Maniago Hükümet Binası

Mimari Tasarım

Studio Valle Architetti Associati

Proje Yeri

Pordenone, İtalya

Toplam İnşaat Alanı

2.000 m2

Proje Tarihi

2017

Tamamlanma Tarihi

2018

Fotoğraflar

Lisa Niki Fontana

Studio Valle Architetti Associati tarafından tasarlanan İtalya’nın Maniago kasabasındaki Maniago Hükümet binası, kentsel bağlamın modern bir yorumu olarak ele alınmış.

Studio Valle Architetti Associati’nin mekânların, binaların, mimarlığın, şehir planlamasının ve çevre düzenlemesinin bağlamdaki karakteristik özelliklerinin bir yansıması olarak tasarladığı Maniago Hükümet Binası’nda geleneklere mimari atıflarda bulunularak bölgenin var olan eşsiz kimlik özelliklerini vurgulayan yalın bir örnek sunuyor.

Son yıllarda tarihi binaları yeniden işlevlendirme ve dönüştürme üzerine projeler yaparak mimarlığın topluma mal olmuş değerleri üzerine yeniden yorumlamalarda bulunan Valle Architetti Associati’nin Maniago hükümet binasındaki modern yorumu ise çok katmanlı kent dokusu içinde modern yapıların dili, var olan yapıların mimari olarak taklit edilmesinden çok daha öteye geçmesi sorumluluğu olmuş.

Merkezinde kentin tarihi dokusu ile güncel yaşamı birleştiren, özgün bir arayüz geliştirmek olan tasarım konumu itibari ile çevresinde bulunan ve yıkılmış ve yeniden inşa edilmiş olan Piazza d’Italia’nın avlusunda konumlanan lise, yanında konumlanan şehir belediye binası, Avusturya-Maceristan hapishanesi ile San Mauro Kathedralinin oluşturduğu tarihi dokudan hem görsel hem mimari referanslar alıyor. Cephedeki asimetrik açıklıklar Avusturya-Macaritan hapishanesinden esinlenerek tasarlanmışken, büyük taşlarla çerçevelenen pencereler şehre bakan gözler gibi davranırken bunun soyutlaştırılarak tasarıma yansıtılması ise kare şeklinde beyaz çerçeveler olarak boya ile dış cepheye hiyerarşiyi bozan bir şekilde uygulanması olmuş. Tarihi kesin, tartışmasız bir eleman olarak yorumlamak yerine “Objet trouvé” yaklaşımı ile alanda bulunan nesneler olarak tanımlanan tarihi binaların mimari elemanları tasarımda bağlamından ayrılmış, sanki bir sanat eseriymiş gibi ironik bir şekilde sunulmuş.Bunu yaparken modern mimarinin elemanları ile tarihi bağlamdan gelen nesnelerin yeniden üretilme ve inşa teknikleri kendi içinde hem bir uyum hem de ikilik yaratarak farklı gerçeklikleri bina formunda kullanıcılar ve ziyaretçilere sunuyor.Yeniden inşa edilen 3 katlı ve farklı işlevlere ev sahipliği yapabilecek farklı oda büyüklüklerinden oluşan yapının, eski lokasyonundan kaydırılmış ve hacim olark küçültülmüş olması kent boşluğuna yeşil avluya yaya erişimini artırarak meydan ile ilişkisini artırırken farklı büyüklüklerdeki pencerelerden çevre ile iletişim sürdürülüyor.Yakın çevresiyle aktif bir analojik iletişim içinde olan bu modern yapı, dil olarak verdiği referanslar ile küçük bir kent mıknatısı olarak davranıyor.