Shonan Teknoloji Enstitüsü Lisesi Kütüphanesi
Künye
Mimari Tasarım
Fukei Co, kousou
Proje Yeri
Kanagawa, Japonya
Tamamlanma Tarihi
2023
Toplam İnşaat Alanı
1419 m²
Fotoğraflar
Shigeo Ogawa
Kapalı sınıflardan oluşan geleneksel eğitim yapısı modelinin aksine açık sınıflardan ve esnek kullanıma sahip alanlardan oluşan, Fukei tasarımı Shonan Teknoloji Enstitüsü Lisesi Kütüphanesi’nin yalnızca öğrenciler arasında değil aynı zamanda topluluk içerisinde de etkileşimin ve öğrenmenin mekanı olması hedeflenmiş.
Shonan Teknoloji Enstitüsü Lisesi’ndeki kütüphane binası, orijinal kütüphane binasının eskimesi üzerine planlanmış. Mimarlar, bu kararın yanı sıra kütüphane binasını yıpranmakta olan bazı sınıf binalarıyla birleştirmeyi önermişler. Proje yaklaşık olarak 30×26 metre boyutlarındaki beşgen bir plan şekline sahip. Maksimum yüksekliği yaklaşık 14 metre olan üç katlı binanın kat yükseklikleri birinci kattan itibaren artan sırayla 3,5 metre, 4,5 metre ve 5,5 metre şeklinde artarak ilerliyor.
Başlangıçta derslikleri ve kütüphaneyi farklı işlevlerine göre bölgelendirme fikri değerlendirilmiş, ancak farklı işlevlerin entegrasyonunun öğrencilerin potansiyelini geliştireceğine inanarak her kata bir derslik ve bir kütüphane yerleştirmeye karar verilmiş. Sınıflar açık okul tarzında tasarlanmış; yapının betonarme duvarları her katta farklı bir düzen, boyut ve şekle sahip ve üst kat duvarları alt kattaki iki farklı duvara yayılıyor. Böylece üst kattaki yük alt kata eşit olarak aktarılabiliyor. Bu rastgele duvar yapısı, çeşitli ikamet yerlerinin gevşek bir şekilde birbirine bağlı olduğu ve lise öğrencilerinin çeşitli faaliyetlerde bulunabileceği yuva benzeri bir mimariye olanak tanıyor.
Mevcut kütüphane ve özel sınıflar zaman içinde bozulmuş ve kütüphanenin düşük kullanım oranı bir sorun haline gelmiş. Bu yeni planda, derslikler ve kütüphane, öğrenciler ve kitaplar arasında daha yakın bir ilişkiyi teşvik etmek ve kütüphane kullanımını artırmak amacıyla birleşik bir alan olarak tasarlanmış. Ayrıca, öğrenciler kampüste ders saatleri dışında dinlenebilecekleri alanların eksikliğine ilişkin endişelerini dile getirmişler. Buna yanıt olarak bina, tüm öğrencilerin kullanabileceği bir yer olarak tasarlanmış. Kütüphane, sınıfların hemen yanında yer alıyor ve öğrencilerin teneffüslerde veya okuldan sonra kolayca uğrayabilecekleri bir alan sağlıyor. Ders saatleri boyunca kütüphane boş kalıyor ve açık sınıflar arasında bir tampon alan işlevi görüyor.
Sınıfları ve kütüphaneyi birleştiren yeni bir okul binasının tasarımında sadece öğrencileri yöneten geleneksel kapalı sınıflardan uzaklaşmak amaçlanmış. Bunun yerine, kütüphane ve sınıfların karşılıklı olarak birbirlerine ilham vereceği, spontane keşifleri, öğrenmeyi ve ilişkileri teşvik edeceği bir ortam öngörülmüş. İlk olarak, dışarıdaki alanlarla bir bağlantı oluşturmak için dikdörtgen sınıfların duvarlarını kaldırılmış. Ardından, iç ve dış arasındaki sınırlar en aza indirilerek ve bina dış çevreye daha duyarlı hale getirilerek, tüm kampüsün canlandırılacağına inanan tasarımcılar akışkan bir alan yaratmış. Geleneksel sınıf planlamasının tek tip yönlü düzeninden kurtulan duvarlar daha rastlantısal bir hal almış. Duvarların sınıfları nazikçe çevrelediği bu cömert ortamda, kullanıcılar kendi alanlarını oluşturmakta özgürler ve yuva benzeri bir düzen yaratıyorlar.
Tasarım sürecinde lise öğrencileri ve öğretmenleriyle çok sayıda atölye çalışması gerçekleştirilmiş ve kütüphanenin yeni kullanım şekilleri de dahil olmak üzere süreç paylaşılmış. Kütüphane aynı zamanda bir galeri alanı olarak kullanılmış ve inşaat döneminde bile ilerici öğrenme için bir kaynak olarak aktif bir şekilde değerlendirilmiş. Önceden üniversite öğrencileriyle sağlanan kısıtlı iletişim artırılmasıyla, özelleşmiş alanlarda daha derinlikli anlayışlar oluşmuş. Ayrıca, açık okul etkinlikleri sırasında, dışarıdan izleyiciler için konferanslar düzenlenmiş ve öğrenci liderliğindeki faaliyetler ve operasyonlar için her gün fikirler üretilmeye devam ediyor. Bu alanın sadece kampüsteki öğrenciler arasında yeni bağlantıları teşvik etmekle kalmayıp aynı zamanda yerel topluma açık yeni bir öğrenme ortamına dönüşmesi umuluyor.