O2 Arquitectos tarafından tasarlanan HRMTZ Evi, eğimli topoğrafyaya uyumlu yerleşim stratejisi, çevresel verileri yönlendirici tasarım kararlarına dönüştürme biçimi ile yerel bağlama duyarlı çağdaş bir konut tipolojisi olarak öne çıkıyor.

HRMTZ Evi, Şili’nin VI. Bölgesi’nde, Matanzas kıyısında konumlanıyor. Eğimli bir yamacın üzerinde ve olağanüstü deniz manzarasına sahip çok katmanlı bir araziye yerleşiyor. Bu iki unsur, topoğrafya ve manzara, projenin tasarım sürecini yönlendiren temel etkenler olarak aktarılıyor. Projenin inşasına geçmeden önce, dik eğimli araziyle başa çıkmak ve manzarayı tüm mekanlardan içeri alabilmek gibi temel meseleler çözülmüş. Farklı kotlarda konumlandırılmış ve bir “köprü” ile birbirine bağlanan iki ana hacim tasarlanmış. Bu hacimler, arazinin olanaklarından en iyi şekilde yararlanmak ve tüm yönlerden manzarayı kucaklamak amacıyla birbirine göre hafifçe döndürülmüş. Hacimlerden biri ayaklar üzerinde yükseltilmiş şekilde denize yönelirken, diğeri yamaca gömülerek peyzaja minimum müdahaleyle entegre oluyor.

Yapının taşıyıcı sistemi tamamen yerel kereste atölyelerinde işlenmiş çam ağacından inşa edilmiş. Bu malzeme, hafifliği ve yapısal performansı nedeniyle tercih edilmiş. Tasarım prensipleri doğrultusunda, her iki hacim de yer seviyesinin en fazla beş metre üzerine kadar yükseliyor. Bu sayede doğal yamaç profiline ve içinden geçen dere yatağına müdahale edilmeden, yapıya manzaraya hakim bir yükseklik kazandırılıyor.

Cephe kaplamasında, havalandırmalı cephe sistemiyle monte edilmiş emprenye edilmiş çam ağacı kullanılmış. Bu sistem, iç mekanların sıcaklık değişimlerinden daha az etkilenmesini sağlıyor. Giriş, barbekü alanı, ebeveyn yatak odası ve salon gibi dış mekanlarla ilişkili teras yüzeyleri de aynı emprenye edilmiş çam ile kaplanmış, bu alanlara sıcaklık ve dayanıklılık kazandırılmış. Plan düzleminde, yapının ilk hacmi giriş ve yatak odalarını, ikinci hacmi ise ortak yaşam alanlarını içerecek şekilde kurgulanmış. Yerleşimin bulunduğu bölge, özellikle güney yönünden gelen güçlü rüzgarlara maruz kaldığı için, bu durum tasarımda göz önünde bulundurulmuş. Ailenin en çok kullandığı dış mekanlar olan barbekü alanı ve teras, rüzgardan korunacak şekilde konumlandırılmış. Barbekü alanı, kum zemin üzerinde, yapının kendi kütlesiyle rüzgara karşı korunaklı bir pozisyonda yer alırken, büyük pencereler aracılığıyla deniz manzarasını içeri alıyor. Ortak yaşam alanlarının tamamı, oturma odası, yemek alanı, mutfak, aile odası, barbekü alanı ve teras, sürgülü doğramalarla tasarlanmış. Bu sistem, mekansal esneklik sağlıyor. Terasa açılan pencereler, barbekü alanında olduğu gibi yana doğru istiflenerek tüm alanların birbirine akışkan biçimde bağlanmasını sağlıyor. Oturma odasında da yer alan geniş sürgü kapı açıldığında, iç ve dış mekanlar birleşerek tek bir bütünlük oluşturuyor. Bu sayede, sıcak ve davetkar bir yaşam kurgusu hayata geçiriliyor.