Robert Day Bilim Merkezi

Mimari Tasarım
BIG (Bjarke Ingels Group)

Proje Yeri
Claremont, Kaliforniya, ABD

Toplam İnşaat Alanı
12.500 m²

Tamamlanma Tarihi
2025

Fotoğraflar
Laurian Ghinitoiu

Claremont McKenna College kampüsünde yer alan, BIG tasarımı Robert Day Bilim Merkezi, dönen kütleleri, çok disiplinli öğrenme alanları ve sürdürülebilir tasarım kararlarıyla öne çıkıyor.

Claremont McKenna College’ın yeni Robert Day Bilim Merkezi, çok disiplinli araştırmayı ve etkileşimi teşvik edecek biçimde tasarlanmış. 12.500 m²’lik yapı, laboratuvarlar, derslikler ve kampüs arasında insan ve fikir akışını yönlendiren, her katı farklı doğrultuda döndürülmüş hacimlerden oluşuyor.

2020 yılında başlatılan proje, bin dört yüz öğrenciden oluşan CMC topluluğuna hizmet ediyor. BIG’in Los Angeles’ta ilk tamamlanmış yapısı olan merkez, aynı zamanda stüdyonun CMC’nin Roberts Kampüsü için tasarladığı master planın da ilk tamamlanan binası niteliğinde. Plan, kampüsün merkezindeki promenad ile inşa edilmekte olan spor alanlarını bütünleştirerek daha bütünleşik bir yerleşke öngörüyor. Yapının mühendislik ve uygulama ekibinde Saiful Bouquet (taşıyıcı mühendislik), KPRS Construction (yüklenici) ve IDS Real Estate Group (proje yönetimi) yer alıyor.

Claremont McKenna College Başkanı Hiram E. Chodosh’a göre yapı, “disiplinler arası öğrenmenin çağımızın sorunlarına yanıt verebilecek tek yol olduğunu” vurgulayan yeni bir bilim anlayışını somutlaştırıyor: “Bjarke’nin dönen kütleleri, farklı alanlar arasında etkileşime olanak sağlıyor; ahşap sıcaklığı toplumsal bağı güçlendiriyor; cam, engelleri ortadan kaldırıyor; zarif bitişler ve sanat eserleri insanlığımızı yüceltiyor.”

Kampüsün doğu ucunda, Dokuzuncu Cadde ile Claremont Bulvarı’nın kesişiminde konumlanan merkez, Mount Baldy manzarasına açılıyor ve kampüsün yeni doğu girişini oluşturuyor. Dört buçuk metre yüksekliğinde konsol saçak, öğrencileri ve ziyaretçileri yaşam dolu, gün ışığıyla aydınlanan çok katlı atriuma davet ediyor.

Bjarke Ingels, yapıyı “bilgi alanları arasındaki sınırların kalktığı, fikir alışverişinin kıvılcımlarını taşıyan üç boyutlu bir öğrenme ortamı” olarak tanımlıyor. Merkez, yan yana dizilen paralel hacimlerin kırk beş derece döndürülmesiyle oluşmuş. Bu döndürülme, katlar arasında tam yükseklikte bir atriyum meydana getiriyor; tüm katlardan derslik ve laboratuvarlara doğrudan görsel temas sağlanıyor. Cephede, ahşap dokulu görünüm veren cam elyaf takviyeli beton paneller kullanılmış. Bin metrekarelik güneş panelleri yılda yaklaşık 342 megavat saat enerji üretiyor.

Douglas köknar kaplamalı çelik üçgen kafes kirişler hem yapısal destek sağlıyor hem de iç mekandan cepheye kadar uzanan ritmik bir geometri oluşturuyor. Sosyal merdiven ve kafe, ilk iki katı bağlayarak merkezi bir buluşma noktası yaratıyor. Atriyumun ortasında, Damien Ortega’nın on sekiz metal halka ve bin dört yüz yetmiş altı cam küreden oluşan Magnetic Field adlı heykeli, Dünya’nın manyetosferini simgeleyen bir odak noktası olarak asılı duruyor.

Zemin katta yer alan McElwee Forum, geniş bir seminer alanı ve görüntüleme laboratuvarlarını barındırıyor. Üst katlarda derslikler, ıslak ve kuru laboratuvarlar, Quantum Library ve üretim atölyesi bulunuyor. Islak ve kuru laboratuvarların çevresinde düzenlenen derslikler, dış manzaraya yönelirken atriyumla görsel olarak ayrılıyor.

Yapı genelinde sıcak ahşap kaplamalar, beton zeminler ve okulun kırmızı-altın renkleri kullanılmış. BIG’in iç mekan tasarımı, yeniden düzenlenebilir derslikler ve modüler oturma alanlarıyla gelecekteki bilimsel gelişmelere uyum sağlayacak esneklikte kurgulanmış. Her biri köşe kütlelerinde yer alan sekiz açık teras, kuzeydeki dağlara, batıdaki kampüse ve doğudaki spor alanlarına panoramik manzaralar sunuyor. Teraslardaki peyzaj tasarımında yerel bitkiler tercih edilmiş; bu alanlar açık hava sınıfları ve buluşma alanları olarak kullanılabiliyor. 

BIG ortağı Leon Rost, yapıyı “kampüsün yeni hamlelerini başlatan, kentsel akışı yeniden tanımlayan bir köşe taşı” olarak niteliyor. Gündüz olduğu kadar gece de aydınlatmasıyla bilimsel fikirlerin ve araştırmaların bir birleşim noktası olan yapı, San Gabriel Dağları fonunda parlayan bir bilgi ve yenilik ışığı olarak kampüsün doğu kapısını tanımlıyor.