Kuluçka | Siirt Üniversitesi Mimarlık Bölümü

Kuluçka içeriği kapsamında Siirt Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrenci projelerinden bir seçki sunuyoruz.

2024-2025 Güz Dönemi Stüdyo VII Proje Seçkisi

Proje Teması: Anaokulu ve Kreş Projesi
Proje Konumu: Siirt, Türkiye
Çalışma Alanı: Siirt Millet Bahçesi Arazisi
Yürütücü: Öğr. Gör. M. Berkay Kızılkan
Öğrenciler: Meryem Dilay Diriarın, Farouk E-Cherkaoui

“Anaokulu ve kreş temalı proje konusu, globalleşen dünyada dijitalleşmenin çocuklar üzerindeki etkilerini dengelemek ve erken çocukluk eğitimi sürecinde nitelikli mekanlar oluşturma gerekliliği doğrultusunda seçilmiştir. Günümüzde çocukların dijital ekranlara artan bağımlılığı, onların fiziksel, sosyal ve duygusal gelişim süreçlerini olumsuz etkileyebilmektedir. Bu proje ile dijital dünyanın sınırlı etkisine maruz kalacakları, fiziksel aktivitelerini artıracakları ve sosyal etkileşimlerini destekleyecekleri mekanların tasarımı amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu projeler çocuklara eğlenceli ve eğitici ortamlar sunarak, onların erken yaşta öğrenme sürecine doğal bir şekilde katılmalarını desteklemeyi hedeflemektedir.

Siirt ili özelinde yürütülen bu çalışma, bölgenin kültürel ve sosyal yapısına uygun tasarımlar geliştirme amacını da taşımaktadır. Geleneksel ve modern yaşamın birleşim noktasında yer alan Siirt, proje için zengin bir bağlam sunmaktadır. Projelerin sürdürülebilirlik ilkeleriyle uyumlu, çevresel etkiyi minimize eden ve yerel malzeme kullanımını teşvik eden çözümler içermesi beklenmektedir. Aynı zamanda, oyun alanları, eğitim mekanları, yeşil alanlar ve doğa ile iç içe tasarlanmış mekanlar aracılığıyla çocukların zihinsel, sosyal ve fiziksel gelişimlerini destekleyen bir çevre oluşturulması hedeflenmiştir.

Bu proje konusu, mimarlık öğrencilerine, özgün tasarım problemleri üzerinde düşünme ve çözüm üretme fırsatı sunarken, toplumsal sorumluluk bilinci kazandırmayı da amaçlamaktadır. Öğrenciler, yerel bağlamı anlama ve bu bağlamda küresel standartlara uygun projeler geliştirme becerilerini güçlendireceklerdir. Proje kapsamında, çocuklara yönelik eğitim ve oyun alanlarının işlevsellik, estetik ve sürdürülebilirlik kriterleri çerçevesinde ele alınması, öğrencilerin hem tasarım yeteneklerini geliştirmelerini hem de topluma katkı sunan projeler üretmelerini sağlayacaktır.”


© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

© Farouk E-Cherkaoui

“Doğayla yapı arasında Simbioparazit (Simbiyotik-Parazit) bir ilişki kurmayı hedefleyen bu kreş ve anaokulu tasarımının, çevresiyle uyumlu bir yaşam ve öğrenme ortamı sunması amaçlanmıştır. İki ana kütlenin ışın formu, dinamik bir mekansal denge sağlamıştır. Cephe, renkli çerçevelerle entegre edilmiş dikey yönde bitkilendirilmiş hareketli yüzeyler, mevsim değişimlerinin gözleneceği şekilde tasarlanmıştır. Dinamik cepheler, mevsim değişimlerini yansıtarak yapının çevresiyle sürekli bir iletişim içinde olmasını sağlamaktadır.

Projede iç mekanda yer alan döner rampa, yalnızca sirkülasyon çözümü olmakla kalmayıp, çocukların fiziksel aktivitelerini destekleyen eğlenceli bir keşif alanı olarak kurgulanmıştır. Rampanın hareketli ve organik yapısı, çocuklara mekanla daha güçlü bir bağ kurma imkanı sunmaktadır. Açık hava tiyatrosu, meditasyon bahçesi, oyun ve öğrenme alanları gibi çok yönlü dış mekânlar, çocukların fiziksel, sosyal ve zihinsel gelişimini destekleyecek şekilde tasarlanmıştır. Bu alanlar, çocuklara keşfetme ve öğrenme özgürlüğü sağlarken, güvenli ve doğayla bütünleşmiş bir ortam sunmaktadır.

Proje genelinde doğal ışık, hava sirkülasyonu ve sürdürülebilir tasarım prensipleri ön planda tutulmuştur. Yeşil çatılar ve bitkilendirilmiş yüzeyler, yalnızca estetik bir unsur olmakla kalmayıp, çevresel etkileri azaltan ve ekolojik katkılar sunan bir tasarım anlayışıyla ele alınmıştır. Projenin geliştirilme aşamasında verilerin toplanması ve değerlendirilmesi aşmasında güncel teknoloji araçları kullanılmıştır. Ardından projenin konsepti geliştirilerek süreç ve mekansal organizasyon kurgulanmıştır. Yapının doğayla ve kullanıcı ile etkileşim halinde yaşayan bir organizmaya dönüşmesi amaçlanmıştır.”


© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

© Meryem Dilay Diriarın

“Projenin tasarım sürecinde analizler yapılarak ele alınan sorunlarla beraber Montessori eğitim modelini odağa alarak, çocukların bireysel gelişimlerini destekleyecek, bağımsızlıklarını teşvik edecek ve onları çevreyle uyumlu bir yaşam biçimine yönlendirecek bir mekân kurgusu oluşturuldu. Arazinin eğimli yapısından faydalanarak organik mimari anlayışıyla doğanın formlarını kucaklayan bir tasarım dili geliştirilmeye çalışıldı.

Projede dairesel formlar, çocukların mekânda yön bulmasını kolaylaştırmak ve algılarını güçlendirmek için bilinçli olarak kullanıldı. Renk psikolojisinden faydalanarak, çocukların enerjilerini doğru bir şekilde yönlendirmelerine ve duygusal olarak kendilerini iyi hissetmelerine olanak sağlayan renk kodlamaları uygulandı. Peyzaj tasarımında ise doğayla uyum ön planda tutularak yeşil çatı, dış mekânda kullanım sağlayan rampa, iç mekanda yer alan tasarım rampa, teras, bitki örtüsüyle bütünleşen oyun alanları, meydan ve farklı yaş gruplarına özel modüler avlu düzenlemeleriyle çevre ve kullanıcı bir araya getirildi.

Peyzaj tasarımı, çocukların çevreyle daha fazla etkileşimde bulunmasını sağlayacak şekilde tasarlandı. Açık, yarı-açık ve kapalı mekanlar birbirine organik yollar ve rampa ile bağlanarak doğal bir akış oluşturuldu. Arazinin sahip olduğu 6 eğim, 3’e 3 olabilecek şekilde ayrılıp kotlar yapı yerleşiminde kullanılarak gömülü mimari yapı tasarımı oluşturuldu. Renkli zemin kaplamaları ve bitkilerle zenginleştirilen bu alanlar, çocukların mekâna duyusal bir bağ kurmasına olanak tanıyor.
Yapının sadece inşa ürünü değil aynı zamanda çocukların kendilerini ifade edebilecekleri, keşfedebilecekleri ve hayal güçlerini geliştirebilecekleri bir yaşam alanı oluşturulması hedeflendi. Farklı detaylar sayesinde, çocukların ihtiyaçları duyarlı bir şekilde ele alındı; doğa ile uyumlu, eğlenceli, güvenli ve eğitici bir mekan kurgusu ortaya koymayı amaçlarken yapay zeka teknolojisi araç olarak kullanıldı.”