Valle d’Aosta Üniversitesi Kampüsü

Mimari Tasarım
MCA – Mario Cucinella Architects

Proje Yeri
Aosta, İtalya

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
52.000 m²

Fotoğraflar
Duccio Malagamba

MCA – Mario Cucinella Architects tasarımı Valle d’Aosta Üniversitesi Kampüsü, eski Testafochi Kışlası’nı Aosta kentinin kültürel ve kamusal hayatını yeniden canlandıran çağdaş ve çevreye duyarlı bir simgeye dönüştürüyor.

Aosta’nın tarihi merkezine yakın bir konumda yer alan, MCA – Mario Cucinella Architects tasarımı Valle d’Aosta Üniversitesi Kampüsü, eski Testafochi Kışlası’nın ana binalarının korunması ve yeniden işlevlendirilme projeleri ile elde ediliyor. Proje, günümüz Aosta’sında güçlü bir simgesel yapı olmanın yanında, özgün kışla düzenine saygı göstererek tüm alanı kente açıyor. Binalar, çeşitli fakültelere ait yaklaşık 2000 öğrenci kapasiteli eğitim ve ortak kullanım alanlarını barındırıyor. Yeni kampüs, kültürel etkinlikleri zenginleştirirken, yeşil alanı genişletiyor ve bu alanları kent dokusu ile bütünleştiriyor.
Aosta’daki yeni üniversite kampüsü, çağdaş mimarinin peyzaj ve iklimle nasıl uyum sağlayabileceğini gösteren bir örnek sunuyor. Projenin esin kaynağı olan “buzdağı,” salt biçimsel bir tercih değil, aynı zamanda bağlama güçlü bir gönderme içeriyor. Bir yandan renk ve biçimleriyle karlarla örtülü Alp manzarasına bağlanırken, diğer yandan üstün enerji performansı sağlayan bir form yaratıyor. Yeni bina, bitki organizmalarında gözlemlenen yapısal biçimlerden ilham alan ve işlevsel bağımsızlığa sahip bir organizasyon modeline göre tasarlanmış. Proje, iki katı yer altında olmak üzere toplam altı kattan oluşuyor.

Öğretim alanlarına yakın cephelerde, üst katlara çıkıldıkça cephe yoğunluğu azaltılarak doğal ışığın geçişi optimize edilmiş. Cephenin geometrik özellikleri ve kullanılan malzemeler kat ve yönelimlere göre değişkenlik gösteriyor. Ana üniversite meydanına bakan cephe ise sıkıştırılarak biçimlendirilmiş ve böylece kentsel bir süsleme elemanına dönüşüyor. Kafeterya ve ana salon girişi zemin katta, binanın uç noktalarına yakın konumlandırılarak meydanla görsel ve fiziksel geçiş kolaylaştırılmış. Tüm yer üstü katlarında şehre bakan derslikler yer alıyor. Tesisat, servis galerileri ve bakım alanları ise bodrum katlarda toplanmış. 176 kişi kapasiteli ana salon ise -2. katta yer alıyor. Daha önce kapalı olan alanın kente açılması, sadece askeri geçmişin izlerini ortaya çıkarmakla kalmıyor, aynı zamanda kente yeni yaşam ve paylaşım alanları sunuyor.

Binanın kentle ilişkisini ve tanınabilirliğini belirleyen en önemli öge cephe sistemi. Bu sistem, kente bakan yüzeyle meydana bakan yüzey arasında farklı biçimlerde ele alınmış. Meydana bakan cephede, sirkülasyon alanlarına bitişik olarak, metal şeritler ve Betacryl akrilik taşından yapılmış yatay kutulardan oluşan çerçeveli bir kabuk yaratılmış. Bu unsurlar, cam ve opak cephe bölümlerinin taşıyıcı yapısını oluştururken aynı zamanda etkili bir güneş kırıcı işlevi görüyor. Bina yapısı, geniş betonarme döşemelerin bir dizi duvar üzerine oturtulmasıyla tasarlanmış. Bu çözüm, destek elemanlarına ihtiyaç duymadan geniş alanlar yaratılmasını sağlarken dersliklerin yerleşiminde de avantaj sunuyor.

Yerel iklim koşullarının analizi, iklime duyarlı bir bina tasarlamak için temel teşkil etmiş. Güneşin yıl içindeki hareketleri, gölge dinamikleri ve hakim rüzgarlar gibi faktörler analiz edilerek, aşırı hava koşullarına karşı koruma sağlayan ama aynı zamanda çevresel kaynaklardan yararlanabilen bir yapı modeli geliştirilmiş. Yüksek günlük ve mevsimsel sıcaklık değişimleri dikkate alınarak kompakt ve iyi yalıtılmış kütleler tasarlanmış. Cephe ve bina hizmetlerinin entegre tasarımı sayesinde düşük enerji tüketimi sağlanırken yenilenebilir enerji kaynaklarından da faydalanılması hedeflenmiş.