Urko Sánchez Architects tarafından tasarlanan Cidde Kültür Meydanı, Al Arbaeen Lagünü kıyısında yerel mimari mirası çağdaş kültür yapılarıyla buluşturarak Cidde’nin tarihi dokusu ile yeni kentsel vizyonu arasında güçlü bir mekansal diyalog kuruyor.

Jeddah Culture Square (Cidde Kültür Meydanı), Tarihi Cidde Kıyı Şeridi Yenileme Girişimi’nin merkezinde yer alıyor. Meydan, hafıza, sanat ve kentsel dönüşümün kesiştiği bir yenilenme alanı olarak tasarlanmış. Proje, Al Arbaeen Lagünü’nün kuzey kıyısını yeniden ele alarak Al-Balad’ın tarihsel dokusuna komşu konumda, lagün çevresini sürdürülebilir ve kamusal ağırlıklı bir kentsel merkez hâline getirmeyi amaçlıyor.

Kıyı promenadının odak noktasında su kenarında yükselen iki heykelsi yapı bulunuyor. Bunlardan biri Red Sea International Film Festival’e, diğeri ise teamLab Borderless Jeddah Sanat Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Bu iki yapı, kentin eski dokusuyla güncel sanat ve mimarlık üretimi arasında yeni bir kültürel eşik oluşturuyor. Yalnızca birer mekan değil, kültürel alışverişi destekleyen ve Cidde’nin sanatsal mirasını küresel yaratıcı enerjilerle buluşturan katalizörler olarak işlev görüyorlar.

Meydan, kara ile lagün, kamusal alan ile kültür yapıları arasında geçiş sağlayan canlı bir kentsel boşluk olarak kurgulanmış. Promenad; açık meydanlar, gölgeli geçişler ve yansıtıcı su yüzeyleriyle dolaşımı akıcı hale getiriyor. Bu mekansal kurgu, hem kent sakinlerini hem de ziyaretçileri kentin yeni kültür kıyısında vakit geçirmeye davet ediyor.

Tasarım, Cidde’nin mimari kimliğinden derin izler taşıyor. Kentin geleneksel ahşap kafes elemanı olan “roshan”, projede yenilikçi ve çağdaş bir yorumla ele alınmış. İç mekanda bakır yüzeyler üzerine kurulan roshan dokusu gün boyunca ışığı toplayıp dağıtarak sıcak ve ileriye dönük bir atmosfer yaratıyor. Bu güçlü malzeme tercihi, yüzyıllardır kullanılan bir tipolojiyi çağdaş bir ışık ve desen peyzajına dönüştürüyor.

Dış cephede ise Cidde’nin el işçiliğiyle şekillenen geleneksel yüzeyleri, modern üretim teknikleriyle yeniden yorumlanıyor. Kütle ve şeffaflık arasındaki ilişki, eski kent dokusunun ritmini çağrıştırırken yapıların çağdaş karakterini de vurguluyor. Yerel, el yapımı ahşap işçilik ile ileri teknolojili imalat yöntemlerinin bir arada kullanılması, bütün projenin mimari dilini belirleyen bir ustalık dengesi oluşturuyor.

Tasarımın her detayı bu ikili dengeyi sürdürüyor. Cephelerden iç mekanlara, sinema yapısının atmosferinden dolaşım alanlarına kadar her bölüm, el işçiliği ile modern strüktürel sistemler arasında dikkatle kurulmuş bir ilişki taşıyor. Geleneksel motiflerin çağdaş geometrilere dönüşmesi ise bölge için yeni bir mimari ifade öneriyor. Bu yaklaşım, geleceğe bakan ancak köklerinden kopmayan bir mimari dilin başlangıcını işaret ediyor.

Jeddah Culture Square, Al-Balad’ın ruhunu ışık, zaman ve malzeme aracılığıyla yeniden yorumlayarak kentin kültürel dönüşümünde yeni bir aşama sunuyor. Ziyaretçileri ve kentlileri Cidde’nin kültürel uyanışının bir sonraki bölümünü deneyimlemeye davet ediyor.