Sergi Metni

“Her şeyden önce… Yıl 2025… yüzyılın ilk çeyreğinin son günlerinde zihnimizdeki sorular her zamankinden daha hızlı yanıtlanmayı beklemekte. Gündelik hayatın sıradan veçheleri içinde, ölçeği ne olursa olsun doğanın yaratıcı gücünü elinde tutan insanın, geleceğe neleri vadettiği zihinlerdeki önemli bir soru.

Bilimin, teknolojinin, doğanın, nüfusun, kentlerin ve kendisini bütün bunların merkezinde kabul eden insanın, evrimleşme sürecinin net göstergesi olduğu kaçınılmaz bir gerçekliktir. Öte yandan kentlerin ve mekânın tanık olduğu süreçlerin, tarih öncesinden günümüze dek ulaştığı yere bakıldığında, yaratıcılığı ve doğayı kendi çıkarları için kullanmanın yıkıcılığı, 21. Yüzyıl sonunda yeni bir eşiğe taşınmıştır. Bu eşik, “Kenti ne oluşturur?” sorusu ile bizlere uzun felsefi hazırlık sürecinin hatırlanması gerekliliğini vurgulamaktadır.

Bu aşamada “hiç” bir şey atlanamaz, “her şey” değerlidir.

Yaşadığımız dünya bir birleşik alana evrilmiştir. Gündelik hayatın sıradan kıvrımları ve içindeki anların her biri, herkes, her şey, her yer ve her zaman birliğini korumaktadır. Aynı zamanda herhangi bir yerin, zamanın, şeyin ve sonunda biricik olma halini…

Biricik olan, birçok disiplini bir araya getirmeli, mekân yaratımı ve onun sanatla bağlantısının sürekliliğini, sessizce olsa da korumalıdır.

HİÇ / HER ŞEY başlıklı sergi, 21. yüzyılın ilk çeyreğini tamamladığımız bugünlerde mekan/sanat diyalektiğinin daha yoğun biçimde sorgulandığı ve yanıtlarının alındığı bir dönem olması dileğini taşımaktadır.