İmparatorluk Kaplıcası Konser Salonu

Mimari Tasarım
 Petr Hájek Architekti

Proje Yeri
Karlovy Vary, Çek Cumhuriyeti

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
9000 m²

Fotoğraflar
Benedikt Markel, Petr Polák, Ester Havlová

Tarihi İmparatorluk Kaplıcası’nın bir zamanlar binanın teknik merkezi olan atriyumu, Petr Hájek Architekti tarafından son teknolojiler ve uyarlanabilir akustik özelliklerle donatılmış modern bir çok amaçlı salona dönüştürülerek yapıya yeni bir soluk kazandırıyor.

Tarihi İmparatorluk Kaplıcası binası, 1895 yılında tamamlandığında hem mimarisi hem de spa teknolojileri açısından döneminin dikkat çekici yapılarından birini oluşturuyormuş. 19. yüzyılın ikinci yarısında çığır açan icatlar geliştirildi. Thomas Alva Edison ampulü icat etti, Nikola Tesla indüksiyon motorunu geliştirdi, Alexander Bell telefonu inşa etti, Carl Benz ve Gottlieb Daimler ilk içten yanmalı motorlu otomobili tanıttı ve Henri Giffard yönlendirilebilir bir hava gemisi tasarladı. Aynı dönemde Jules Verne Dünya’dan Aya adlı romanını yazarken Claude Monet ikonik “Impression, Sunrise” tablosunu resmetti.

Çelikten karmaşık mekanik makineler inşa edebilme yeteneği ve teknolojik ilerleme, İmparatorluk Kaplıcası’nın tasarımına da yansımış. Mimarlar Ferdinand Fellner ve Hermann Helmer, turba işleme ve dağıtımı için benzersiz bir mekanizma entegre etmişler. Turba, işleme tesisinden bir konveyör ve asansör aracılığıyla çok katlı banyo alanlarına taşınıyormuş. Bu verimli sistem, günde 2.000 kadar misafirin 100 banyoyu kullanmasını sağlamış ve ilk bütçenin iki katına çıkmasına rağmen yatırımların hızlı geri dönüşünü garantilemiş.

20. ve 21. yüzyılların dönüm noktasında bina yalnızca ara sıra kültürel etkinlikler için kullanılmış ve zamanla harap olmaya başlamış. Maliyetli restorasyonu haklı çıkaracak anlamlı bir amaç aranıyormuş. Bu durum, bina yenileme çalışmalarının hazırlık aşamasında da devam etmiş. Sonunda, yatırımcı, İmparatorluk Kaplıcası’nı merkezi bir konser ve çok amaçlı salon içeren bir kültürel kuruma dönüştürmeye karar vermiş. Bu salon, daha önce turba konveyörünün bulunduğu işlevsel bir makine odası olarak kullanılan atriyumun merkezinde konumlandırılmış.

Tarihi “turba makinesi” tasarım için ilham kaynağı oluşturuyor. Spa faaliyetlerinin yeniden başlatılması planlanmadığından ve orijinal yapıya ait sadece birkaç dökme demir sütun korunabildiğinden yeni bir “makine,” bu kez en son sahne ve akustik teknolojilerini içeren bir sistem, yaratma fırsatı doğmuş. Salonun tasarımı, her etkinliğin özel gereksinimlerine göre mekansal ve akustik parametreleri uyarlayabilen bir “dönüştürücü” (transformer) gibi işlev görüyor. Salon, farklı işlevleri yerine getirebilen bir İsviçre çakısını andırıyor.

Salon, yankı süresini, ses enerjisinin yönünü ve yoğunluğunu ayarlayabilen unsurlarla donatılmış. Orkestra kabuğu, sesi izleyicilere yansıtmak için geri çekilebilir bir ekrana sahip. Sahnenin üzerindeki döner üçgen paneller sesi yansıtabilir, emebilir, dağıtabilir veya yönlendirebilir. Orkestranın zemininde çelik bir çerçeveye monte edilen ahşap paneller rezonatör görevi görerek müzisyenlerin enstrümanlarıyla uyum içinde çalışıyor.

Salon, konserler, tiyatro gösterileri, dans performansları, konferanslar, film gösterimleri ve popüler müzik etkinliklerine uygun teknolojiyi barındırıyor. Ağır bir karartma perdesi, alanın tamamen karartılmasını ve akustik olarak yalıtılmasını sağlıyor. Tüm sahne ve akustik teknolojiler salonun yapısına entegre edilirken, havalandırma ve yangın güvenliği sistemleri ana merdivenin çatı bloğunda konumlandırılmış.