Foster + Partners imzalı Narbo Via Müzesi, renkli beton duvarları, geniş saçaklı beton çatısı ve Lapidary Wall etrafında örgütlenen planıyla Narbonne’un tarihi Roma dokusu ve çağdaş mimari arasında bir diyalog oluşturuyor.

Narbo Via, Narbonne’un Roma dönemine ait mirasını bir araya getiren yeni müzesi olarak kentin girişinde konumlanıyor. Foster + Partners tarafından tasarlanan yapı, Canal de la Robine kıyısındaki konumunda yükseltilmiş bir podyum üzerinde yer alarak kente sade ama güçlü bir anıtsallıkla yaklaşan bir silüet sunuyor. Müze; kalıcı ve geçici sergi galerileri, eğitim merkezi, restoran, kitapçı, araştırma ve konservasyon alanları ile açık hava etkinliklerine yönelik bir amfitiyatroyu kapsayan kapsamlı bir kültürel kompleks olarak tasarlanmış.

Müzenin merkezinde, tüm yapının omurgasını oluşturan Lapidary Wall bulunuyor. Bu duvar, kamusal sergi alanlarıyla daha içe dönük konservasyon mekanları arasında doğal bir sınır oluşturuyor. Ziyaretçiler, duvardaki taş panellerin arasında süzülen ışık sayesinde arkeologların ve araştırmacıların çalışmalarına kısmen tanıklık edebiliyor. Esnek sergileme sistemi, panellerin kolayca yeniden düzenlenmesine ve duvarın eğitim aracı olarak kullanılmasına olanak tanıyor.

Yapının tüm mekanları, büyük açıklıklı beton bir çatı plağı altında birleşiyor. Bu çatı, yüksek ısı kütlesi ile yapının çevresel performansına katkı sağlıyor; üst seviyedeki ışık bantları ve ışık kuyuları sayesinde doğal ışık kontrollü biçimde iç mekana taşınıyor. Geniş saçaklar, hem terasları hem de müzenin çevresinde dolaşımı sağlayan yürüyüş yollarını gölgeliyor. Müzenin altyapı hizmetleri, Roma mühendisliğinden esinlenen pasif bir stratejiyle yer altındaki servis boşluğunda çözümlenmiş; düşük hızlı ve düşük seviyeli hava üfleme sistemi büyük iç hacimlerde konforu artırırken enerji tüketimini azaltıyor.

Malzeme dili, yapının karakterinde belirleyici bir rol üstleniyor. Renkli beton duvarlar, şantiyede kuru karışımın yerinde sıkıştırılmasıyla oluşturulmuş; katmanlı görünüm hem arkeolojik tabakaları hem de Roma betonunun doğal dokusunu çağrıştırıyor. Bu duvarlar hem taşıyıcı hem de iç mekanın sergi arka planı olarak işlev görerek mimari ve müze tasarımını tek bir bütün haline getiriyor. Çatıdaki prefabrik çift T kirişler 15 metrelik açıklıklar geçiyor; tüm taşıyıcı sistem basit ama ifadesi güçlü bir yapısal netliğe sahip.

Peyzaj tasarımı, kanal ile müze arasında sakin ve geçişli bir çevre oluşturuyor. Resmi Fransız bahçeleri ile Roma avlularından esinlenen dış mekan düzeni; amfitiyatro, tematik bahçeler ve müzeye bağlanan yeni bir yaya rampası içeriyor. Bu rampa, müzeyi kanal kıyısındaki yürüyüş yoluna bağlayarak şehir merkezine kısa bir yaya hattı kuruyor.

Narbo Via, kentin Roma geçmişini çağdaş bir yorumla yeniden görünür kılan, arkeoloji, peyzaj ve mimarlığı tek bir bağlayıcı çatı altında birleştiren bir kültür yapısı olarak tasarlanmış. Foster + Partners’ın yaklaşımı, hem kentin tarihsel katmanlarını hem de müzenin geleceğe yönelik rolünü aynı anda vurgulayarak “yaşayan bir antikite” müzesi yaratmayı amaçlıyor.