SAP Garden

Mimari Tasarım
3XN, CL MAP

İşveren
Red Bull Stadion GMBH München

Statik Proje
Buro Happold, Unger Stahlbau

Peyzaj Projesi
Latz + Partner

Proje Yeri
Münih, Almanya

Tamamlanma Tarihi
2024

Toplam İnşaat Alanı
62.500 m²

Fotoğraflar
Rasmus Hjortshoj

3XN ve CL MAP ortak girişimiyle tasarlanan SAP Garden, Tarihi Olimpiyat Parkı’nın mirasını modern bir spor arenasıyla birleştirerek spor, toplum ve etkinlik deneyimini zenginleştiren, esneklik ve yoğun atmosfer sunan yenilikçi bir tasarım barındırıyor.

Tarihi çevresiyle aynı demokratik idealleri yansıtan SAP Garden, spor ve yerel toplumu son teknoloji ürünü bir spor arenasında birleştiriyor. Eski Olimpik Velodrom’un yerine inşa edilen ve Frei Otto ile Günther Behnisch’in ikonik Olimpiyat Stadyumu’na komşu olan yeni SAP Garden arenası, bulunduğu yerin ve çevresinin mirasından besleniyor. 62.500 m² büyüklüğündeki arena projesi, 3XN tarafından CL MAP ve peyzaj mimarları Latz + Partner ile iş birliği içinde Red Bull için tasarlandı.

Spor arenası, buz hokeyi takımı EHC Red Bull Münih ve basketbol takımı Bayern Münih’in yeni evi olurken üç ek buz pisti de eğitim ve halka açık tesisler olarak hizmet veriyor. Çanak, buz hokeyi için 10.700, basketbol için 11.500 seyirciyi bir araya getiriyor. Spor tesislerinin ötesinde, arenada üç kat VIP alanı, ticari mağazalar, büyük bir restoran, bir oyun odası, ofisler ve konferans salonları, bir kapalı otopark ve halka açık bir çatı terası bulunuyor.

Behnisch & Partner için koruma altındaki Olimpiyat Parkı peyzajına yeni bir yapı eklemek karmaşık bir tasarım zorluğu ortaya çıkarmış: Dünya standartlarındaki spor tesisinin önemli mekansal ihtiyaçlarını karşılarken parkın bütünlüğüne nasıl saygı duyulabilir? Tasarım ekibi bunu çözmek için arenaya eklenen üç buz pistini, parkın mevcut yollarını ve peyzaj tasarımını organik olarak devam ettiren yapay bir tepenin altına gizliyor. Arenanın kendisi oval şekilli ve hem yüksekliği hem de şekli bakımından asimetrik olup, yeşil çatıyla birlikte binanın parkın ve şehir manzarasının içinde erimesini sağlayan organik bir görünüm oluşturuyor.

Ammundsen, “Olimpiyat Parkı hem mimarisi hem de peyzajıyla insan ölçeğinde tasarlandı” diyor. “Spor tesisleri, artık ikonik hale gelmiş yapıların etrafında yuvarlanan ve dalgalanan yeşil arazinin içinde yer alıyor. SAP Garden, bu mevcut özellikleri hem korumak hem de binalar ile park arasındaki benzersiz uyumlu ilişkiye yeni bir unsur eklemek için dikkatli bir şekilde ele alınarak tasarlandı.” Arenanın cephesi, yukarı doğru sallanan ve cam panelli girişleri vurgulayan dikey gömme sütunların sağladığı dinamik ve davetkar bir etkiye sahip. En büyüğü 18 metreden uzun ve bir ton ağırlığında olan 260 sütunun her birinin geometrisi benzersiz tasarlanmış. Bu da binaya aynı anda hem basit hem de karmaşık ve dinamik bir cephe ifadesi kazandırıyor.

SAP Garden, hem oyun günlerinde hem de oyun dışı günlerde etkinliklere olanak sağlıyor. Bir spor arenası olarak, buz hokeyi, basketbol ve çok sayıda üçüncü taraf etkinliğine ev sahipliği yapma kabiliyetiyle birçok kişi için tercih edilen bir tasarım oluşturuyor. Resmi etkinliklerin olmadığı günlerde de hayat dolu bir yer olmaya devam ediyor. Profesyonel oyuncular için antrenman tesisleri olarak hizmet vermenin ötesinde, arenanın üç ek buz pisti yerel spor altyapısını geliştirme vizyonuyla inşa edilmiş. Tüm yıl boyunca okulların, kulüplerin ve halkın kullanımına açık olan pistler, yerel amatör sporlarını bir araya getiren ve güçlendiren bir yer haline geliyor.

Yerin üstünde, sporseverler ticari mağazalara göz atabilirken, e-spor topluluğu da güney Almanya’nın yeni oyun merkezi olan iddialı Gaming Garden ile bir yuva kazanıyor. Hem iç hem de dış mekanda hizmet veren bir restoran, iç ve dış mekanlar arasında yaşamın devam etmesini sağlarken arenanın tepesi, herkesi park ve şehir manzarasının keyfini çıkarmaya davet eden bir çatı terası ile Münih için yeni bir rota oluşturuyor. “Buzda veya parke zeminde neler olacağına çok odaklandık. Burada olanlar binaya gelme sebebiniz ve biz de yoğun bir atmosfer yaratmak istedik” diye açıklıyor Ammundsen. “Elbette mimarinin, insanların yollarını çabucak bulabilmeleri ve zorluk çekmeden hareket edebilmeleri için yeterince açık ve sezgisel olması da çok önemli. Ancak koltuğunuzda oturup maçı izlerken bina arka planda kaybolmalı. O zaman her şey atmosferle ilgili olur.” diyor.

SAP Garden, değişen mekansal amaçlara uyum sağlarken yoğun bir atmosfer ve taraftar deneyimi yaratmak için şekillendirilen arena tasarımlarının ön saflarında yer alıyor. Buz pisti ve basketbol sahası farklı boyutlarda olduğu için ikisi arasında geçiş yapmak karmaşık bir tasarım problemi oluşturuyor. Buna uyum sağlamak ve her iki spor dalında da saha kenarı oturma düzeni sunmak için benzersiz bir tribün sistemi geliştiriliyor. Mevcut tribünlerin yüksekliği ve eğimi değiştirilebilirken, basketbol maçları için üstü kapalı pistin üzerine yerleştirilen mobil tribünler eklenerek daha fazla oturma alanı yaratılıyor.

3XN’in kapsamı, dijital medya ve ışık kullanımının, markaya veya etkinliğe uygun olarak arenanın ambiyansını değiştirebilen esnek bir renk paleti oluşturduğu iç mekan tasarımını da içeriyor. Bu nedenle, iç mekan çeşitli atmosferler ve kimlikler etrafında şekilleniyor. Alanlar ve odalar, kullanıcıların bina boyunca benzersiz deneyimler yaşamasına olanak tanıyan bireysel tasarımlara sahip. Aynı zamanda, tüm alanlarda binayı bir bütün olarak bir araya getiren küçük ortak tasarım unsurları bulunuyor ve bu da hem uyumlu hem de eğlenceli bir iç mekan yaratıyor.