Yellow River Ulusal Müzesi

Mimari Tasarım
gmp von Gerkan, Marg and Partners

Proje Yeri
Zhengzhou, Çin

Peyzaj Tasarımı
gmp, Rehwaldt Landscape Planning & Design

Aydınlatma Tasarımı
Conceptlicht

Cephe Danışmanlığı
SUP Beijing

Proje Yürütücüsü
Sui Jinying, Zhai Chengcheng

Tasarım Ekibi
Meinhard von Gerkan, Stephan Schütz, Stephan Rewolle, Sebastian Beyer, Fan Yibing, Huang Han, Li Zhihui, Song Xiajun, Tang Zihong, Wang Jiaxin, Yang Li, Yuan Tao, Zhu Shiyou

Toplam İnşaat Alanı
100,300 m²

Tamamlanma Tarihi
2025

Fotoğraflar
Marcus Bredt

Tasarımı gmp tarafından gerçekleştirilen Yellow River Ulusal Müzesi, nehrin kültürel mirası ile peyzajını bütünleştirerek doğa ve uygarlık arasında kavramsal bir köprü kuruyor; suyun ritmini mekana taşıyor.

Zhengzhou’nun kuzey eteklerinde, Çin uygarlığının beşiği kabul edilen Yellow River’ın kültürel ve peyzaj değerlerini keşfetmek üzere tasarlanan Yellow River Ulusal Müzesi, gmp von Gerkan, Marg and Partners imzası taşıyor. Müze yapısı ve çevresindeki park, beş bin kilometre uzunluğundaki nehrin kıvrımlı güzergâhını izleyerek doğa ile uygarlık arasında hem fiziksel hem de kavramsal bir köprü kuruyor; mimarlık ve peyzajı tek bir bütün olarak birleştiriyor. Yellow River Ulusal Kültür Parkı’nın merkezinde yükselen müze, akışkan kütlesiyle kıyı peyzajına eklemleniyor ve çevredeki yeşil alanları bütüncül bir mekânsal düzen içinde bir araya getiriyor. Kamu parkının bir uzantısı olarak kurgulanan yeşil çatı, ziyaretçilere kuzeyde Yellow River’a, güneyde Zhengzhou kentine uzanan manzaralar sunan kırk metre yüksekliğinde bir seyir terasına ulaşıyor. Ziyaretçiler, çatıdaki kıvrımlı yürüyüş yolları, piknik alanları, açık hava tiyatrosu ve sergi mekanları boyunca nehrin karakteristik peyzajını deneyimleyebiliyor.

Poligonal yapı, park içindeki su yolu üzerinde yükselip alçalarak köprü görevi görüyor. Bu geçiş noktasında ışıkla dolu heykelsi bir atrium yer alıyor; atrium, dramatik bir su perdesi ile zenginleştirilebiliyor. Doğal taş kaplamalı cephe, prefabrike modüler elemanlardan oluşturulmuş. Dikey ritimlere sahip cephe dokusu, nehrin akışını yansıtırken kamusal alanlarda dar düşey pencereler doğal ışık alımını sağlıyor; sergi mekanları ise doğrudan ışıktan korunuyor. Kuzey cephesindeki üç büyük pencere, Sarı Irmak’ın simgesel mağara yerleşimlerine referans veriyor ve manzarayı çerçeveliyor. Güney cephesindeki ana giriş, devasa kütleden oyulmuş izlenimi veren cam kaplamalı bir boşlukla tanımlanıyor. Altın sarısı tonlarında pirinç panellerle kaplanan bu giriş mekânı, iç mekânda da devam ederek erozyonu andıran kıvrımlı duvarlar ve yumuşak yansımalar yaratan tavanlarla ziyaretçileri karşılıyor.