Team V Architectuur tarafından tasarlanan, Amsterdam-Noord’daki Overhoeks’te yükselen The August; yuvarlatılmış köşeleri, pastel tonları ve Akdeniz esintili cephesiyle bulunduğu bölgeye yeni ve sıcak bir kimlik sunuyor.

August F Blok, Amsterdam-Noord’daki yeni yerleşim bölgesi Overhoeks’ta bulunan beş sosyal konut bloğundan biri olarak karşımıza çıkıyor. Projedeki zorluk, çevredeki lüks konut kompleksleriyle estetik açıdan rekabet edebilecek, uygun fiyatlı konutlar yaratmak olmuş. “Eve dönüş”, “kendini evinde hissetme” ve “ılımlı bir çevre”, tasarımın önemli temaları arasında yer alıyor.

August F Blok, Overhoeks’taki diğer birçok konut bloğu gibi, U şeklinde kat planına sahip yedi katlı bir bina. Katı kentsel yapının bir karşıtı olarak, bina tasarımı yuvarlatılmış köşeler, pastel renkler ve somut kaplamalarla yumuşatılmış. Kaide cephesi yeşil sırlı tuğlalarla kaplıyken, tuğla cephenin geri kalanı Akdeniz görünümü için ince krem rengi sıva tabakasıyla tırtıklanmış. Her katta eğlenceli bir şekilde yön değiştiren üçgen balkonlar, The August’u dinamik kılıyor.

Yüz yetmiş beş adet, kompakt, iki ve üç odalı daireler aydınlık ve ferah bir tasarıma sahip. Çoğu dairede kendi balkonu veya çatı terası bulunuyor. Basit ve tekrarlayan bina yapısı sayesinde, cepheler, balkonlar ve kabuk prefabrike elemanlarla inşa edilebilmiş. Bu verimli inşaat yöntemi, giriş alanlarının daha karmaşık tasarımı için bütçe ayırmayı mümkün hale getirmiş. Bunun sonucunda, The August’ta yuvarlak merdivenli iki büyük giriş, geniş asansörler, yumuşak PET-keçe duvar kaplamalı geniş koridorlar ve öne çıkan bir bahçe tasarımı bulunuyor. Burada sakinler evlerine geliyor, komşularıyla buluşuyor ve misafirlerini karşılıyor.

U şeklindeki bina, iki girişe erişim sağlayan ve ortak bir ön avlu işlevi gören, Docklandsweg’deki kısmen açık  bir avluyu çevreliyor. Sanatçı Kiki van Eijk ve peyzaj mimarlık ofisi Sant en Co tarafından tasarlanan bu bahçede, mimari, doğa ve sanat bir araya gelmiş. Büyük, terracotta renkli çakıl taşları peyzajın içine yerleştirilmiş ve farklı oturma alanları oluşturmuş. Çakıl taşı formu hem bahçe tasarımında hem de terracotta seramik aydınlatma elemanlarında yansıtılmış ve bu elemanlar yeşil sırlı kaide cephesiyle tezat oluşturmuş. The August tanınabilir ve yumuşak bir kimliğe sahip aynı zamanda canlı ve özgün bahçesi sayesinde, sakinlerin kendilerini evlerinde hissetmelerine yardımcı oluyor.