İnşaat Projelerinde Risk Yönetiminin Önemi ve Riskleri Azaltmaya Yönelik Öneriler

Doç. Dr. Rümeysa Kömürlü
Mustafa Doğru

Belirsizliklere sahip fakat insanın karar vermesi gereken her durum, risk kavramı ile ilgilidir. İnsanlar belirsiz projelerde sorumluluk alma konusunda isteksizlik eğiliminde olabilirler. Çoğu insan, büyük risk içeren durumların kötü olduğunu ve bu durumlardan mümkünse kaçınılması gerektiğini düşünür. Riskten kaçmanın mantığında, belli bir miktar varlık kaybının rahatsız ediciliğinin, aynı miktar kazancının vereceği memnuniyetten daha şiddetli olması yatmaktadır. Günümüz iş dünyasında, karar vermede risk almanın önemli bir rolü olduğu düşünülür; kayıp riski, getiri beklentisini daha fazla güçlendirir. Risk, zamanla farklı biçimlerde kendini gösterebilmektedir. Riskler belirsizlikten doğar ve bilgi eksikliğinden kaynaklanır (1).

İnşaat sektörünün karmaşık yapısı ve her projenin kendine özgü oluşu, bu sektörü yüksek risk içeren bir sektör yapmaktadır. Riskler süre, bütçe ve kalite gibi temel hedefleri doğrudan ya da dolaylı yoldan etkilemektedir. Yapım projelerinde, çeşitli yetenek ve ilgi alanlarına sahip çok sayıda insana gereksinim vardır. Birbirinden farklı ancak ilişkili geniş bir yelpazedeki pek çok iş için, bu kişilerin koordinasyonu gereklidir. Hem bu yapısal özellikler hem de dış belirsizlikler projelerin karmaşıklığını çoğaltır. Tahmin edilemeyen maliyet artışları, iş programındaki gecikmeler ve imalat kalitesinin düşüklüğü gibi durumlarla yapım projelerinde sıkça karşılaşılır (2). Yapım projelerindeki risklerin en az seviyeye indirilerek kontrol altında tutulması ve farklı risklere karşı doğru önlemlerin alınması, ek maliyetlerin oluşmaması açısından önemlidir (3).

Riskin Tanımı

Riskin kelime kökeni ya Arapça rızık/rısk ya da Latince riziko/rizikum sözcüklerinden gelmektedir. Rızık, insana Tanrı tarafından verilen ve üzerinden kâr elde edilebilen herhangi bir şey olarak adlandırılabilir. Riziko ise örneğin bir denizcinin denizde karşılaştığı kayalık gibi engel olarak adlandırılabilir. Böylelikle rızık, beklenen iyi sonuç anlamına gelirken; riziko ise istenmeyen kötü bir sonuç anlamına gelir (4).

Ekonomi tarihi boyunca sosyologlar risk ve belirsizliği konu almışlardır. Bernard Shaw, Çince’de riskin iki şeklin yan yana getirilerek yazıldığını, bunları hayatın içindeki tehlike ve fırsata benzettiğini belirtir (5). Risk, gerçekleşmesi muhtemel istenmeyen bir durumdur; yangın, kaza, hırsızlık, infilak gibi olayların sabit toplamı, gerçek riskin seviyesini gösterir (6). Gelecekte ortaya çıkabilecek kayıp, tehlike veya hasara yönelik belirsizlik içeren tüm etkenler, riskin tanımı içerisinde incelenebilir. Kayıp tehlikesi %100 olursa kayıp kesindir ve risk yoktur; yani risk, kayıp olasılığı olarak tanımlanabilir.

Risklerin Sınıflandırılması

Risk hayatımızın her alanında farklılık gösterdiği için değişik şekillerde sınıflandırabilmektedir (7). Sınıflandırmadaki temel amaç, risklerin daha iyi tanımlanabilmesi, ölçülebilmesi,

değerlendirilebilmesi ve yönetilebilmesidir. Uralcan (5), riskleri şu şekilde sınıflandırmıştır:

  • İfade Ettiği Anlam Açısından Riskler: Temel ayrımlardan birisi risklerin gelecek için ifade ettiği anlamdır. Riskin doğasına bağlı olarak yapılan ayrımdır. Ayrımdaki esas, kaybetme riskine karşın kazanma olasılığının olup olmadığıdır.
  • Etki Alanlarına Göre Riskler: Bireyleri veya kitleleri etkilemiş olması önemli bir ayrımdır.
  • Gerçekleşmesine Etki Eden Faktörlere Göre Riskler: Risk kontrolünde, riskin gerçekleşmesini etkileyen olaylar da önemlidir. Riskler fiziksel nedenlerle gerçekleşebileceği gibi, kişilerin moral durumlarından da kaynaklanabilir (5).

Papageorge (8) riskleri; tek, seri ve eş zamanlı riskler olarak 3 sınıfa bölmüştür;

  • Tek gelişen riskler, pek çok nedenle ortaya çıkabilir ve her biri ayrı analiz edilebilir. Bu riskler genellikle başlangıcı ve bitişi belirlenmiş süreçlerde oluşur. Tek bir olay olarak tanımlanabilir, diğer risklerle aynı anda gerçekleşmez ve onların etkisi diğer risklerin gelişimini etkilemez.
  • Seri halinde gerçekleşen riskler, tek gelişen riskin dizi halinde gerçekleşmesiyle meydana gelir. Ancak bağımsız değillerdir, bir olayın gelişimi diğer bir olayın ortaya çıkmasına neden olur. Buna risklerin domino etkisi veya zincirleme etkisi de denir. Seri halinde gelişen risklerin toplam etkisi, zincirleme etki içerisindeki olayların her birinin etkisinin toplamıdır.
  • Eş zamanlı gerçekleşen riskler, iki veya daha çok riskin aynı anda gerçekleşmesi haliyle oluşur. Bu durum, iki veya daha çok tek ve/veya seri risklerin aynı anda gerçekleşmesi halidir (8).

Risklerin Değerlendirilmesi

Risk değerlendirilmesi; hasar veya kayıp etkilerinin, riskin tekrarlanma sıklığı ve şiddeti açısından belirlenmesidir, hasar verebilecek tehlikeleri önleyen tekniklerin geliştirilmesi ve bu teknikler arasında işletmeye en uygununun seçimi olarak belirtilebilir. Risk tanımlandıktan sonra mutlaka değerlendirilmelidir. Bu şekilde, olası kayıplara yol açacak hasarlar hem maliyet hem de hasarların meydana gelebilme sıklığı doğrultusunda öngörülebilir. Bu tür bilgilerin varlığı risk yönetimi ve özellikle risk değerlendirilmesinde çok yararlıdır. Risk değerlendirilmesinde birkaç yöntem kullanılır:

  • Birinci yöntem olan hızlı sıralamada, risk yöneticisi operasyondaki insanlarla birlikte olası hasarları ve hasarların şiddet derecesini, tekrarlanma sıklığını, önlemleri ve muhtemel başarısızlıkları tespit eder. Bu yöntem riskle ilgili yorum yapılmasını sağlar.
  • İkinci yöntem, hasarı büyüklük ve olabilirlik durumuyla sınıflandırarak değerlendirmedir. Risk yöneticisi, işletmenin ilgili bölümlerdeki faaliyetlerini inceleyerek hasarın şiddet ve olabilirlik değerlerini bulur. Bu değerlerin çarpımıyla, risk sıralaması (indeksi) tablosu veya risk seviyelerini gösteren bir tablo oluşturulur.
  • Üçüncü yöntem, kantitatif (nicel) değerlendirmedir. Matematik ve fizik kanunları kullanılarak tekrarlanma sıklığı ile kaza etkilerinin şiddeti de ölçülür. Bu yöntem hata ve olay ağacı analizini de barındırır. İdeal olan hem nicel hem de nicel olmayan değerlendirmelerin birlikte yapılmasıdır (6).

İnşaat Projelerinde Risk Yönetimi

Risk yönetimi; bir projede planlama, analiz etme ve riskin kontrol süreçlerini içermektedir. Risk yönetiminin hedefleri, projede olumlu olayların ihtimallerini ve etkilerini çoğaltmak, olumsuz olayların olasılığını ve etkilerini azaltmaktır (9).

İşletmelerin ana amacı kârlılıklarını çoğaltmaktır. Bunu yaparken personeli, teçhizatı, makine ve malzemeleri korumak isterler. Risk yönetimi hem kazaların önlenmesini hem de kârlılığın artırılmasını sağlar. Risk yönetiminin temel hedefi, risk-getiri profilinin anlaşılması ve stratejik hedeflerin gerçekleştirilmesinin sağlanmasıdır. Yüksek risk, yüksek getiri sağladığından, risklerin belirlenmesi ve ölçümlenmesi önemlidir. Risk yönetimiyle, riski ortaya koymak, kontrol etmek, onu ölçülebilir hale getirmek mümkündür (10).

Risk yönetimi, işletmelerin risklerini en optimum ve ekonomik seviyede değerlendirip, risklerden en az derecede etkilenmeyi amaçlayan yöntemler topluluğudur (11). Böylece risk yönetimi, risk algılanması ve analizi ile riske karşı hazırlıklı olunmasını sağlar (12).

Risk yönetimi, işletmeler için stratejik bir konudur. İşletmeler, kuvvetli risk yönetimi adımlarıyla, hem maruz kalabilecekleri riskleri kontrol ederek zararlarını azaltır, hem de bu riskleri önlemeye yönelik stratejiler oluşturabilirler. Sağlam bir risk yönetim sistemine sahip olan işletmeler piyasa, kredi ve operasyonel riskleri ayrıntılı olarak inceler, meydana gelebilecek kriz durumlarını önceden belirler, kayıpları azaltmak için önlemler alır, aldıkları risk ile kazançlarını önceden değerlendirirler (10).

İşletmelerde meydana gelebilecek risklerin önceden dikkatli bir şekilde ve tüm ayrıntılarıyla tanımlanıp değerlendirilmesi ve bu riskleri azaltacak veya tamamen ortadan kaldıracak önlemlerin alınmasını sağlayan süreç, risk yönetiminin bir diğer tanımı olarak yapılabilir.

Risk Yönetimi Süreci

Proje risk yönetiminde asıl amaç, belirsizliği fırsatlara çevirerek riskleri kontrol etmektir. Tüm projeler; girdi, süreç, çıktı ve geribildirimlerden oluşan döngüyle basit bir yönetime sahipken, risk yönetimi belirsizlik, olasılık veya öngörülemeyen karmaşık durumlardan oluşur. Risk yönetiminin aşamaları şöyledir:

  • Riskin tanımlanması: Riskin tipi ve kaynağı tanımlanır.
  • Riskin sınıflandırılması: Tipine göre riskin kişi veya kuruluşlar üzerindeki etkisi değerlendirilir.
  • Risk analizi: Riskin tipine bağlı sonuçlar, analitik tekniklerle değerlendirilir. Farklı ölçüm teknikleri kullanılarak risk etkilerine değer biçilir.
  • Risk tutumu: Risk hakkındaki herhangi bir karar, kişi veya kuruluşun karar tutumundan önemli şekilde etkilenecektir.
  • Risk tepkisi: Riskin nasıl yönetilmesi gerektiği ele alınır (13).

Proje risk yönetimi, olası terslikler sonrası müdahale değil, bu olaylar gerçekleşmeden yapılan hazırlıklardır. İleriye dönük planlarla projeyi amacından sapmadan başarıya ulaştırabilecek alternatif planı seçmek mümkündür.

Projelerin girdi ve çıktıları arasındaki ilişkileri zorlaştıkça; analiz yapmak ve olası gidişatı öngörmek güçleşebilir. Böyle zamanlarda simülasyon teknikleriyle, proje değişken ve riskleri modellenebilir. Risk analizi yapılarak en iyi ve en kötü senaryolar ile gelişmelerin tahmini daha sağlıklı yapılabilir. Büyük belirsizlikler projenin erken aşamalarında ortaya çıkar. Olabildiğince fazla risk proje başlangıcında belirlenmeli ve değerlendirilmelidir. Risk yönetimi tüm proje süresince devam etmelidir (1).

İnşaat Projelerinde Riskler

Sektörde proje üretim ve yönetim maliyetleri öngörülmeye çalışılmakla birlikte bu maliyet hedeflerindeki herhangi bir sapma beklenmedik sonuçlar doğurabilmektedir. Ayrıca yetersiz yapılan analizler ekonomik kayıp kaygısıyla, risk düzeyi yüksek olan projelerden kaçınmaya sebep olabilir. Bu nedenlerle risk yönetiminin gerekliliği önemlidir (14).

İnşaat diğer sektörlerle karşılaştırıldığında, farklı risk kaynaklarının maliyet artışı veya projelerin başarısızlıkları gibi sonuçlara neden olduğu anlaşılır. İnşaat projelerinin, proje, ülke ve pazardan kaynaklanan belirsizliklere sahip oluşu, risk yönetimini zorlaştırmaktadır. Sistemin işlemesi için, farklı senaryolarda proje performansının ölçülmesi ve geçmiş deneyimlerin yeni projelerde kullanılması, risk yönetim sistemlerinin geliştirilmesinde kaçınılmaz olmuştur (15). İşletmelerin potansiyel kayıplarının belirlenmesinde, faaliyet alanıyla ilgili risklerin neler olduğunun tanımlanması gereklidir (16). İnşaat projelerinde risk kaynakları sınıflandırılmasından sonra en önemli adım, projenin gerçekleşmesinde karşılaşılacak risklerin neler olduğunun belirlenmesidir.

İki ayrı inşaat projesinin birbirinin tamamen aynısı olması rastlanan bir durum değildir. Doğaları gereği yapım projeleri birbirlerinden farklıdır ve bu da her projenin tamamen kendi parametreleriyle düşünülmesi gerektiği anlamına gelir. Ancak, etkin bir risk yönetim sistemi tüm farklı projelere uygulanabilen bir grup teknik içerir.

Risklerin Gözlemlenmesi ve Kontrol Edilmesi

Risklerin gözlemlenme ve kontrol edilmesi tüm risk yönetimi süreçleriyle ilişkilidir. Yeni oluşabilecek risklere karşı daima kontrol yapılmalıdır. Burtonshaw-Gunn (17) bu sürecin tanımlanmış riskleri izlemeyi, arta kalan ve yeni riskleri gözlemlemeyi ve bunlara ek olarak risk yanıtı uygulamalarını gözden geçirmeyi içerdiğini öne sürmüştür. Risklerin izlenmesi ve kontrol edilmesiyle ilgili tüm sorumluluklar açıkça belirtilmelidir (18).

Literatür araştırmasında toplanan veriler ışığında, gözlemlemenin ve kontrol etmenin risk yönetim sürecinin en kapsamlı ve önemli adımlarından biri olduğu açıkça görülmektedir. Bir projenin yaşam döngüsü sürecinde risklerin gözden geçirilmesi, ilgili dokümanların, standartların, prosedürlerin ve kayıtların güncelleştirilerek sürdürülmeleri şarttır (19). Benzer fikirle, Ren-hui ve Feng-yong (20) bu aşamanın proje tamamlanmadan bitmeyeceğini ve projenin döngüsü boyunca risk yönetim sürecinin devam edeceğini savunmuştur.

Risk Azaltma Metotları

Riskleri azaltmaya dayanan stratejiler, bilginin nedenleri, sonuçları, olasılığı ve kontrol edilebilirliği ile ilgilidir. Kaynaklar sınırlı ise, gerçekleşme ihtimali en yüksek, gerçekleştiğinde en kontrol edilebilen ve en büyük sonuçlara yol açan risklerin üzerine gitmek en mantıklı adımdır. Örneğin Sydney merkezindeki bir hızlı yapım (fast track) projesinde yerel halk, sesten ve tozdan rahatsız olmuş ve bu inşaat alanındaki çalışma saatlerini sınırlamıştır. Planlamaya bu riskler eklenerek ve yapılan anlaşmayla yerel halkla uzlaşılarak inşaata devam edilmiştir. Bu riskin nispeten kontrol edilebilir nedenlere sahip olduğu aşikârdır. İngiltere’de bir projede ise yeni bir köprü yapımında çalışanlar hepatit mikrobu taşıyan nehrin suyuna maruz kalmışlardır. Bu problem araştırıldıktan sonra, çalışma şartları değiştirilerek ve aşılama programı yürütülerek risk azaltılmaya çalışılmıştır. Fakat çoğu risk indirgeme durumunda olduğu gibi, bir projenin planlamasında bu riskleri azaltmak için, tüm bu önlemlerin düşünülmesi ve uygulanması yeterli olmayabilir (21).

Riski azaltmak, etkiyi, şiddeti ve riskin olasılıklarını azaltmayı, kaçınmayı, kontrol etmeyi barındıran, proje yapım yönetiminin bir adımı olarak tanımlanmıştır (22), (23).

Risk kontrolü, riskin kaynağını ortadan kaldırmak yerine riskin şiddetini azaltmayı, hedefler. Riskler, gerçekleştiğinde sonuçlarını azaltmayı amaçlanan bir tutumla yönetilir. Risk azaltma çalışmaları maliyeti artırabilmektedir. Kerzner riskleri maliyet açısından da azaltan bazı kontrol örneklerini aşağıdaki gibi sıralar (24):

  • Alternatif tasarım: Daha düşük bir risk yaklaşımına sahip yedek tasarım opsiyonu oluşturmak.
  • Kontrol listesi: Risklerin başarıyla azaltılıp azaltılmadığını belirleyen testler uygulamak.
  • Deneylerin tasarımı: Mühendislik araçları, hassas kritik tasarım faktörlerini belirler. Bu sebeple belirli bir kullanıcı gereksinimine ulaşmak için orta veya yüksek seviyedeki riskler değerlendirilir.
  • Prototip üretmek: Sistem gelişme aşamasının erken safhalarında prototipler oluşturmak ve bunlar üzerinden testler yapmak, yapım sistemiyle ilgili teknolojik riskleri azaltabilir.
  • Modelleme/Simülasyon: Modelleme, farklı tasarım opsiyonlarını ve sistem gereksinim seviyelerini incelemek amacıyla kullanılabilir.
  • Çoklu geliştirme: Aynı performans gereksinimlerini karşılayan paralel sistemler geliştirmek.
  • Açık sistemler: Seçilen ticari standartları dikkatli kullanmak daha düşük risk seviyesiyle sonuçlanabilir.
  • Süreç denemesi: Üretim ve destek süreçleri sistem gereksinimleri için epey önemlidir. Daha önce denenmiş sistemlerin seçilmesi, riski azaltabilir.
  • Yeniden gözden geçirmek, kontroller: Doğru zamanda uygulandıklarında risk olasılıklarını ve potansiyel sonuçları azaltabilir.
  • Sağlam tasarım: Gelişmiş tasarım, kalite ve kapasite artışlarıyla riski azaltabilir.
  • Teknolojide olgunlaşma: Yeni teknolojinin olgunlukları kullanılarak teknolojik riskler azaltılabilir.
  • Test – analiz ve düzeltme: Tasarım eksikliklerinin yapım aşamasından önce belirlenmesi düzeltmede karşılaşılacak riskleri indirgeyebilmektedir.
  • Standart öğelerin kullanılması: Daha önce kullanılmış ve uygulanabilirliği ispatlanmış standart öğelerin kullanımı riski büyük ölçüde azaltabilmektedir.

İnşaat Projelerinde Risk Yönetiminin Önemi

Risk ve belirsizlik hayatın her aşamasında olan bir durum olduğu gibi inşaat projelerinde de ön plandadır. Risk ve belirsizlikler projelerin belirlenen bütçe ve süresince tamamlanmasını engellemesinin yanı sıra, aynı zamanda kalite, güvenlik ve operasyonel gereksinimler anlamında da tehdit edici bir özellik taşır (25).

Risk yönetimi; kalite, güvenlik, maliyet, zaman yönetimi gibi alanlarda, teklif verme, fizibilite çalışmalarında, piyasa araştırmalarında, performans geliştirmede ve acil durum yönetiminde, proje döngüsünün her aşamasında vardır. İnşaat projelerinin karar verme alanlarında risk yönetimi çokça kullanılır (26).

İnşaat projelerinde risk yönetiminin öneminin aşağıdaki gibi sıralanması mümkündür.

  • Yanlışlıklardan kaçınarak daha doğru verilerle hareket etmek,
  • İnşaat alanında fazla kâr etme yöntemlerini bulmak,
  • İnşaat projelerinin geçerliliğini değerlendirmek,
  • Kâr elde etmede riskleri analiz ve kontrol etmek,
  • Proje risklerini tanımlamak ve tüm risklerin olası maliyetini belirlemek,
  • Olumlu sonuç vermeyen projelerden kaçınmak ve kâr marjlarını artırmak,
  • Projelerin belli bütçe ve zamanda bitimini zorlaştıran etkenleri kontrol etmek,
  • Sigorta primlerini kabul edilebilir düzeyde tutmak ve kayıpları azaltmak.

Genel Değerlendirme

Risk yönetim süreci adımlardan oluşan ve projenin başarıya ulaşmasında önemli rol oynayan döngüsel bir süreçtir. Bu süreç projenin başlangıcından sonuna kadar vardır. Risk yönetimi eksiksiz ve özenli bir şekilde planlanırsa riskleri azaltmak mümkündür. Fakat bu adımlardan herhangi biri bile yok sayılırsa risklerin muhtemel sonuçlarıyla karşılaşmak mümkündür. Kontrol edilebilen ve en büyük sonuçlara yol açan risklerin üzerine gitmek ve bu riskleri temel alarak risk azaltma stratejileri geliştirmek en mantıklı yoldur.

Bu çalışmada inşaat projelerindeki risklerin tespit edilerek, bu risklerin önlenmesi veya azaltılması adına strateji geliştirmek amaçlanmıştır. Bu stratejiler ile ileriye dönük planlarla projeyi amaçlardan sapmadan başarıya ulaştırabilecek alternatif planı seçmek ve projeleri başarıyla tamamlamak mümkündür.

Kaynaklar

  1. Amos, J., Dent, P., “Risk analysis and management for major construction projects. Proceedings: RICS COBRA Conference”, Portsmouth, September, 1997.
  2. Hameed, A., Woo, S., “Risk Importance and Allocation in the Pakistan Construction Industry: A Contractors Perspective”, KSCE Journal of Civil Engineering,11(2): 73-80, 2007.
  3. Özdemir, Z., “Türkiye Müteahhitler Birliği’ne Üye İnşaat Firmalarında Risk Yönetimi Üzerine Alan Araştırması”, Yüksek Lisans Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul, 2003.
  4. Ansell, J., Wharton, F., “Risk Analysis, Assessment and Management”, John Wiley & Sons, Chichester, 1992.
  5. Uralcan Ş., “Temel Sigorta Bilgileri ve Sigorta Sektörünün Yapısal Analizi”, 2006.
  6. Elbeyli Ü., “Sigorta Sektöründe Risk Yönetimi”, Beta Yayınevi, 2001.
  7. Bölükbaşı A., Pamukçu B., “Sigortacılıkta Risk Yönetimi”, Türkmen Kitabevi, s. 42, 2008.
  8. Papageorge T. E., “Risk Management for Building Professionals”, RS Means Company, Inc., Kingston. Perry, JG, 1988.
  9. Project Management Institute (PMI), PMBOOK, “A guide to the project management body of knowledge”, 2013.
  10. Bessis J., “Risk management in banking”, (Chichester: Wiley, 2002) Chapters 2, 4, 5, 6 and 7, 2002.
  11. Rejda G. E., “Principles of Risk Management and Insurance”, 1992.
  12. ISOCARP – The International Society of City and Regional Planners, “Risk Assessment and Management Congress”, Ogaki, Japan, 1997.
  13. Ugur L. O., “İnşaat Sektöründe Riskler ve Risk Yönetimi”, Seminer Notları, TMB, İstanbul, 2006.
  14. Karabay, M. “Uluslararası İnşaat Sektöründe Politik Risk ve Fuzzy Analiz Yöntemi”, 1997.
  15. Arıkan, A. E. “Development of a risk management decision support system for international construction projects”, Yüksek Lisans Tezi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 2005.
  16. Crandall, K., “Systematic Risk Management Approach for Construction Projects”, ASCE, 1990.
  17. Burtonshaw-Gunn, S. A. “Risk and Financial Management in Construction”, Gower Publishing Limited, Surrey, 2009.
  18. ISO-31000, “Risk Management – Principles and guidelines”, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara, 2009.
  19. TS IEC 62198, “Proje Risk Yönetimi-Uygulama Kılavuzu”, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara, 2003.
  20. Ren-hui, L., Feng-yong, Z. “Model identification of risk management system”, School of Management Harbin Institute of Technology, IEEE, 978-1-4244, 2008.
  21. Loosemore, M., Raftery, J., Reilly, C., Higgon, D., “Risk Management in Projects”, Taylor&Francis Group, London and New York, 2006.
  22. Mo Nui Ng, H. S. “Dynamic decision support for contingency management and allocation for construction projects”, Doctoral Dissertation, University of Illinois, Urbana-Champaign, 2006.
  23. Project Management Institute (PMI), “A guide to the project management body of knowledge” (PMBoK guide), Newton Square: Project Management Institute, 1996.
  24. Kerzner, H. “Project Management: A systems approach to planning scheduling and controlling”, seventh edition, John Wiley & Sons, New York, 2000.
  25. Ökmen Ö., “Risk analysis and management of construction projects tendered under design-build (turnkey) contract system”, 2003.
  26. Han, S. H., “Risk-based go/no-go decision making model for international construction projects: The cross-impact approach”. Journal of Construction Engineering Management, Vol. 127,pp. 300-308, 1999.

*Rüveyda Kömürlü, Doç. Dr.

Kocaeli Üniversitesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi, Mimarlık Bölümü

** Mustafa Doğru, Mimar