Various Associates tarafından tasarlanan LuxeIsland Farm, vadinin doğal topoğrafyasına yerleşen taş ve bambu yapılarıyla hayvan etkileşimi, kültürel üretim ve ekolojik deneyimi bir araya getirerek Wuhan’da doğa ile mimarlığın iç içe geçtiği bir kamusal yaşam modeli sunuyor.

Wuhan’ın suyla kurduğu kadim ilişkiye dayanan tasarımı ile LuxeIsland Farm, kıvrılarak ilerleyen su yolları ve oyuk vadiler tarafından şekillenen bir peyzajın içinden yükseliyor. Jiang’an Bölgesi’ndeki Zhujia Nehri kıyısında konumlanan proje, LUXEOASIS’in merkezini oluşturan, 230.000 metrekarelik geniş bir alanda yer alıyor. Kuzeyde tepeler, güneyde ise bir iskeleyle çevrelenen tesis, ekolojik rekreasyon, estetik eğitim, kamusal etkinlikler ve kültürel üretimi bir araya getiren bir mikro tatil destinasyonu olarak tasarlanmış.

Various Associates, adanın batı yakasındaki bu önemli noktada mimari ve iç mekan tasarımını üstlendi. Tasarım, “gelecek, oyun ve etkileşim” temaları etrafında şekillenerek meteor taşı görünümündeki mimari parçalar ile geleneksel bambu dokusunu bir araya getiriyor. Bu yaklaşım, ziyaretçilerin mekâna adım attıkları anda içine dahil oldukları sürükleyici bir ortam yaratıyor.

Çiftliğin döngüsel kurgusu, hayvan barınaklarını, yaratıcı atölyeyi, yeme içme ve perakende noktalarını birbirine bağlıyor. Yeni yapılar peyzaj içine gömülerek yerleştiriliyor ve arazinin doğal ritmiyle uyumlu bir mekansal dizi oluşturuyor. Hafifçe yükselen yapı kütleleri, sisleme sistemleri ve doğal bitki örtüsü arasında beliren taş benzeri hacimlerle vadinin dokusuna karışıyor. Kısmen toprağa gömülü hayvan barınakları, yeşil çatılarla çevrenin bir parçası hâline gelirken yapı kütlelerinin görsel etkisini azaltıyor.

Bambu, ahşap ve taş gibi doğal malzemeler projede önemli bir rol üstleniyor. Bambu dokuması, geleneksel bir kültürel öğe olarak yeniden yorumlanıyor ve çağdaş bir mimari dile dönüştürülüyor. Proje; hayvan etkileşimini, çocuklara yönelik eğitim alanlarını, pazar etkinliklerini ve kamusal aktiviteleri bir araya getiren esnek bir program sunuyor.

Hayvan barınakları arazi eğimine uyumlu biçimde yerleştiriliyor ve peyzajın içine gömülerek doğal bir bağlantı kuruyor. Açık padoklar, kum alanları, ahşap gölgelikler ve dinlenme yapıları; alpaka, geyik gibi hayvanlar için çeşitlilik sunan doğal ortamlar oluşturuyor. Çocuklar ve hayvanlar arasındaki etkileşim, güvenliği gözeten ve yakın ilişkiyi destekleyen bir kurgu ile tasarlanıyor.

Yaratıcı atölye, bambu dokumadan oluşan hafif bir yapı olarak tasarlanmış. Dokuma kubbenin içinden süzülen ışık ve taş dokulu kolonların oluşturduğu atmosfer, ziyaretçileri doğal bir iç mekan hissiyle karşılıyor. Bu alan hem dinlenme mekanı hem de kafe işlevi görüyor. Geniş açılabilir cepheler, iç mekan ile dış mekân arasındaki sınırı kaldırarak atölyeyi peyzajın doğal akışıyla bütünleştiriyor.

Dondurma ve tatlı noktaları, meteorik taşları anımsatan formlarla kurgulanmış. Güneşte parlayan metalik diskler ve taş yüzeyli kabuklar, ziyaretçiler için güçlü bir yönlendirme ve toplanma etkisi yaratıyor. Bu yapıların yanında yer alan yem alanları, hayvanların bu bölgelere gelmesini teşvik ederek çocuklar için keyifli karşılaşmalar üretiyor.

Yem deposu ve tuvalet hacmi, bambu ve metalin oluşturduğu hafif çatı örtüsüyle bütünleşiyor. Tuvalet hacmi, taş ve metal yüzeylerle tanımlanan giriş bölümü ve dokulu iç mekan kaplamalarıyla estetik bir deneyim sunuyor. Böylece işlevsel bir yapı bile genel mekansal anlatının bir parçası haline geliyor.

Projenin çeşitli noktalarında etkinlik ve sahneleme için uyarlanabilir alanlar bulunuyor. Talaş zemin, saman balyaları ve çevredeki doğal ses dokusu, açık hava sahnesine özgün bir atmosfer kazandırıyor. Gün batımıyla birlikte ağaçlar arasına asılan ışıklar etkinlik alanını daha da büyüleyici bir mekâna dönüştürüyor.

Malzeme seçimi hem ekolojik duyarlılığı hem de anlatı gücünü yansıtıyor. Ahşabın sıcaklığı, bambunun hafifliği ve kırmızı toprağın doğal dokusu; tüm yapılar arasında tutarlı ve yerle bütünleşmiş bir karakter oluşturuyor. LuxeIsland Farm, mimarlığın peyzajla birleştiği, deneyim ve estetik arasında dengeli bir kamusal alan önerisi sunuyor. Peyzajla kurduğu ilişki, geleneksel kültürün çağdaş bir yorumu ve deneyim odaklı yapısı sayesinde kentlilere yeni bir yaşam modeli öneriyor.