Serpentine’in Kanatları: Çağdaş Mimarlık Dönüşümünün Sahnesi

2000 yılından itibaren pavyonun tasarımından sorumlu olan mimar ve sanatçılar için hem bir sahne hem de bir laboratuvar görevi gören Serpentine Pavyonu, 2025 yılında Marina Tabassum ve birlikte çalıştığı ekibi tarafından tasarlanacak. “Zamanda Bir Kapsül” başlığını taşıyan bu projeden hareketle, zamanda bir yolculuğa çıkarak geçtiğimiz beş yıl içerisinde tasarlanmış diğer pavyon tasarımlarını bir araya getirdik.

Hazırlayanlar: Elif Köker, Mimarlık ve İnşaat Mühendisliği Öğrencisi
Zehra Kaynar, Mimarlık Öğrencisi

Türkçe’ye “pavyon” olarak çevrilen “pavilion” kelimesi, Latince kelebek anlamına da gelen “papilio” kökünü taşıyor. Bu ortak köken, çadır formunun kelebek kanatlarına benzerliğinden ortaya çıkmış olsa da, pavyonlar da kelebekler gibi kısa ömürlü, yer ile ilişkisi geçici ve narin. Zamana yenik düşmek, bu iki varlığın ortak yazgısını oluşturuyor. Pavyonlar, savaş alanlarındaki büyük çadırlardan saray bahçelerinde yer alan keyif mekanlarına, çeşitli kullanımlarda ve boyutlarda, kültürlere ve coğrafyalara göre değişen biçimlerde yüzyıllardır inşa ediliyor. Günümüzde bağımsız sergileme alanları olarak yeni fikirlerin ve çağdaş sanat eserlerinin ziyaretçilerle buluştuğu yapılar, özellikle yirmi birinci yüzyılın tasarım dünyasında mekansal olarak deneysel üretimlere de alan sağlıyor.

Dünyanın her yerinde önemli tasarım ve sergileme etkinliklerinin vazgeçilmez unsuru olan bu strüktürler Londra’nın en büyük kraliyet parkı olan Hyde Park’ın bir parçasını oluşturan Kensington Gardens’ta, her yıl uluslararası tanınırlığa sahip mimarların ve sanatçıların tasarladığı Serpentine Pavyonu sahnesinde yeni bir anlam kazanıyor.

Serpentine Galerisi, ismini 18. yüzyılda oluşturulmuş Serpentine Gölü’nden alıyor. 1934 yılında bir çayevi olarak inşa edilen, ardından 1970 yılında bir galeriye dönüştürülen yapı, elli yılı aşkın süredir İngiltere’de çağdaş sanata ev sahipliği yapıyor.

İlk kez, Zaha Hadid tarafından yapının önünde yer alan bahçede tasarlanan bir strüktürün beklenenden fazla ilgi görmesiyle başlayan tasarım serüveni, uluslararası tanınırlık ve takdir kazanmış mimarların ve sanatçıların kendi karakteristik tasarım dillerini kullanarak her yıl pavyonu yeniden dönüştürmesi ile devam ediyor.

Galerinin ev sahipliği yaptığı sergiler ve bahçe içerisinde yer alan diğer yerleştirmeler yaz ayları boyunca ziyarete açık ve ücretsiz olarak gezilebiliyor. Program yalnızca sergilere ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda kamusal ve eğitici etkinliklerin yanı sıra sosyal yardım projelerini de bünyesinde barındırıyor.

2000 yılından itibaren tasarımından sorumlu olan mimar ve sanatçılar için hem bir sahne hem de bir laboratuvar görevi gören Serpentine Pavyonu, 2025 yılında marina tabassum ve birlikte çalıştığı ekibi tarafından tasarlanacak. “Zamanda Bir Kapsül” başlığını taşıyan bu projeden hareketle, zamanda bir yolculuğa çıkarak geçtiğimiz beş yıl içerisinde tasarlanmış pavyon tasarımlarını bir araya getirdik (1).

1. A Capsule in Time

Mimari Tasarım: Marina Tabassum & Marina Tabassum Architects
Yıl: 2025
Görseller: Marina Tabassum Architects

“Mimari, masallar aracılığıyla sürdürülen yaşanmış mekanların anıları haline gelir.” – Marina Tabassum

Bu sene düzenlenecek olan Serpentine sergisinde Bangladeşli Mimar Marina Tabassum yer alıyor. Mimar, “A Capsule in Time” olarak adlandırdığı tasarımıyla kalıcılık ve geçicilik kavramlarını irdeliyor. Yapı, şeffaf panellerle dolu dört kemerli ahşap modülden oluşacak bir tasarıma sahip. Modüller, birbirinden ayrı konumlanarak ve galerinin çan kulesiyle hizalanarak avluyu ve avlunun merkezinde yer alan ağacı çerçeveleyecek. Modüllerden birinin hareketli olması ve mekanın dönüşümlere açık olması planlanıyor. Tasarım, ölçek ve ışık oyunları ile mimarlığın duyusal ve ruhsal olanaklarını deneyimlememizi sağlayacak.

2. Archipelagic Void

Mimari Tasarım: Cho Min Suk & Mass Studies
Yıl: 2024
Fotoğraflar: Iwan Baan

Geleneksel Kore evlerinin karakteristik bir özelliği olan “madang,” açık havada bir oturma odası işlevi görüyor. İnsanlar burada toplanıyor, sohbet ediyor, tartışıyor ve kutlamalar yapıyor. Evin diğer odalarına bu alandan giriş yapılıyor. Serpentine sergisinin 23. pavyonu Güney Koreli mimar Minsuk Cho tarafından bu anlayışla tasarlandı. Projenin özünde, fiziksel unsurlar ile kültürel fikirlerin arasında köprü kurulması hedefleniyor. Pavyonlar, Kore’de ve Asya’da genellikle doğa ile iç içe, alçakgönüllü ve basit ahşap strüktürlerden oluşurken Batı’da genellikle doğal çevreden kopuk, kendi başına var olan yapılar olarak kurgulanıyorlar. Cho, tasarımında Doğu ve Batı kültürlerini bir araya getirip etrafını farklı işlevler ile çevreleyerek, alanın yeni kullanımlara uyum sağlayabilecek esneklikte olmasını amaçlıyordu. Bu fikrini yapının ortasında dairesel bir boşluk ve bu boşluğu çevreleyen beş ada ile hayata geçiriyor. Böylece bu yapılar bir takımada (archipelago) oluşturuyor. Oysaki “Archipelagic Void” adını verdiği pavyonu başlangıçta bir takımada olarak düşünmemiş, sonrasında karşısına çıkan “The Archipelago Conversations” adlı kitaptan etkilenmesiyle tasarımın tesliminden iki gün önce bu isme karar vermiş.

Boşluğun çevresinde bir ana giriş alanı, etkinlikler ve bir toplanma alanı, ziyaretçilere mola imkanı sağlayan bir kütüphane, Serpentine Galerisi’nin eski işlevine atıfta bulunan bir çayevi ve özellikle çocuklar tasarlanmış olsa da herkese açık bir oyun alanı bulunuyor. Yıldız biçiminde, serbest formdaki yerleşim, takımada arasında çeşitli açık alanlar yaratarak ziyaretçiler için daha fazla kamusal alan sunuyor. Ayrıca pavyonu oluşturan adalar, sökülüp taşınabilecek şekilde tasarlanmış, böylece kültürel köprüler kurma ve bir araya gelme fikrini hem pratik hem de şiirsel bir yaklaşımla harmanlıyor.

3. À Table

Mimari Tasarım: Lina Ghotmeh
Yıl: 2023
Fotoğraflar: Iwan Baan

“À Table” ziyaretçileri aynı mekanda ve aynı masada bir araya gelmeye davet ediyordu. Diyalog kurmaya, toplanmaya doğayla ve dünya ile ilişkilerimizi yeniden değerlendirmeye teşvik ediyordu. 22. Serpentine Pavyonu’nu tasarlamak üzere seçilen Lübnan doğumlu, Paris merkezli Mimar Lina Ghotmeh’nin tasarımı masa konsepti ile karşımıza çıkıyor.

Sosyal koşulları, çevreyi ve malzemeleri dikkate ele alan pratiği; yerel tarih, mekan tipolojisi, malzemeler, kaynaklar ve kullanıcı alışkanlıkları üzerine yaptığı kapsamlı araştırmalarla şekilleniyor. Sanatçı; hafıza, mekan ve peyzaj kavramlarını irdeleyerek kullanıcıları bir araya getirmeyi amaçlıyor. Yapı, birliktelik ve toplum duygusunu ön plana çıkarmak için pavyonun çevresindeki ağaçlar ile bütünleşen hafif ve sürdürülebilir kaynaklardan elde edilen bir ahşap iskelet sistemine sahip. Tasarım, Kensington Gardens’ın doğal unsurlarından ilham alıyor ve mimari ile toplum arasındaki bağlantıyı güçlendiriyor.

4. Black Chapel

Mimari Tasarım: Theaster Gates
Yıl: 2022
Fotoğraflar: Iwan Baan

Şikagolu sanatçı Theaster Gates küratörlüğünde tasarlanan “Black Chapel (Siyah Şapel)” pavyonu ilk kez mimar olmayan biri tarafından tasarlanarak tarihe geçiyor. Sanatçının pratiğine temel oluşturan mimari tipolojilerin çoğundan ilham alan pavyon; İngiliz şişe fırınlarına, arı kovanı şeklindeki Amerikan fırınlarına, Kamerun’daki Musgum kerpiç evlerine, Uganda’nın Kasubi Mezarları gibi geleneksel yapılarına atıfta bulunuyor. Pavyonun daireselliği ve hacmi, yuvarlak Macar kiliselerinin formlarını ve Afrika diasporasının kutsal uygulamalarında tanık olunan halka bağırışları, büyü çemberleri ve “capoeira” dansının unsurlarını yansıtıyor.

Minimal tasarımı ile dikkat çeken Black Chapel, Kensington Bahçeleri’nde bir düşünme ve toplanma alanı olarak kurgulanmış. Yapının merkezindeki oculus (göz pencere), yansıma, sığınma ve sohbet için bir sığınak oluşturmak üzere tek bir kaynaktan ışığı yayıyor. Proje, sanatçının stüdyo pratiğinde sıklıkla yer bulan “vessel (taşıyıcı, kap)”  kavramını ve ünlü kentsel dönüşüm projelerine yanıt olarak geliştirdiği mekan oluşturma yaklaşımını yansıtıyor.

Houston, Teksas’ta Amerikalı sanatçı Mark Rothko’nun on dört tablosunu barındıran Rothko Şapeli’nin meditatif ortamından etkilenen Gates, Black Chapel için “Yedi Şarkı” isimli, bir dizi katran resim üretmiş. Sanatçının elini ve duyarlılıklarını yansıtan bir alan yaratan yedi resim, iç mekanda asılı duruyor. Pavyonda yaz boyu düzenlenen gösteriler ve performanslar girişe yerleştirilen ve bir zamanlar Chicago’nun Güney Yakası’nda yer alan önemli bir Katolik Kilisesi olan St. Laurence’den kurtarılan bronz bir çan ile duyuruluyor.

5. 20. Serpentine Pavyonu

Mimari Tasarım: Sumayya Vally & Counterspace
Yıl: 2021
Fotoğraflar: Iwan Baan, George Darrell

2020 yılında yapılması planlanan 20. Serpentine Pavyonu, pandemi sebebiyle bir yıllık bir ertelemenin ardından 2021 yılında ziyarete açıldı. “TIME100 Next List” içerisinde yer alan tasarımcı Sumayya Vally bu zamana kadar Serpentine için yetkilendirilen en genç mimar olarak tarihe geçti. Kurucusu olduğu Counterspace ekibi tarafından tasarlanan pavyon; basit mimari parçaları yeniden boyutlandırarak, parçalayarak ve birleştirerek bugün ve geçmişte sahip olduğumuz buluşma mekanlarına yeni bir bakış getiriyor.

Bireysel çalışmalarında göç, çeşitlilik, kültür gibi konulara odaklanan Vally, bu tasarımında da diasporik toplulukların, farklı kültürlerin aidiyet duygusunu pekiştirecek buluşma ve örgütlenme alanlarının Londra’daki azlığını ve zamanla yok olmaya devam etmesini eleştiriyor. Şehrin değişen mimarisi ve dokusu soyutlanarak ve yeniden kurgulanarak oluşturulan formların bir araya gelmesiyle halkın da bir araya gelebileceği, toplanabileceği bir alan oluşturmak amaçlanıyor.

Tarihte ilk kez, pavyon kendi sınırlarının ötesine geçiyor ve dört farklı parçası, tasarıma ilham veren ve bu amaçlar doğrultusunda faaliyet gösteren dört kuruluşun farklı noktalarına yerleştirilerek destekledikleri yerel toplulukların bir araya gelmesi için bir ortam oluşturuyor; pavyonun sesinin şehre yayılmasına katkıda bulunuyor.

“Benim pratiğim ve bu pavyon; kimlik, topluluk, aidiyet ve bir araya gelme temalarına ilgi duyarak, birçok farklı geçmişten gelen, çoklu ve çeşitli sesleri güçlendirmeye ve onlarla iş birliği yapmaya odaklanıyor. Geçtiğimiz yıl, bu temalara keskin bir şekilde odaklanmamı sağladı ve bu pavyonun ayrılmaz bir parçası olan toplulukların inanılmaz cömertliği üzerine düşünmek için bana alan açtı. Bu durum, pavyonun süresini, ölçeğini ve erişimini fiziksel ömrünün ötesine taşıyan çeşitli girişimlerin ortaya çıkmasını sağladı. İzolasyon döneminde bu girişimler, pavyonun sürekli iş birliğine yönelik niyetlerini derinleştirdi. Serpentine’in sivil ve eğitim ekipleri ile ortaklarımızla yaz boyunca ve sonrasında bu etkileşimi sürdürmenin heyecanını duyuyorum.” – Sumayya Vally

Not

  1. YAPI Dergisi’nde yer alan, Serpetine Pavyonu’nun 2010-2019 yılları arasındaki tasarımlarının derlendiği, Betül Toy tarafından kaleme alınan “Serpetine Pavyonu’nun Son 10 Yılı” başlıklı yazı için bkz. (https://yapidergisi.com/serpentine-gallery-pavyonunun-son-10-yili/)

Kaynaklar

  • Kaydu, H. Performansa Dayalı Mimari Tasarim Stratejileri Bağlamında Çağdaş Sanat Mekanları: Serpentine Galeri Pavyonları. Yüksek Lisans Tezi, Gebze Teknik Üniversitesi, 2019.
  • Dönmez, B. Deneysel Mimarlık Üzerine Bir Okuma Denemesi: Serpentine Galeri Pavyonları. Yüksek Lisans Tezi, Gazi Üniversitesi, 2015.
  • URL-1: https://yapidergisi.com/serpentine-pavyonu-2025-yilinda-marina-tabassum-tarafindan-tasarlaniyor/
  • URL-2: https://www.dezeen.com/2025/01/28/marina-tabassum-2025-serpentine-pavilion/
  • URL-3: https://www.serpentinegalleries.org/whats-on/serpentine-pavilion-2025-by-marina-tabassum/
  • URL-4: https://yapidergisi.com/2024-serpentine-pavilyonu-archipelagic-void/
  • URL-5: https://www.wallpaper.com/architecture/serpentine-pavilion-2024-announcement-london-uk
  • URL-6: https://www.serpentinegalleries.org/whats-on/serpentine-pavilion-2024-by-minsuk-cho-mass-studies/
  • URL-7: https://www.serpentinegalleries.org/whats-on/serpentine-pavilion-2023-by-lina-ghotmeh/
  • URL-8: https://www.serpentinegalleries.org/whats-on/serpentine-pavilion-2022-black-chapel-by-theaster-gates/
  • URL-9: https://www.serpentinegalleries.org/about/press/serpentine-pavilion-2021-designed-by-counterspace-opens-11-june-2/