veren 7 farklı üniversitenin mimarlık bölümü öğrencilerinin öğrenme stillerinin araştırıldığı çalışmada en fazla özümseyen, sonra ayrıştıran, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip oldukları görülmüştür. Bu makaledeki araştırmada da benzer sonuçlara ulaşılmıştır.

Erkan Yazıcı ve Yazıcı, (2011) tarafından yapılan mimarlık bölümü öğrencilerinin Mekanik ve Mukavemet derslerindeki başarılarının öğrenme stilleri ile karşılaştırıldığı çalışmaya en fazla özümseyen, sonra ayrıştıran, değiştiren ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler katılmıştır. Çalışmaya katılan öğrenci sayıları bu çalışma ile benzer fakat sonuçlar farklıdır. Bunun nedeni sözü edilen çalışmada Mekanik ve Mukavemet derslerinin bu çalışmada ise mimari tasarım derslerinin ele alınmasıdır.

Kvan ve Jia 2005 tarafından yapılan iki farklı çalışmanın sonuçları karşılaştırıldığında en yüksek performansı değiştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler göstermiştir. Bu makaledeki araştırmaya göre de en yüksek performansı değiştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler göstermiştir.

Kolb ve Kolb (2013) tarafından yapılan çalışmaya göre, değiştiren öğrenme stiline sahip kişiler sanat alanında başarılı olmaktadır. Makale sonucuna göre mimari tasarım dersindeki en başarılı grubu değiştiren öğrenme stiline sahip kişiler oluşturmaktadır. Bu durum Kolb ve Kolb’un çalışması ile uyumludur.

Bu çalışmada, İstanbul Kültür Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencilerinin öğrenme stillerinin mimari tasarım derslerindeki akademik başarılarına etkileri araştırılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, her iki dönemde de mimarlık öğrencilerinin mimari tasarım derslerindeki akademik başarıları benzer sonuç göstermiştir. Akademik başarı; en başarılı değiştiren, sonra ayrıştıran, daha sonra özümseyen ve son olarak yerleştiren öğrenme stiline sahip öğrenciler olarak sıralanmıştır.

Yapılan çalışmada yürütücülerin öğrenme stiliyle öğrencilerin öğrenme stilleri karşılaştırılmamıştır. Eğitimin farklı düzeyinde yapılan araştırmalarda, öğretmenlerin öğretme stilleri ile öğrencilerin öğrenme stilleri arasındaki uyumun akademik başarıyı etkilediğine dair çalışmalar mevcuttur (Brown, 1978:307-309; Charkins ve diğ., 1985:115-120; Anderson, 1998: 192-197; Zhou, 2011:73-77; Kolb ve Kolb, 2013:35-38; Awla, 2014:241-245). İleride mimari tasarım dersinin yürütücüsünün öğrenme stili ile öğrencinin öğrenme stili arasında akademik başarı yönünden nasıl ilişki olduğuna dair bir çalışma yapılabilir.

 Kaynaklar

  • Aşkar, P. ve Akkoyunlu, B., (1993). “Kolb Öğrenme Stili Envanteri”, Eğitim ve Bilim Dergisi, 87, s.37-47.
  • Anderson, J. K., (1998). “Orientation with Style: Matching Teaching/Learning Style”, Journal for Nurses in Staff Development, 4, s.192-197.
  • Awla, H. A., (2014). “Learning Styles and Their Relation to Teaching Styles”, International Journal of Language and Linguistics, 2, (3), s.241-245.
  • Brown, D., (1978). “The Effects of Congruency Between Learning Styles and Teaching Styles on Collage Student Achievement”, College Student Journal, 12, s.307-309.
  • Charkins, R. J., OToole, D. M. ve Wetzel, J. N., (1985). “Linking Teacher and Student Learning Styles with Student Achievement and Attitudes”, Journal of Economic Education, Spring, s.115-120.
  • Demirbaş, O. ve Demirkan, H., (2003). “Focus on Architectural Design Process Through Learning Styles”, Design Studies, 24, (5), s.437-456.
  • Dunn, R. ve Dunn, K. J., (1993). Teaching Secondary Students Through Their Individual Learning Styles: Practical Approaches for Grades 7-12, Boston: Allyn and Bacon.
  • Erkan Yazıcı, Y., (2014). “Mimarlık Öğrencilerinin Perspektif Çizme Başarısı ile Öğrenme Stilleri Arasındaki İlişki”, Gazi Üniversitesi, Güzel Sanatlar Fakültesi, Sanat ve Tasarım Dergisi, 13, s.155-168.
  • Erkan Yazıcı, Y. ve Yazıcı, G., (2011).“The Effect of Learning Styles on the Performance of Architecture Students in Structural Design Courses”, 2nd International Conference on New Trends in Education and Their Implications, 27-29 Nisan, Antalya, s.1677-1681.
  • Fuller, C., (2005). Ben Farklıyım “Çocuğunuzun Öğrenme Tarzını Keşfedin”, İstanbul: Selis Kitapları.
  • Gümüşburun Ayalp, G., Şenyiğit, Ö. ve Erman, O., (2015). “Exploring the Learning Style Characteristics of Turkish Freshman Architecture Students with the Evidence of Learning Style Inventory”, Balıkesir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 17, (2), s.68-82.
  • Howe, M., (2001). Öğrenme Psikolojisi, İstanbul: Alfa Yayınları.
  • Jonassen, D. H. ve Grabowski, B. L. (1993). Handbook of İndividual Differences, Learning, and Instruction, Hillsdale, NJ, US: Lawrence Erlbaum Associates, Inc.
  • Joy, S. ve Kolb, D. A., (2009). “Learning Styles & Culture 1 Are There Cultural Differences in Learning Style?”, International Journal of Intercultural Relations, 33, s.69–85.
  • Kvan, T. ve Jia, Y., (2005). “Students’ Learning Styles and Their Correlation with Performance in Architectural Design Studio”, Design Studies, 26, (1), s.19-34.
  • Kolb, A. Y. ve Kolb, D. A., (2013). “The Kolb Learning Style Inventory 4.0: Guide to Theory”, Psychometrics, Research & Applications | Request PDF. Experience Based Learning Systems, Inc. https://www.researchgate.net/publication/303446688_The_Kolb_Learning_Style_Inventory_40_Guide_to_Theory_Psychometrics_Research_Applications (son erişim tarihi 30.10.2018).
  • Kolb, A. Y. ve Kolb, D. A., (2005). “Learning Styles and Learning Spaces: Enhancing Experiential Learning in Higher Education”, Academy of Management Learning & Education, 4, (2), s.193–212.
  • Kolb, D. A., (1999). The Kolb Learning Style Inventory, New Jersey: Hay Resources Direct.
  • Kolb, D. A., (1984). Experiential Learning: Experience as the Source of Learning and Development, New Jersey: Prentice-Hall.
  • Öztuna, S., (2013). “Bilişsel Biçem ile Öğrenme Biçemi Arasındaki İlişki”, Ekev Akademi Dergisi, 17(56), s.430.
  • Tucker, R., (2007). “Southern Drift: The Learning Styles of First- and Third-Year Students of the Built Environment”, Architectural Science Review, 50, (3), s.246-255.
  • Zhou, M., (2011). “Learning Styles and Teaching Styles in College English Teaching”, International Education Studies, 4, (1), s.73-77.