Arjantin’in Mendoza şehrinde yer alan, OF.STUDIO imzalı Brutal Honesty, içerisinde bulunduğu bağlam ile güçlü bir diyalog kuruyor; doğayla uyumlu alternatif bir yaşam tarzını barındırıyor.

OF. STUDIO, Brutal Honesty projesinde ham malzeme kullanımı ile net bir mimari ifade hedeflemiş. Toprak rengindeki istinat duvarları, soyut kaya oluşumları gibi araziden yükselip üç adet teras oluşturuyor ve arazinin sınır çizgilerini yansıtan iç bölmeler yaratıyor. Bu unsurlar iç mekanların düzenlenmesine ve evin kullanım şekline referans vererek kullanıcıları tarafından şekillendirilen bir mekansal anlatıyı destekliyor. Ayırt edici bir beton düzlem olan gri platoyu destekleyen yapı, And Dağları’nın tepeleri ve aşağıdaki vaha manzarasına 360 derecelik bir görüş açısı sunuyor. Ev, tepenin tektonik bir uzantısı haline gelerek çevresiyle derin ve samimi bir ilişki kuruyor. Arjantin’in Mendoza kentinde, Pedemonte’de bulunan arazi, kuzey cephesinde ideal seviyede ışık sağlarken güneyde en çarpıcı manzaralara açılıyor. Bundan dolayı proje güneş yönelimi ve panoramik manzara arasında bir uzlaşmaya varılmasını gerektiriyor. Ev, mevcut eğime ve yerli bitki örtüsüne sorunsuz bir şekilde entegre olmuş ve inşaat sırasında tek bir ağaç bile kesilmemiş.

Evin programı, üç dikey mekanın konumlanmasıyla ortaya çıkıyor; bu hacimler toprağın altında (bodrum kat), toprağın arasında (zemin kat) ve toprağın üstünde (birinci kat) yer alıyor. Evin kalbinde, ortak alanlarla çevrelenmiş ve üç adet merdiven ile diğer mekanlara bağlanmış olan mutfak yer alıyor; böylece mekan alternatif rotalar ve mekansal deneyimler sunuyor. Dört teras, evin dışa doğru genişlemesini sağlamış. Ana teras ise oturma ve yemek alanlarının peyzaja doğru uzanmasını sağlıyor. Bitişiğindeki barbekü alanı büyük toplantılar için uygun olarak tasarlanmış. Oyun odasına bağlı üçüncü teras, çocuklar için yarı bağımsız bir alan sağlıyor. Her şeyden öte, çatı katındaki plato alanı yoga, şömine, jakuzi ve bahçeler için alanlar sunuyor; manzarayı çerçeveliyor ve sakinlerine dingin anlar yaşatıyor. Kanyon tarafındaki cephede, toprak tonlarında beton duvarlar yapının kütlesini tanımlıyor ve güneyden gelen güneş ışığından koruyor. Yapı, tepenin içinden çıkmış gibi görünse de, tasarım ekibinin “OF. Soyut Doğa” olarak adlandırdığı yeni bir kimlik kazanmış.

Yerel malzemelerle uyumu nedeniyle seçilen ve yerel inşaatçılarla yakın iş birliği içinde işlenen çıplak beton, toprağın renk tonlarına uyum sağlamak için yerinde yapılan testlerle üretilmiş. Malzemeye gösterilen bu özen, evin hem görsel hem de sembolik olarak yer ile olan bağını kuvvetlendiriyor. Sürdürülebilirlik, tasarım yaklaşımının merkezinde yer alıyor. Isı yalıtımı, gölgeleme, doğal havalandırma gibi pasif iklimlendirme stratejileri enerji talebini azaltmış. Güneş panelleri, güneş ısıtıcıları ve gri su sistemi, evin çevresel performansını daha da artırıyor. Kısaca, Brutal Honesty dağın inşa edilen bir uzantısı; ne gizlenen ne de süsleyen, etrafındaki çevreyle açık bir diyalog kurarak var olan bir yaşam alanı olarak tasarlanmış. Proje, hem samimi hem de gerçekçi olan doğanın ham varlığını mimari üzerinden vurguluyor.