Okulöncesi Eğitim Ortamları Tasarımında Bir Parametre Olarak Esneklik

Yrd. Doç. Dr. B. Ece Şahin
Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu

Grup Odalarında Esneklik Gereksinimi

Okulöncesi eğitim sürecinde grup odası (etkinlik odası) olarak tanımlanan mekanlar çocukların zamanının büyük bir bölümünü geçirdiği ve farklı etkinliklerin gerçekleştirildiği yaşam alanlarıdır. İdeal bir grup odası tasarımında grup odasında farklı etkinliklere hizmet edebilmesi için tanımlı bölümler oluşturulması ve odadaki köşe olanaklarının artırılması gerekmektedir (Day; 2007, Olds; 2001). Etkinlik türleriyle bağlantılı olarak grup odalarında farklı bölümlere gereksinim duyulmaktadır. Olds (2001), okulöncesi eğitimin deneyim türlerini altı kategoriye ayırmakta; bu kategoriler için grup odasında aktif, sessiz ve kirli olmak üzere üç bölüm oluşturulmasını önermektedir (Tablo 1). Bu sınıflandırmada belirtilen kullanım önerileri incelendiğinde, bölgelerin aslında pek çok farklı deneyim için kullanılabilmesinin gerekliliği görülmektedir. Bu kapsamda grup odası tasarımında esneklik önemli bir tasarım parametresidir.

Grup odalarında çocukların çevrelerini gereksinimleri doğrultusunda düzenleyebilmesi önem taşımaktadır. Olds (2001), bir grup odası tasarımında dikkat edilmesi gereken 3 temel konuyu, mekanın kullanımını geliştirmek, davranışı düzenlemek, çocukların bağımsızlığını ve eğitim sürecini desteklemek olarak tanımlamaktadır. Isbell ve Betty (2001), grup odalarında esneklik sağlanması için işlevlerde çeşitlilik, esnek kullanılabilir mobilyalar, kolay taşınır, yeniden düzenlenebilir çözümler ve çocuğa oynayabileceği alanları seçme olanağının sunulması gerektiğini belirtmektedir. Bu açıdan grup odasında esneklik sağlanırken çocukların özgürce seçimler yaparak, farklı deneyimler yoluyla öğrenmesine olanak verebilmek için davranışların kısıtlanmadığı bir çevrenin tasarlanması önem taşımaktadır.

Okulöncesi eğitime öncülük eden yaklaşımlarda fiziksel çevredeki esnekliğe önem verilmiştir. Örneğin, 1907 yılında Maria Montessori tarafından Roma’da açılan anaokulunda (Casa dei Bambini/Children’s House) çocuklara seçim yapma, tercih etme olanağı ve hareket özgürlüğü sunabilmek için ilk kez, çocukların bağımsız, bireysel ya da birlikte kullanımlarına olanak vermek için, çocuk ölçeğinde mobilyalar kullanılmıştır (Krogh ve Slentz; 2011, Dudek; 2000). İkinci Dünya Savaşı sonrasında doğan Reggio Emilia yaklaşımında da, grup odalarının çocukların etkinliklerine, fikirlerine göre şekillenmesi gerektiği savunulmuştur (Koralek ve Mitchell; 2005). Çocukların seçimlerine önem verilen HighScope yaklaşımında da çocuğun kendi tercihiyle malzemeye ulaşabilmesi ve istediği yönde kullanabilmesine olanak verilmektedir (Kartal; 2008). Belirtilen yaklaşımlarda eğitim ortamındaki esnekliğin, çocuğun taşıyıp hareket ettirebildiği, ölçeğine uygun ve istediği malzemeye erişebilmesini sağlayan mobilyalarla sağlandığı söylenebilir. Bu çalışmada ise esneklik için eğitim ortamındaki bütün yüzeylerin ve mobilyaların farklı kullanım alternatifleri sunabilmesi önerilmektedir. Eğitim mekanları için bu gereksinime dikkat çekilmektedir. Genel olarak okullarda da, mobilyaların esnek; çekilebilir, açılır-kapanır, istiflenebilir olarak düşünülmesi ve bölümlerin öğrenciler tarafından tanımlanabilmesi gerektiği belirtilmektedir (Taylor; 2009). Okulöncesi eğitim ortamlarında ise duvarların depo, sergi, yazı, etkileşim yüzeyi ve döşemelerin oyun, oturma, her tür etkinlik için bir sahne olarak görülmesi; farklı yükseklik ve derinlikteki duvarlarda oturma elemanı, masa, raf, çalışma yüzeyleri oluşturulması; döşemelerde renk, doku, malzeme değişimleri ile birlikte düzey değişimlerinden yararlanılarak sert, yumuşak, düz, eğimli alanların sağlanması ve açılıp-kapanan mobilyalardan yararlanılması önerilmektedir (Olds; 2001). Bu bağlamda bir örnek olarak Japonya’daki en büyük anaokulu Fuji Kindergarten gösterilebilir. Açık-plan şemasına sahip anaokulunda Montessori ilkeleri benimsenmiştir. Çocukların kendi öğrenimlerinde yönlendirici olması için cesaretlendirilmesi ve becerilerin gelişimi için çevre bir araç olarak görülmüştür. Mobilyaların seçiminde bu yaklaşım gözetilerek farklı amaçlara hizmet edebilecek üç yüzeyli ahşap kutulardan yararlanılmıştır (Resim 1, 2, 3). Çocuklar tarafından kolay taşınabilmesi ve düşürüldüğünde zarar vermemesi için sert ancak hafif ve yumuşak bir etki sağlayan Paulownia ağacından üretilmiş kutuların, oturma elemanı, çalışma yüzeyi, depolama birimi, küçük duvarlar yaratarak mekan bölücüsü olarak kullanılabilmesi amaçlanmıştır (Holder; 2014). Anaokulunda her ay, öğretmenler ve öğrenciler tarafından eğitim ortamlarındaki mobilyaların yeniden düzenlendiği ve bu deneyimin çocuklar için bir oyun süreci olarak da değerlendirildiği belirtilmektedir (http://ideas.ted.com/inside-the-worlds-best-kindergarten/,2016).

Bu bağlamda çalışmada grup odaları için gereken esnekliğin çok işlevli tasarımlar aracılığıyla sağlanması doğru bir yaklaşım olarak kabul edilmekte, çocuklar ve öğretmenlerin kendi eğitim ortamlarında çok işlevli tasarımların kullanımını nasıl değerlendirdikleri incelenmektedir.

Çocukların Perspektifi ve Çalışma Süreci

Çocukların yaşamlarını ilgilendiren her konuda söz sahibi olmasının gerekliliğine ilişkin bakış açısı, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi (1989) sonrasında hızla gelişmiştir. Sözleşme sonrasında çocukların haklarına saygı; konuşma, seçme ve kendileriyle ilgili kararları değiştirme özgürlükleri yönündeki görüşler önem kazanmıştır. Bu bağlamda, 3-6 yaş aralığındaki çocukların da gereksinim ve isteklerinin öğrenmekten uzak kalınmaması gerektiği; doğru bilgi alınmaması, sürecin zor olması ve çocukların katılımcı olmak istememesi gibi ön yargıların yanlış olduğu vurgulanmaktadır. Uygun yöntem ve tekniklerle, okulöncesi dönemde çocukların günlük yaşamlarına, yaşam alanlarına ve kendi geleceklerine ilişkin eşsiz ve özel beklentilere sahip olup, araştırma sürecine katılmaktan büyük bir mutluluk duydukları ve kendi deneyimleri ışığında doğru tanımlar ortaya koydukları ifade edilmektedir (Alderson; 2004, Clark; 2010, Hart; 2005, Jones; 2004, Thomson; 2008, Holmes; 2005). Bu çalışmanın dayandığı doktora tezinde çocuklara farklı ifade yolları sağlayabilmek amacıyla sözel ve görsel yöntemlerden yararlanılmıştır. Bu makalede ise film izleme, beyin fırtınası, hayallerdeki sınıfın çizilmesi ve birebir görüşme olarak tanımlanabilecek yöntemlerle ulaşılan bulgular sunulmaktadır.

Çocukların katılımcı olduğu araştırmalarda görsel malzeme kullanımının -imajlara olan ilgileri ve günlük yaşamlarında önemli yeri olan görsel araçlarla çalışmaktan hoşlanmalarına bağlı olarak- çocukların katılım düzeyini artırdığı ve kendilerini ifade edebilmelerini sağladığı belirtilmektedir. Araştırmalarda, görsel malzemenin hazır olarak çocuğa sunulması ve görsellerin çocuklarla birlikte hazırlanması biçiminde iki yaklaşım uygulanabilmektedir (Thomson; 2008). Bu çalışmada, çocukların çok işlevli mobilya tasarımları hakkındaki değerlendirmelerini alabilmek için görsel malzemenin hazır sunulması uygun görülmüştür. Bu kapsamda, 6 adet farklı kullanım alternatifleri sunan mobilya örneklerinden oluşan bir film çocuklara izletilmiştir. Filmde, internette en yaygın kullanılan arama motorunda “changeable furniture” ifadesiyle yapılan aramalar sonucunda ulaşılan videolar kullanılmıştır (Resim 4, 5). Film sonrasında çocuklarla çok işlevli tasarımların yaşamlarına neler kazandıracağına ilişkin bir beyin fırtınası yapılmıştır. Çalışmanın sonraki sürecinde çocuklardan hayallerindeki sınıfı çizmeleri istenmiştir. Çizim, küçük çocukların yazmayı öğreninceye kadar kendi ifadelerini yansıttıkları bir araç, bir anlamda onların yazısı olarak nitelendirilmekte; çocukları dinlemek için önemli bir katılımcı araştırma tekniği olarak görülmektedir. Çocukların resimlerinin araştırmacının tek başına yorumlamaması ve çocuğun kendi resminde anlatmak istediğinin ona sorulması gerektiği vurgulanmaktadır (Lange-Küttner; 2008, Holmes; 2005). Bu çalışmada da, çocukların resim yaparak kendilerini ifade edebilmelerine olanak verilmiş, hayallerdeki sınıfın çizilmesi etkinliği sonrasında her çocuğun ayrı olarak düşüncelerini anlatması sağlanmıştır.

Belirtilen çalışma süreçlerindeki katılımcılar sosyo-ekonomik açıdan üst, orta ve alt gelir gruplarından çocukların eğitim aldığı Bursa’da devlete ait üç bağımsız anaokulundaki eşit sayıda kız ve erkek olmak üzere, 5 yaşında 30 çocuk ve öğretmenleridir. Bulguların sunumunda üst gelir grubundan başlayarak okullar 3, 2 ve 1 olarak kodlanmıştır.

Bulgular

Çalışma sürecinde üç anaokulundaki çocuklar arasında, ilgi, istek, çalışma sürecindeki diyaloglardaki kavrayış ve kendini ifade etme düzeyi açısından bir farklılıkla karşılaşılmamıştır. Çocukların ilgi, kavrayış, ifade ve beceri düzeylerindeki benzerlik, okulöncesi eğitim sürecinin katkılarının bir işareti olarak yorumlanmıştır. Film izlenmesi öncesinde, mobilya tasarımlarının çocuklara yabancı gelebileceği ve etkilenme düzeylerinin düşük olabileceği düşünülmüş iken, tam tersine çocuklar filmi tekrar, tekrar izlemek istemiştir. Bu durum öğretmenler tarafından çocukların ilgi ve hoşlanma düzeylerinin yüksek olduğunun göstergesi olarak yorumlanmıştır.

Çocuklar ve öğretmenlerin ifadeleri, grup odalarının çok işlevli, değişebilirlik özelliği taşıyan bir anlayışla tasarlanmasının gerekliliğini yansıtmaktadır. Grup odalarında gerçekleşen farklı etkinlikler nedeniyle çok işlevli tasarımların, bu dinamik işleyişe uygun bir çözüm olduğuna ilişkin yorumlar, çocuklar ve öğretmenlerden tarafından ifade edilmiştir. Farklı kullanım olanakları sunan tasarımlar, çocukların bir malzemeyi farklı amaçlar için kullanma arayışına da yanıt verebilmesi açısından yararlı bulunmuş; çocukların da izledikleri tasarımları bu yönde kullanmaya istekli oldukları görülmüştür. Çocuklar ve öğretmenler tarafından, kendi gereksinimleriyle bağlantı kurarak çok işlevli yeni tasarımlar önerilmiştir. Belirtilen bu genel yorumlara ulaştıran bulgular aşağıda sunulmaktadır:

  • Okulöncesi eğitim sürecinin desteklenmesinde çok işlevli tasarımlara gereksinim duyulmaktadır:

“Uzayan koltuğu yanımızda geziye götürebilirdik, orada hemen otururduk. Uzayan koltuğu bahçeye de taşıyabilirdik (2)”.

“Uzayan koltuk hiç yer kaplamaz. Hepimiz oturabiliriz, bu kadar (eliyle çok anlatıyor) açınca birlikte çizgi film izleriz, sandalye almaya da gerek kalmaz (1)”.

“Çok güzel keşke sınıfta da sandalyeler katlansaydı. Sınıfımız küçücük olduğu için iyi olurdu (3)”.

“Bu ayakkabı dolabı (üzeri üçgen) yatak oluyor, bizimkisi olmuyor, olsa yorulunca yatardık. Bu uzayan koltuk, ben renkli olsun istedim, renkli daha güzel olurdu (2), (Resim 6)”.

“Özellikle anaokullarında, kuklalar, legolar gibi pek çok malzeme var. Sınıflarda bu tarz değişebilir sistemler olsa, önemli bir yarar sağlanabilir. Böyle tasarımlar sınıfımızı verimli kullanmamızı da sağlar, şu an böyle kullanamıyoruz (Öğretmen 2)”.

“Sınıfta etkinlikler için mekanı uygun hale getirebilmemiz gerekiyor ve bunu ancak ben yapabiliyorum. Mesela, halka olmak için masaların çekilmesi gerekiyor, bazen sandalyeye çıkıp tavandan bir şeyler asmamız gerekiyor, bu açıdan keşke sınıfta tavandan çektiğimizde inen bir sistem olsa ve biz bu çalışmayı daha kolayca yapabilsek (Öğretmen 3)”.

  • Okulöncesi eğitim sürecini destekleyen çok işlevli tasarımların geliştirilmesi için çocukların ve öğretmenlerin görüşleri ışık tutmaktadır:

“Sınıfta duvardan dolabı çevirince yatardık isteyince, ne güzel olurdu. Menekşeler (sınıfı) gibi bizim de yatma yerimiz olurdu (1)”.

“Masa kalkınca keşke altından yemek yeme yeri çıksaydı, sınıfta isteyince bir şeyler yerdik (1)”.

“Bu 15 kişilik bir yatak (yeşil), büyüyor ve kısalıyor. Kim yatmak isterse o kadar (1), (Resim 7)”.

“Sınıfımız büyük değil, oyun zamanında masaların yukarıya kalkabilmesi, ders yaparken aşağıya inmesi çok iyi olurdu. Duvardan açılan yataklar, uyuyan sınıflar, 5 yaşlar için çok güzel, harika bir çözüm olurdu (Öğretmen 3)”.

“Sınıfta bir mutfak köşesi olsa, çevirsek arkasındaki deney köşesi ortaya çıksa, böyle ikili kullanımlar bizim için çok yararlı olurdu. Dolap kapakları da yalnızca kapak gibi olmasa, içinden gizli bir bölme çıkabilir şekilde düşünülebilir. Mesela çocuklar üstlerini örten şeyi çok seviyorlar, kendilerine ait bir bölüm yaratmak hoşlarına gider, çocuk duvardan çekip açtığında bir üst örtü oluştursa sonra kendi işi bitince tekrar kapatsa çok güzel olabilir (Öğretmen 1)”.

  • Okulöncesi eğitim mekanlarındaki statik tasarımlar esnek kullanımı engellemekte; zaman, dikkat ve sınıf kontrolü kaybedilmesine neden olarak eğitim sürecini olumsuz etkilemektedir:

“Oyun oynarken sandalyeleri kenara çekmek zorunda kalmazdık, sandalyeleri katlardık (2)”.

“Oyun zamanı koşarken sandalyeleri kapatırdık, katlardık, çarpmazdık (3)”.

“Biz gün içerisinde değişen etkinliğe göre sınıfımızın şeklini değiştiriyoruz. Bu açıdan mobilyaların sabit olması bize çok zor geliyor, taşıması zor, ağırlar  (Öğretmen 1)”.

“Sınıfımız küçük olduğu için, sınıfta yaptığımız etkinlikler için sınıfın düzenini uygun hale getirebilmeye çalışmak ancak benim ya da bir başka öğretmenin yapabileceği bir şey. Bu süre bizim için hem büyük bir zaman kaybı, hem de çocukların dikkati dağılıyor ve sınıfın kontrolü kayboluyor (Öğretmen 3)”.

  • Çok işlevli tasarımlar çocukların bir malzemeyi amacı dışında kullanma isteğine yanıt vermektedir:

“Uzayan koltuk her şey oluyor, çok güzel (1)”.

“Uzayan koltuk resim yaparken masa da olurdu (2)”.

“Bu uzayan koltuğu, arabayla oynarken çevirerek yol yapabilirdim, kaydırak gibi de olurdu dalgalı dalgalı, arabaları üstünden kaydırırdım. Uzayan koltuğun üstüne çıkıp oynanırdı da (2),

(Resim 8)”.

“Bu uzayan koltuk dolaplı uzayan koltuk; köprü gibi oluyor. Bu da uzayan koltuk, bu renklisi ama, renk değiştiriyor. Bu koltuğu ben kapı gibi yapardım, oyuncak kutusu yapardım (2),

(Resim 9)”.

“Amacına özgü olarak kullanmak yalnızca bize, yani yetişkinlere özgü bir durum, istediklerinde değişen bir ortam görmek onlar için bu açıdan çok yararlı olacaktır (Öğretmen 1)”.

Değerlendirme

Çalışma sürecinde çocuğun tercihiyle değişebilen, farklı kullanım olanakları taşıyan tasarımlar eğitim mekanlarına aranan esnekliği kazandıracak bir çözüm olarak değerlendirilmiştir. Çocuklar tarafından, mobilya tasarımlarının sunduğu farklı kullanım olanakları, yaşamlarına katkı sağlayan bir özellik olarak değerlendirilmiştir. Bu tasarımlar, çocuklar ve öğretmenlerin, grup odalarına esneklik kazandıracak, kendi beğeni ve gereksinimleriyle uyumlu yeni tasarımlar hayal etmesine de olanak yaratmıştır. Öğretmenler tarafından grup odalarındaki alan büyüklüklerinin yetersizliği eleştirilmiş, çok işlevli tasarımların bu soruna da bir çözüm sağlayacağı vurgulanmıştır. Türkiye’de 2013 yılında hazırlanan “Eğitim Yapıları Asgari Tasarım Standartları Kılavuzu”nda, grup odaları için daha önce bir çocuk için gereken 1,5 m2’lik alan, 2,3 m2’ye çıkarılmış olsa da, grup odalarının geneli henüz bu boyutlarda değildir. Grup odasındaki yüksek yoğunluğun olumsuz etkileri, farklı çalışmalarda belirtilmektedir. Örneğin, Smith ve Connoly (1980) ve Gifford (1997, 2002)’a göre çocuk başına düşen alan 2,8 m2’den az olduğunda, yüksek yoğunluk çocuklarda negatif duyguların oluşumuna, aşırı heyecana ve sosyal ilişkilerde olumsuzluklara neden olmaktadır (Walden; 2009). Farklı ülkelerde de okulöncesi eğitim mekanlarının alan büyüklükleri açısından yetersizliği eleştirilmektedir. Örneğin İtalya’da çocuk başına düşen gerekli iç mekan alanı en az 7,5 m2 olarak tanımlanırken, var olan durumda bir çocuk için ortalama 2,2 m2 sağlanabildiği belirtilmektedir (Dudek; 2000, Olmsted ve Ark.; 2001). Bu bağlamda okulöncesi eğitim ortamlarının, eğitim sürecinin dinamik yapısıyla uyumlu olarak, farklı kullanım amaçlarına hizmet edebilecek yönde tasarlanmasına önem verilmelidir. Bu çalışmada okulöncesi dönemde seçilen doğru iletişim yöntemleriyle çocukların görüş ve önerilerinin alınabildiği; çizimin onlar için önemli bir ifade aracı olduğu ve filmde izledikleri örnek tasarımları yaşamlarına sağlayacağı katkılarla ilişkili olarak yorum yapabilecek düzeyde algılayabildikleri görülmektedir. Bu bağlamda, okulöncesi eğitim sürecini destekleyen tasarımların geliştirilmesinde çocukların katılımının sağlanmasına ve görsel araçlardan yararlanılmasına önem verilmelidir.

Not: Bu çalışmada, B. Ece Şahin tarafından Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu danışmanlığında tamamlanmış olan “Okulöncesi Eğitim Sürecinde Çocukların Tasarıma Katılımı: Bağımsız Atölye Modeli” adlı doktora tezi kapsamında elde edilen bulgular sunulmaktadır.

Kaynaklar

  • Alderson, P.; “Ethics”, Doing Research with Children and Young People, S. Fraser, V. Lewis, S. Ding, M. Kellett & C. Robinson (Editörler), 97-112, London: Sage Publications, 2004.
  • Clark, A.; “The Mosaic Approach and Research with Young Children”, The Reality of Research with Children and Young People, V. Lewis, M. Kellet, C. Robinson, S. Fraser, S. Ding (Editörler), 142-161, London: Sage Publications, 2004.
  • Clark, A.; “Transforming Children’s Spaces, Children’s and Adults’ Participation in Designing Learning Environments”, Oxon: Routledge, 2010.
  • Day, C.; “Environment and Children: Passive Lessons from the Everyday Environment”, Oxford: Elsevier, 2007.
  • Dudek, M.; “Kindergarten Architecture, Space for the Imagination”, London: Spon Press, 2000.
  • Gifford, R.; “Environmental Psychology, Principles and Practice” (2nd ed.), Boston: Allyn and Bacon, 1997.
  • Gifford, R.; “Educational Environmental Psychology. Environmental Psychology, Principles and Practice” (3rd ed.), Boston: Allyn and Bacon, 2002.
  • Hart, R.; “Children’s Participation: From Tokenism to Citizenship”, Florence: UNICEF International Child Development Centre Press, 1992.
  • Holder, H.; “Furniture and Equipment in Learning Spaces”, Building Schools, Key Issues for Contemporary Design, Prue Chiles (ed.), 221-235, Basel: Birkhauser, 2015.
  • Holmes, G. R.; “Doing Your Early Years Research Project: A Step by Step Guide”, London: Paul Chapman Publishing, 2005.
  • Isbell, C.; Exelby, B.; “Early Learning EnvironmentsThat Work”, Beltsville, MD: Gryphon House, 2001.
  • Jones, A.; “Involving Children and Young People as Researches”, Doing Research with Children and Young People, S. Fraser, V. Lewis, S. Ding, M. Kellett & C. Robinson (Editörler), 113-130, London: Sage Publications, 2004.
  • Lange-Küttner, C.; “Figures In and Out of Context: Absent, Simple, Complex and Halved Spatial Fields”, Drawing and the Non-Verbal Mind: A Life-Span Perspective, C. Lange-Küttner, A.Vinter (Editörler), 195-216, Cambridge: Cambridge University Press, 2008.
  • Kartal, H.; “Geçmişten Günümüze Erken Çocukluk Eğitimi Uygulamaları”, Bursa: Ezgi Kitabevi Yayınları, 2008.
  • Koralek, B.; Mitchell, M.; “The Schools We’d Like: Young People’s Participation in Architecture”, Children’s Spaces, M. Dudek (Ed.), 114-153, Oxford: Architectural Press, 2005.
  • Krogh, S. L.; Slentz, K. L.; “Early Childhood Education, Yesterday, Today, and Tomorrow”, New York: Routledge, 2011.
  • Olds, A. R.; “Child Care Design Guide”, New York: McGraw-Hill, 2001.
  • Olmsted, P. P.; Ojala, M.; Oden, S.; “Physical Characteristics of Early Childhood Settings”, In P. P. Olmsted, J Montie (Editörler), Early Childhood Settings in 15 Countries (209-241). Michigan: High/Scope Press, 2001.
  • Smith, P. C.; Connoly, K. J.; “The Ecology of Preschool Behaviour”, New York: Cambridge University Press, 1980.
  • Şahin, B. E.; “Okulöncesi Eğitim Sürecinde Çocukların Tasarıma Katılımı: Bağımsız Atölye Modeli”, Doktora Tezi (Yayınlanmamış), Uludağ Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık Bölümü, 2011.
  • Taylor, A.; “Linking Architecture and Education, Sustainable Design of the Learning Environments”. Albuquerque: University of New Mexico Press, 2009.
  • Thomson, P.; “Children and Young People: Voices in Visual Research”, Doing Visual Research with Children and Young People P. Thomson (Ed.), 1-19, London: Routledge, 2008.
  • Walden, R.; “Schools for the Future, Design Proposals from Architectural Psychology”, Cambridge: Hogrefe, 2009.
  • http://ideas.ted.com/inside-the-worlds-best-kindergarten/,2016
  • http://archpaper.com/wp-content/uploads/2016/06/Fuji-Kindergarten-Courtesy-of-Tezuka-Architects-e1466111683833.jpg, 2016
  • http://www.japantimes.co.jp/wp-content/uploads/2014/03/p11-school-architecture-b-20140303.jpg, 2016
  • http://openbuildings.com/buildings/fuji-kindergarten-profile-2425/media/232279/show, 2016
  • http://i2.wp.com/blog.ed.ted.com/wp-content/uploads/2015/05/takaharu_tezuka_07.jpg
  • http://hipsterhead.com/wp-content/uploads/2014/12/Seating-solutions-expand-furniture-12-12-2014-1.jpg, 2016
  • https://www.youtube.com/watch?v=Luwc_ejaLjw, 2016
  • https://www.youtube.com/watch?v=bcIkPJf6O6w, 2016